Nudes » h.s (türkçe)

15

❤️\\HARRY'NİN AĞZINDAN//❤️

[15]

Batırdım. Çok fena batırdım. Doğru yaptığımı sanıyordum... Sarah öyle söylemişti, ben de ona inanmıştım. Ama şuan da elde ettiğim şey koca bir hiçti ve sonuç olarak Erin'i daha fazla üzmüştüm.

Koca bir sik kafalı olduğumu düşündüğüne eminim. Benden hoşlanmasını hangi akılla bekleyebilirdim ki zaten, eskisinden daha çok nefret etmesini sağlamıştım.

Keşke zamanı geriye alabilseydim. (Moments feels ^^)

Tuvalette Erin'e gerçek duygularımı açıkladıktan sonra, garip bir koku, beni klozeti açmama teşvik etmişti. Siktir. Bu iğrençti. İlk girdiğim anda zaten tuhaf bir koku olduğunu anlamıştım.

O kötü şeyi geçip gidecektim ki, neyse ki olgun bir adam gibi davranıp pompalamayı seçmiştim. Sifondan gelen sesle rahatlamış, ve Erin'in olduğu yere ilerlemeye başlamıştım.

Şükürler olsun ki, hala benden kaçmak için koşuyordu, onu gördüğümde adını seslendim. Fakat Erin Louis piçinin kollarına atladığında, pompalama işini boşvermem gerektiğini yeni anlamıştım.

Erin'e her şeyi itiraf etmeye gitmeden önce, Louis'e tüm o planlardan bahsetmiştim. Sarhoş olabilirdi, evet, ama yine de erkek dayanışması için bana yardım edeceğini söylemişti. Ama aslında yalan söylüyormuş.

Kalbimin parçalara ayrıldığını, ve göğsümün ağrıdığını hissedebiliyordum. Erin Louis'i öpüyordu. Ve, bu beni kırmıştı.

Bunca zaman boyunca, yaptığım planların Erin'i kollarım arasında olmasını sağlayacağını düşünmüştüm. Ama gerçekte, bu onu başkasının kollarına itmişti.

Orada öylece durup onları izleyemezdim. Bir şeyler yapmalıydım. Daha sonra pişman olsam bile.

Louis'i Erin'in üzerinden çektiğimde kızgınlığım en üst noktadaydı. Fakat Erin'in de kızgınlığı en üst noktadaydı. Yüzüme yumruk atmıştı!

Acıdan dolayı verdiğim ilk tepki vurduğu yeri ovalamaktı, ama bana vuran kişiye baktığımda, tekrar bir yumruk yemiş kadar olmuştum. Erin üzgün görünüyordu. Kırılmıştı. Belki de benden hoşlanıyordu, ama ben bunu tersine çevirip benden nefret etmesini sağlamıştım. Onu üzgün görmek beni de üzgün yapıyordu.

"Benimle bir daha konuşma!" Diye bağırdı. Üzgünüm ama, bu isteğini yerine getiremezdim; yapmayı isterdim, ama ben bencil biriyim.

Şimdi ise İngilizce sınıfının önünde bekliyorum. Elimde çikolatalı bir kapkek var ve ona beni affetmesi için yalvarma planları yapıyorum.

Zil çaldığında, öğrenciler sınıftan çıkıp kantine veya bir sonraki dersleri için sınıflara yürümeye başlamışlardı. Erin'i beklemeye devam ettim ama o hiç çıkmadı.

Derse gelmediğini düşündüğüm sırada yavaşça arkamı döndüm. Fakat sınıfın ufak penceresine gözüm çarptığında orada olduğunu fark etmiştim. İyi görünümlü bir adamla konuşuyordu. Bu benim manyak derecede kıskanmamı sağlamıştı.

"Teşekkürler, Bay Malik," Öğretmenine gülümseyerek teşekkür ediyordu. Ah, o gülümseme; herhangi birinin bile gününü aydınlatabilirdi. "Mesaj atarım." Mesaj mı? Bu yasal mıydı?

"Mail demek istedin, Erin," Adam göz kırptığında Erin'in yanaklarının kızarmasını sağladı. Ellerim istemsiz bir şekilde yumruk haline gelmişlerdi. Flört mü ediyordu? "Mesajlaşma ilişkisi burada yasak,"

"Ah, hadi ama, Zayn. Kurallara çok uyuyorsun zaten." Şakacı bir şekilde omzuna vurdu, ve bu daha da kızarmasına yol açmıştı. Burada öylece dikilip flörtleşmelerini izleyemezdim. Kapıyı tıklatıp içeri adımladım.

"Hey Erin!" Parlak gülümsemesinin söndüğü gördüğümde biraz suçlu hissettim.

"Hoşçakalın, Bay Malik." Topuklarında döndükten sonra kapıya hızlı adımlar atmaya başladı. Tabii ki onu durdurdum.

"Erin, biraz... konuşabilir miyiz?"

"Siktir git, Harry, benimle bir daha asla konuşmamanı söylemiştim." Derin bir nefes aldım.

"Ben, şey,  sana çikolatalı kapkek getirdim?" Ona gamzeli gülümsemelerimden birini verdim, umarım kapkeki sonunda alırdı. Ah, kimi kandırıyorum, beni asla affetmeyecekti.

Bir süre kaşlarını çatarak kapkeki izledi. Onu kaldırıp burnuna doğru salladığımda irkildi.

"Bunu alıyorum," Elimden bir anda kaptı, yinede bunun için mutlu olmuştum. "Şimdi, cidden, siktir git."

Hiç istemesem de, gitmesine izin vermek zorundaydım. Onu daha fazla üzmek istemiyordum. Sınıftan çıkmasını ve beni Bay Malik ile bırakmasını izledim.

"Onu incitme." Yanıma geldiğinde ciddi bir ifadeyle konuştu.

"Ne?"

"Onu incitme dedim, tamam mı?" Ondan nefret etmeye başlamıştım. Kim olduğunu sanıyordu bu adam?

"Üzgünüm, en son baktığımda, senin ne dediğini siklemiyordum." Söylediğim şeye gülmeye başladı.

"Dinle, evlat, o benim iyi bir öğrencim, ve ben, böyle neşeli öğrencilerimin ders dışındaki bir şeyden dolayı morallerinin bozuk olmasından nefret ederim." 

Ona cevap verecekken, arka cebimdeki iPhone'umun titreyişini hissettim. Telefonu çıkarıp gelen mesajı okumadan önce, Bay Malik'e bir kez daha baktım.

Sarah: yurt odamda buluşalım. Erin burada olmayacak.

"Bak, Erin hakkında endişelenmene gerek yok." Kaşlarımı çatıp kapıya yöneldiğimde hala güldüğünü ve mırıldanışını duyuyordum. "Zamane çocukları."

•🐒

İşte Harry'nin düşünceleri böyleymiş

Peh

Bölüm kısa evet ama oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin her birinize kocaman teşekkürler ❤️