7. BÖLÜM – YIRTILMIŞ YELKENLER
Multi: Mirza
Bölüm Şarkımız: Göksel- Denize Bıraksam
Bölümü Sen Hayatsın'dan beri yorumlarıyla bana destek olan ayseydaa kullanıcı adlı arkadaşımıza ithaf ediyorum.
''Zaman her şeyin ilacıysa, fazlası intihara girmez mi?''
-Oğuz Atay-
*
Üşümüşlük hissiyle yeni güne gözlerimi araladığımda, yorganın üzerimden düştüğünü fark ettim. Her zaman ki gibi normal bir şekilde uykuma dalmış ama sabah yatay bir şekilde uyanmıştım. Buna bağlı olarak da yorganım yine ve yine üzerimden kayarak beni ısıtmak yerine yerdeki parkeler ile güzel bir ahenk oluşturmuştu.
''Yeri ısıttığın yeter yorgancık, birazda beni ısıt.''
Gözlerimi kapadığımda bu seferde saatin düzenli olarak duyulan tik-tak sesi beynime işlemeye başladı. Evde tek olmak en çok böyle zamanlarda sinirimi bozuyordu. Hiçbir insan saatin sesini duyacak kadar yalnız kalmamalıydı bence. Yorganı ayaklarımla itelerken tembelce gözlerimi araladım. Çenemin kaşınmasıyla elimi çeneme götürdüğümde elimdeki ıslaklıkla anormal ama bana göre normal olan anlamsız sesler çıkardım. Uyurken salyamın akmasından nefret ediyorum.
Bazen bir panda olup kar yağdığı için sevinçten yuvarlanmak, koala gibi ağaca sarılmak istiyorum ya da kumru olup eşim ölünce ölmek veyahut ben ölünce o da ölsün istiyorum. Böylece gözüm arkada kalmaz. Düşüncelerimle aptalca gülümserken birbirine karışmış saçımda elimi gezdirdim. Daha ruh eşimi bulamamışken, ölürken onu yanımda getirmek istemem ne büyük ironi ama!
Miskin bir halde yataktan kalktım. Sol bacağımdaki pijamam yine dizimde toplanmıştı. Bir sabaha insancıl şekilde başlayamayacak mıydım ben? Banyodaki rutin işlerimi hallettikten sonra orta genişlikte olan ama yetip de artan dolabımın karşısına geçtim. Siyah taytımı alırken, üzerine de mavi salaş tişörtümü geçirdim. Bileğimdeki tokayla saçımı sıkı bir atkuyruğu yaparken aynadaki yansımama baktım. Bendim işte. Güzelliğinden çok rahatlığına önem veren, sıcakta güzelliğini sergilemek için saçlarını açmak yerine beyni sökülürcesine sımsıkı bağlayan, 'topuk' adı verilen ince çubuklar üzerine durma mücadelesi vermek yerine spor ayakkabılarıyla hoplayıp zıplayan Milat. İşte bu bendim.
Yeterli olduğunu düşündüğüm parayı telefon kabıma koyduktan sonra evden çıktım. Aklıma gelen şey ile yüzümü buruşturdum: Yatağımı toplamadım. Daha sonra aklıma gelen ikinci bir düşünce ile gülümsedim. Akşam nasılsa tekrar bozacaktım. Ne gerek var toplamaya?
Acelem olmadığı için aşinası olduğum sokakta normal adımlarla yürüyordum. Kahvaltı için kafeye gitmek harika bir fikirdi. Elimdeki telefonumun titremesi ile yavaş olan adımlarımı daha da yavaşlattım.
*Tosun Ömer, sizi 'GÖMEN' adlı whatsapp grubuna ekledi.*
Emir: Kimi gömüyoruz?
Nehir: Üşüdünüz değil mi? Emir soğuk espri yaptı da.
Ömer: Emir seni öldüremeye karar verdik. Bu konu hakkında ne diyorsun kardeşim?
Ben: GÖMEN ne?
Gamze: Sonunda mantıklı bir soru!
Emir: Kedisine eski sevgilisinin adını koyan birisinin mantıktan bahsetmesi ne komik!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVRİMİN MİLADI
Actionİkisininde peşinde oldukları şeyler, amaçları, hedefleri vardı. Birinin sorusu, bir diğerinin cevabıydı. Onlar farkında olmadan birbirlerini kovaladılar. Kovalama bittiğinde, kim kimi yakaladı peki? 'Gördükleri ile karar verenler, görmediklerine ye...