ILGAZ'IN ADA'SI [Aşk ve İntikam serisi 2] DÜZENLENİYOR

Karanlığımsın

Keyifli okumalar :)))

***

Bakalım Maral hanım neler yapıyormuş. Arabadan inip koşar adımlarla içeri ilerlerken Sertaç'ın arkamdan "Yavaş olsana kızım" diye seslenmesini duyuyordum ancak çokta takılıp kaldığım söylenemezdi. Maral'ı o kadar çok özlemiştim ki kısa süreli yapılan telefon görüşmeleri bu özlemi gidermeye yetmiyordu.

"Maral hocanın odası nerede?" bankoya eğilip sorduğumda görevli kız "2. Kat soldan ilk oda." Deyince bir daha ne danışmaya ne de Sertaç'a bakmadan bizim yürekçinin odasına doğru ilerledim. Merdivenlerden koşarak çıkıp odasının bulunduğu kata geldiğimde koridoru dolduran kalabalığa göz gezdirdim.

Ne çok hasta vardı. Sekretarya yazan kısımda oturan ufak tefek kıza Maral'ın müsaitliğini sormak için adım atmıştım ki ensemden sırtıma yayılan ürpertiyle olduğum yerde kalakaldım. "Beni niye beklemiyorsun?" Enseme parmaklarını geçirmiş Sertaç'ın sıcak ve tehditkar nefesi tenime yayılırken sinirlerim geriliyordu. En nefret ettiğim hareketi üzerimde deneme diye kaç defa daha söyleyecektim acaba? Geriliyordum oğlum şöyle tuttukları zaman!

"Elini kırarım piç kurusu!"

"Bana mı dediniz?" sekreter kıza gözlerimi kısarak baktığımda yutkunan yavrucak gülümsemeye çalıştı. "Korkutma kadını!" parmakları sakinleşmem için dokunduğu yerleri ovalarken sırıttım.

"Amacım seni korkutmaktı ama kız ağzıma bakıyormuş ne edeyim" saçlarımı öperek çenesini omzuma koydu ve gülümsedi.

"Maral hanım, odasında mı?" diye sorduğumda kız bana  gülümseyerek baktı. "Odasında fakat şu anda hastası var. Randevunuz var mı? Eğer yoksa ve muayane olacaksanız biraz beklemek zorunda kalırsınız."

"Randevum yok! Hem benim randevu almaya ihtiyacım da yok, benim sorunum kalpte değil kafada! Burada iyi kafa doktoru var mı?"

"Beyin cerrahımızın odası 3. Katta ayrıca dalında çok başarılıdır." Kızın üzerine eğilip gözlerimi kırpıştırdım.

"Bana beyin cerrahı değil kafa doktoru lazım yok mu burada?" kızın değişen ifadesine bakarak gözlerimi kırpıştırdım. O öyle baktıkça ben bi hayli eğleniyordum. Hayır mevzu hangi ara bu kadar ilerledi farkında da değildim.

"Kafa doktorundan kastınız nedir anlayamadım kusura bakmayın."

"Deli doktoru var mı diye soruyor be kızım neresini anlamadın! Hadi Maral hanıma haber ver o baksın bari bize!"

"Maral hanım branşı dışında hastalara bakmıyor" kız sabırla bana yardımcı olmaya çalışırken gülmemek için dişlerimi sıkıyordum. " Deliden kastınız nedir tam anlayamadım ama Psikiyatri kliniğimiz bir alt katta."

"Tamam Maral hanıma arkadaşım görüksün ben kafa doktoruna görüneyim"

"Kimliklerinizi alayım."

"Niye?" Sertaç'ın sorusuyla kızcağız yutkunarak gülümsedi ve "Giriş yapacağım beyefendi." Diyerek bekledi.

"He kimlik alıp giriş yapma bahanesiyle bizden para koparacaksın!"

Ben artık dayanamadan kahkaha atmaya başladığımda kız telefondan bir tuşa basıp bize döndü. "Muayene olacak mısınız?"

"Hayır bir arkadaşa bakıp çıkacaktık." derken yüzüm gülmenin etkisi geçince eski halini almış kaşlarım çatılmaya başlamıştı. Tamam eğlendik güldük buraya kadardı.

"Bir problem mi var Ezgi?" gelen güvenliğe dişlerimi sıkarken "Sertaç göster kimliğini." Diye homurdandım. Sertaç kısıkça güldüğünde yan gözle ona baktım ama kaşı gözü oynarken benimle ilgilendiğini yoktu.