Nudes » h.s (türkçe)

23

Öncelikle çok özür dilerim ama beni anlayın çünkü bilirsiniz hepimizin sınavları var :p

hala bitmedi amk

daha fazla bekletmemek için hızla çevirdim yazım yanlışlarına dikkat etmeyin rjfgefrgw sizi seviyorum <3

[23]

Harry benimle İngilizce dersimin olduğu sınıfa gelmeye karar vermişti. Ve biz daha yarım saat kadar önce, neyse ki bundan daha tuhaf bir durumdaydık.

Yani, bu aslında bir sorun değildi -benim açımdan yani- ama Harry tabiki de bunu büyük bir şeye çevirmek zorundaydı.

"İngilizce öğretmeyi seviyorsun ha, Zayn?" Gözlerimi kapayıp Tanrı'ya, Zayn'in Harry'yi bu cümleyi kurmuş olduğundan affedebilmesi için dua etmeye başladım.

"Im, evet." Masasından doğru baktı, siyah çerçeveli gözlüğü o mükemmel burnunun üzerinde duruyordu. "Bunu seviyorum," Kıkırdadı.

"Ah, gerçekten mi?" Harry sırıttı, kollarını göğsünde bağladı. İlk sıradaki sandalyelerden birine eğilmişti. "Biraz daha açar mısın?"

"Demek istediğim, eskiden beri şiirler ve sözler yazmayı seviyorum, ve buna karşı olan sevgimi öğrencilerle paylaşma fırsatı muhteşem bir şey." Gülümsedi, masasının üstündeki kağıtlarla uğraşmaya devam ediyordu.

Derin bir nefes aldım, arkada durup bu konuşmanın nereye gideceğini izliyordum. Ve nasıl olur da Zayn hala Harry'yi kovmamıştı merak ediyorum.

"Kaç yaşındasın, Zayn?" Harry'nin bunu sormasını kabalık olarak adlandırabilirdim, ama açıkçası bunu bilmeyi bende istiyordum.

"Otuz beş."

"Evli misin?"

"Hayır," Uzaktaki bir noktaya bakarak dudaklarını ısırdı. "Boşandık."

Harry'nin ağzı 'O' şeklini aldı ve beceriksizce kafasını salladı.

"Siz çocuklar neden bu kadar erkencisiniz?" Zayn öksürdü, masasından ayağa kalktı ve gerindi. Yıpranmış siyah dar bir pantolon ve kısa kollu bir gömlek giyiyordu. Kısacası ateşliydi.

"Biz etraftaydık." Geldiğimizden beri ilk defa sesimi çıkararak konuşurken Harry'nin bundan sonra bir şey söylememesini umdum.

"Aslında randevudaydık." Ah, işte konuştu.

"Ah, bu çok tatlı." Zayn kıkırdadı ve sınıfın köşesindeki otomata ilerleyerek kahve makinesinden kendine kahve hazırlamaya başladı.

Diğer tarafta ben ve utancımdan kızaran yanaklarım vardı. Bilmiyorum, bir öğretmenin ilişkinden haberdar olması benim için hep tuhaf olmuştur. Ama Harry'ye bu yanaklar için teşekkür etmeliydim, cidden.

"Üzgünüm, bebeğim." diyerek fısıldadı Harry, ve ardından yanağıma ufak bir öpücük kondurdu.

"Ee, bu haftasonu ne yapmayı planlıyorsunuz, Profesör Malik?" diye sordum ortamdaki konuyu değiştirmek adına.

"Arkadaşlarımla bir yere gidiyoruz," Bana baktı. "Zayn de, sana söylemiştim."

"Doğru," dudaklarımı ısırdım, dersten sonra beni durdurup giydiğim grup tişörtünün onun en sevdiği grup olduğunu söylediği zamanı unutmuştum. Hatta, giydiğim şeyin bir grup tişörtümü olduğunu bile bilmiyordum. Sadece renklerini beğenmiştim. "Nereye gidiyorsunuz?"

"Müzik Festivali." Kendi kendine gülümsedi, herhalde ne kadar eğleneceklerini düşünmüştü.

"Hangisi?"