Keyifli okumalar olsun can okurlarım:))
***
"İstediğini verirsem Ilgaz'ı verecek misin ya Sertaç'ı?" Ada huzursuzca kıpırdanırken dudaklarına bakarak yutkunan adamdan gözlerini kaçırdı. Teni üzerindeki yabancı ve sıcak nefesle gözlerini kapattığında dizini kaldırarak adamın bacak arasına sertçe vurdu. Ilgaz "Lanet olsun" diyerek iki büklüm kalırken Ada gülümsedi.
"Ilgaz'ı verecekmiş siktir ordan kimse için kendimi peşkeh çekmem lan ben" der demez kapıya koştu. Kapının kilitli oluşuyla çıldırırken ensesindeki nefesle korkarak yutkundu. Ilgaz arkası dönük olan kıza gülümseyerek bakarken öpmediğine şükür edecek hale gelmişti. Ada karnına dolanan ellerle kaçmaya çalışırken adam bedenine sarılmış bırakmıyordu.
"Beni hemen bırak yoksa olacaklardan sorumlu olmayacağım" boşa çabaladığı bilerek hala tehditler savurması ne kadar da acınasıydı.
"Sen çekmezsin ama o çekti, sen vermezsin ama Ilgaz'ın seni bana kendi elleriyle verdi." Ilgaz dili yana yana Ada'sının canını acıtırken bunu yapmak zorunda oluşuna lanetler yağdırıyordu. O gidince üzülmemeliydi.
Tersten karın boşluğuna dirseğini vurduğu adamı kendinden uzaklaştıran Ada, diz kapağına tekme atarak yere diz çökmesini sağladı. Daha sonra yere düşen silahını alarak namluyu Zifir denen adamın üzerine doğrulttu.
"Ilgaz yapmaz, benim Ilgaz'ım beni kimselere vermez!" avazı çıktığı kadar bağırırken yataklarını dolduran yaşlar bir bir akmaya başladı.
"Niye yapmasın, kaç yıldır görmüyorsun onu ya ne kadar tanıyorsun?" Ada'nın canını yakmaya devam eden Ilgaz yanıyordu. Kavruluyordu küçüğünün hayallerini dağıtırken o hayaller gibi savruluyordu.
"Yapmaz" diyen Ada'nın sesi gittikçe kısılırken ihtimal vermiyordu.
Ada yukarıda ağlarken Sertaç aşağıda ekrana bakarak ağlıyor hala "Yapmayın nolur, silah var elinde görmüyor musunuz, ne olur yapmayın" diye sayıklıyordu. Ekrana yutkunarak bakan diğer kişide Alaz'dı. Akbaba, Alaz'a kaşlarını çatarak baktığında ikisi de Sertaç'a kulak vererek sessizliklerini korumaya devam ettiler. Alaz'da akbaba da biliyordu ki o kız o tetiği durmaz çekerdi.
Ilgaz aşağıdaki konuşmaları kulağındaki mikrofondan dinliyor ama dikkatini dağıtmasına müsaade etmiyordu. Ada'sını tutup göğsüne çekmemek için kendiyle savaşırken akıttığı göz yaşları kadar can vermek istiyordu.
"Bak sen özlüyorsun, burada olma ihtimaliyle bile mutlu oluyorsun duyduğuma göre kapı kapıda arıyormuşsun ama bir de bu pencereden bakmanı tavsiye ederim." Susan kıza yutkunarak baktı. "Sevdiğin adam senin kadar sevmiş olsa çoktan gelmez, aramaz sormaz mıydı senin gibi, hadi arayamadı diyelim imkanlar el vermedi, ya sırf borcunu kapatmak için senin fotoğrafını bana sunmasına ne diyeceksin. Sundu madem borcu buradan tahsil edersin nasıl diyebilir. Kim bu dediğimde paranın kaynağı der mi seven adam?" Ilgaz ölürken öldürüyordu belki ama her şeyi onun için yapıyordu. Yaptığı yanlıştı köpek gibi biliyordu ama ölünce arkasından perişan olsun istemiyordu. "Şuan seni izliyor peki bunu biliyor musun?" Ada nefessiz kaldığında gözlerini delice odanın içinde dolaştırmaya başladı. Odanın köşesindeki bisikletini görünce titreyen bedeni sıtma tutuşçasına hem yanıyor hem üşüyordu.
"Ilgaz bu kadar kalleş olmaz, olamaz duydun mu, bana bu kadar aşağılık bir varlık gibi davranmana müsaade etmez! Bana yürümeyi öğreten, ilk adımlarımı attıran adını öğreten adam bunu yapmaz!" elindeki silahı beline koyarak bisiklete koşan Ada tek hamlede tutup kaldırdığı küçük bisikleti pencereye atarak camın kırılmasına ve dışarıya uçup gitmesine neden oldu. Sonra tekrar muhatabı olan adama döndüğünde silahını sıkıştırdığı yerden çıkardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/41742662-288-k24158.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ILGAZ'IN ADA'SI [Aşk ve İntikam serisi 2] DÜZENLENİYOR
Action"Aşkını karanlığına hapsedip, aydınlığa ulaşmaya çalışırken kendini tamamen zifirinde kaybeden, kayıp âşıkların hikâyesidir...." Karadul ve Zifir'in hikayesini okumaya, Ilgaz'ın Ada'sında yaşamaya hazır mısınız? Telif hakları Kültür Bakanlığı tarafı...