7

10.1K 387 201
                                    

Multimedia çok tatlı ^^

|7|

-hatırlatma, harry penisinin resmini çekip sarah'a, yani aslında erin'e yollamıştı-

Oh vay canına, penisin güzelmiş benimle paylaştığın için teşekkür ederim!

Peki, tamam, bununla ne yapmamı istiyorsun?

Sen beni lanet olası ihtiyaçların için mi kullanıyorsun?

Kafan mı iyi senin? güzel bir gün geçir...

Ne gönderebileceğimi bilmediğim için yazıp yazıp siliyordum. Yani, bu planlanmamış bir şeydi, nasıl cevap vereceğimi bilmiyordum. Harry tuvalete girmeden önce gerçekten daha güzel vakit geçiriyordum.

Harry'nin sarhoşken bu şekilde olduğunu nereden bilebilirdim ki? Zaten ne diye odaya aldım onu bile bilmiyorum. Sarah'nın çok geç geleceği gerçeğini unutmamalıydım.

"Harry?" Çıplak resimler gönderen sapığın bulunduğu odaya ilerledim.

"Sarah bana cevap vermiyor!" Diye yakındı. Onun bir şeylere çarptığını duyabiliyordum. "Erin, bir şeyler yap!" Agh. Adımı bilmediğinde daha mutluydum, gerçekten.

"Hadi, Harry, çık oradan." Dedim, oradan dışarı çıkması için ikna etmeye çalışıyordum. Daha fazla delirmeden önce onu yurt odasına götürmeliydim. "Seni odana götüreceğim!"

5 dakika içinde, bulunduğu odadan çıkan birkaç sesten sonra, nihayet kapı kolunu çevirip dışarı çıkabilmişti. Yüzü, daha dağılmış ve gözleri daha baygın bakıyordu. Sanki daha fazla şey gibi görünüyordu... sarhoş gibi?

"Yüzün neden böyle oldu? Orada ne içtin sen?" Onu belinden yakalayıp yurt odamızın kapısına yönlendirmeye çalıştım. Biliyorsunuz, sarhoştu.

"Ben," Tam anlamıyla uyukluyordu. Lanet olası tuvalette neler olmuştu? "Bundan içtim." Arka cebinden ufak şişeyi çıkarıp gösterdi. Lanet. Bu, Sarah'nın haftalar önce içini votka ile doldurduğu su şişesiydi. Nedenini sormayın...

"Aman Tanrım, Harry seni geri götürmeliyiz," Kapıyı açtım, ikimizi de dışarı çıkarırken onun kolu bir şekilde omzumdaydı. Ayrıca hayvan gibi ağırdı.

"A-acaba telefonumu kontrol eder misin?" Yüzünde onu aptal kılan bir sırıtış vardı ve gözleri yarı kapalıydı. "Sazah bana cevap vermiş olmalı!"

Gözlerimi devirmeyi unutmadıktan sonra, elimi ön cebine atıp telefonunu çıkardım. Penisinin hemen yanda olduğunu hatırlamasaydım, daha az rahatsız olabilirdim. Sonuçta kısa süre önce onun aletini görmüştüm, ve bu, herneyse.

"Sazah mı?"

Kafamı salladım, asla ona mesaj atmadığını bilmiyordu. Onun ve benim konuşmalarımızı sildim, hatta numaramı bile sildim. Yerine de Sarah'nın gerçek numarasını yazdım.

"Yurdun hangisi?"

"F3."

Kafamı salladım, ve onun koca kıçını götürmek için F binasına ilerlemeye başladık. Şuan sanırım B kısmındaydık.

"Bana numaranı vermelisin," Kıkırdadı, elini kaldırıp yanağıma dokunduğunda, tam anlamıyla donmuştum. Kalbim bir çeşit yarıştaymış gibi atmaya başlamıştı. Lanet girsin. "Eğer beni incitirsen falan diye."

"Hayatta olmaz." Gerginlikle tısladım, tekrar yürütmeye başladım. "Sana asla numaramı vermem. Beni yeterince zahmete soktun zaten."

"Hadiiiiiii," diye yakınmaya başladı, hafifçe dizlerini kırmıştı. "Sana yemek alırım."

Nudes » h.s (türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin