Benim Erkeğim (Bölüm Yayınlanmamaktadır.)

BE- 1.Bölüm

YENİ HİKAYEM. EĞER BEĞENİRSENİZ DEVAMI GELİR. ŞİMDİDEN SÖYLEYEYİM BÖLÜMLER BİRAZ GEÇ GELEBİLİR. UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

Yatağımdan yere yapışmamla uyandım. Lanet girsin ya böyle küçük bir yatağın olursa bunu her gün tekraralarsın işte. Yüzümü ovalayıp aşağı kata indim. Ellerimle saçlarımı düzelttim ve annemin yanına oturdum.

''Günaydın prensesim''

''Günaydın'' dedim esneyerek.

''Okulun kapanmasını iyi değerlendiriyorsun bakıyorumda Rebecca''

Annemin elinden kumandayı aldım ve kanalları değiştirmeye başladım. Bu ne ya böyle! İnsanı televizyondan bile sıkmayı beceriyorlar. Kumandayı kenara atıp koltukta gevşemeye başladım. 

''Rebecca sana bir süprizim var'' 

Hemen annemin yanında durup şaşkın gözlerle ona baktım. Annem bana pek süpriz yapmazda.

''Bekliyoruum''

''Yaz tatili için babanın yanına gidiyorsun''

Ellerimi havaya kaldırdım.

''Hadi ama süpriz bumuydu şimdi!''

''Babandan çok hoşlanmadığını biliyorum ama buna sadece 3 ay katlanacaksıın''

''A-ama ü-üç aymı!''

Beni dinlemeden mutfağa gitti. Aaaa hadi ya hani ben prensestim nerede kaldı o zamanlarr! Odama çıktım ve küçük yatağıma hopladım. Laptopumu aldım ve hemen YouTube'yi açtım. Justin bieber ft will.i.am That Power. Huhuuu işte benim şarkım. Ayağa kalktım ve Justin'in danslarına ayak uydurmaya başladım. Övünmek gibi olmasın ama dansımda iyi hannii. 

Annem bir anda kapıyı açtı ve kızgın bir şekilde bana baktı.

''Şunun sesini kıssana sen bakıyım'' 

Sanki halat çekiyor gibi yapıp annemin önüne geldim ve döndüm.

'' I got that power

I got that power

I got that power

Power, power, power''

Annem hemen kapıyı çarpıp odadan çıktı. Kahkaha attım ve dolabımın kapağını açtım. Ne giysemkiii. Etek, pantalon heh buldum şort giyim. Kot şortumu ve kahverengi t-shirtümü giydim. Beyaz supramıda giydikten sonra hazırım ya ben. 

Aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı açıp taradım. Düzleştirmeme falan gerek yok ben saçlarımı böyle seviyorum.  

Aşağıya indim ve mutfağa doğru gittim.

''Oyyy bende acıkmıştım zaten kahvaltıya baksana sen'' dedim ve karnımı ovaladım.

Hemen sandalyeye oturdum ve annemi beklemeden kahvaltıya başladım. Yani başlayacaktımki annem elime vurdu. Sandalyeye oturdu.

''Şimdi başlayabilirsin''

Anneme dikdik bakip ve kahvaltıya başladım.

''Ne zaman Türkiye'ye gidiyorum''

''Bu akşam''

Oh be Tanrı'ya şükür portakal suyumdan içmiyordum şuan. Yoksa püskürtebilirdim.

''Sen heralde benden bıktın''

''Olabilir''

''Anne bari 1 hafta sonra falan gitsem''

''Olmaz''

Varya şuan çok aç olmasan masadan kalkabilrdim ama baksana salamlar, peynirler, zeytinler bana bakıp ye benii diyor.

                                                                                 ******

Telefonumu aldım ve Lily'yi aradım. 

''Alo''

''Lily sana bir haberim var''

''Uuu kim kimle küstü, ayrıldı, çıktı!''

''Off Lily o tür haber değil benle ilgili''

''Uuu kiminle çıkyıorsun''

''Şimdi kapıcam telefonu Lily! Ben Türkiye'ye gidiyorum''

''Ne! Neden yoks abenim yüzümdenmi oraya taşınma Rebecca!!!''

''Yoo. Taşınmak değil. Babamın yanına tatil için sadece''

''Eee ben napcam. Senden başka kimse benim dırdırımı çekemezki''

''Üzgünüm Lily akşam gidiyorum''

''Ahhh, olamaz o zaman şeyy akşam geliceğim yanına tamammı!''

''Tamam sakin ol görüşürüz''

Tatilde Lily ile çok güzel planlarımız vardı. Babam yüzünden mahvoldu. Sanki beni çok özledide yanına gidiyorum. Sinirlerim alt üst oldu. Pufff.

Bavulumu hazırlamam lazımdı 3 ay için bütün elbiselerimi götürsem en iyisi. Ama annem az şey götür dediği için iyi seçim yapmalıyım. 

                                                                               ****

Akşam olmuştu. Acayip ağır bavulumu alıp aşağıya indim. Lily'ye tip tip baktım.

''Ne bakıyosun kızım yardım etsene''

''Ah tamam'' dedi ve yanıma koştu.

Aşağıya indim ve annemin yanıan koşup sarıldım.

''Seni çok özleyeceğim anne''

''Bende seni tatlım''

Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Çok sıklıkla ağlamam ama şimdi durum farklı gençler. Yani anlayın beni.  Lily'yede sarıldıktan sonra dışarıda bekleyen taksiye bindim. Havaalanına gidip uçakla huuu Türkiye'ye gidecektim. 

''3 ay. Sizi seviyorum'' dedim ve el salladım. 

                                                                                    ****

Taksiden indim ve parasını verdim. Etrafa baktım galiba şu uçağa binecektim. Uykum gelmişti. Yorgun adımlarla uçağa bindim. Biletimdeki yere baktım ve oraya oturdum. Birkaç dakika geçmeden yanıma yakışıklı bir çocuk otrdu. Uuu birde mavi gözlü.

''Selam. Galiba uzun bir süre burada kalacağız tanışsak iyi olur aslında'' dedi

''Selam. Ben Rebecca''

''Bende Zack.''

''Türkiye'ye neden gidiyorsun''

''Annemin yanına sen''

''Bende babamın''

Birbirimize baktık ve kıkırdadık. Baya bir sohbete daldık. Kanım ısındı ya benim bu çocuca.