2.BÖLÜM: ''YANARSAM YAKARIM''

1.7K 134 33
                                    

Bölüm her an yanımda olan canım arkadaşım Gamze Özmezarcı için. İyi ki varsın bebek! 

Bölüm Şarkısı: Demi Lovato- Heart Attack 

2.BÖLÜM- YANARSAM YAKARIM

''Ben dört kişiyim: 1-ben, 2-içimdeki, 3-aynadaki, 4-kalbimdeki... Beni geç, içimdeki zaten deli, kır aynadakini. Ya kalbimdeki?''

*

Kalbim ağzımda atarken ''Eyvah, basıldık! Topukla.'' diye fısıldadım karşımdakine. Hareket belirtisi göstermeden hala duran kişiye baktım. Her koyun kendi bacağından asılır teorisine göre yaşadığım için ona ne olacağı umurumda değildi açıkçası. Hızla arkamı döndüm. Koşmak için ilk adımımı attığım an çantamdan çekilerek arkamdaki bedene yapıştım.

Kar maskesi yüzümden hızla çekilirken, eldivenlerinde elimden çıkarıldığımı hissettim. ''Ne oluyor?'' diye sormak için zamanım olmamıştı bile. Hepsi iki saniye içerisinde çıkarılmıştı kar maskesi ile eldivenler. Koridorun yanan ışığı ile gözlerimi kapatırken kısa bir an buna alışmayı bekledim. Yaşadığım ani panikten olsa gerek ortamdaki ışığa çabucak uyum sağlayan gözlerimi açtım.

''Mirza, sen miydin oğlum?'' Gelen ses ile gözlerimi karşıma çevirdiğimde kırklı yaşlarda olduğunu düşündüğüm hafif kır saçlı ama heybetli duran bir adam gördüm. Bir dakika! Karşımda evin sahibi olduğunu düşündüğüm adam yanımdaki hırsızı tanıyor. Kalleş herif seni!

''Bendim amca.'' dedi yanımdaki hırsız. Amca mı? Sanırım anlam karmaşası içinde boğulacak olan aklım patlayacak. Böylece kimse tarafından öldürülmeme gerek kalmadan, kendi işimi kendim halledeceğim. Allah aşkına, nasıl bir sahnenin içindeyim ben?

''Yanındaki kız kim?'' diyen adam ile yanımdaki kişinin kıpırdandığını hissettim. Önce bakışları yavaşça beni buldu. Bakışlarını yeniden karşısına diktikten sonra boynunu kırabilecek bir hızda tekrar bana döndü.

''Kız mı?''

Bende ona dönerek kaşlarımı indirip kaldırdım. Bu kendimce ''Merhaba.'' deme şeklimdi.

''Şey amca.'' derken eliyle ensesini karıştırdı. ''Parti anca bitti.'' Omzuma attığı koluna şaşkınca bakarken o beni umursamadan konuşmasına devam etti. ''Saat çok geç olduğu içinde, güvenliği bakımından arkadaşım bize geldi.'' derken parmaklarını omzuma gömmüştü. Biz elbette yalnız kalacağız, ben senin o parmaklarını...

Kırklı yaşlardaki adamın gözleri üzerimde gezinirken rahatsızca kıpırdandım. Partiden geliyoruz ama ikimizde de siyah dar paça pantolon ve sıradan tişörtler var. Harika! Yanımdaki kişide anlamış olmalı ki konuşma ihtiyacı duydu. ''Sıradan bir ev partisiydi zaten, sohbete dalmışız.''

''Anladım oğlum.'' derken yüzüne yerleştirdiği gülümsemesi ile kaşlarımı kaldırdım. ''Size iyi geceler, arkadaşın boş odaların birinde kalabilir. Sabah kahvaltıya da kal kızım.'' diyerek gitti. Adam tek anlamıyla genişti ya da evlerine girdiğim adamın bana iyi davranması ezdiğim vicdanımın yine dillenmesine neden olduğundan böyle düşünüyordum.

Yanımdaki şahsiyet ise kaldığı evi, ona 'oğlum' diyen birisinin evini soyabilecek kadar haysiyetsizdi. Benim bu evden alacağımı alıp, arkama bile bakmadan kaçmam gerekirken kendimi tiyatro sahnesinin ortasında bulmam göz yaşartıcıydı cidden.

''Demek kızsın.'' derken omzumdaki elini çekmişti.

''Sen hangi hakla elini omzuma atarsın? Hem; kar maskemle, eldivenim nerede?''

DEVRİMİN MİLADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin