Bana bir kapkek verdi; en yakın arkadaşımla öpüştükten ve bana hislerini söyledikten sonra özür dilemek için bana lanet olası bir kapkek vardi.
Ne harika biri ama.
Tüm erkekler böyle miydi? Hepsi bu şekilde... salak mıydı? Neden olduğu karmaşanın nasıl olur da farkında değildi?
Demek istediğim, sanırım o Sarah'yı öpene kadar aslında ne hissettiğimi bile bilmiyordum. Yine de, hoşlandığın kişinin en yakın arkadaşını öpmek yapılacak en akıllıca şey değildi.
Louis'yi öptükten ve Harry'yi yumrukladıktan sonra, hızlı bir şekilde yurda geri döndüm. Ve tüm gece hıçkıra hıçkıra ağladım. Daha önce hiç bu şekilde ağlamamıştım.
Ona karşı olan duygularıma son vermem gerektiğini anlamıştım. Büyük ihtimalle aten beni incitmeye devam edecekti.
Erkeklerden nefret ediyorum. Neden bizi korkunç derecede duygusal yapıyorlar ki? Yatağımdan bugün çok az çıkabildim. Ama, Bay Malik'i görmek sanırım beni biraz da olsa neşelendirmişti.
Şimdi ise, Louis'nin yurt odasına doğru gidiyorum. Aslında kendiminkine gidecektim ama, öncelikle Louis'le olan şeyi açığa çıkarmalıydım. Çünkü şu anda arkadaşım diyebileceğim tek kişi o.
"Sanders?" Onun odasının olduğu yere dönüyordum ki, Louis arkamdan seslendi. Dersinden daha yeni dönüyor olmalıydı.
"Im, hey, Louis," Öksürdüm, birden bire onun yanında utangaç oluvermiştim. Ah, ilk olarak onu öptüğüm için özür dilemeli miydim? "Seni görmeye geliyordum, ama işte buradasın!"
"Evet," Beceriksizce bir kolunu boynundan geçirdiğinde karnı açıldı, ama bu havalıydı. "Ben, aslında sana bir şey getiriyordum."
"Dinle," Dün yaptığım şey yüzünden özür dileyecektim ki, Louis'nin beyaz karton bir kutu tuttuğunu gördüm. Gülümseyip onu almam için bana uzattı. "Bu ne?"
"Hadi, aç." Gülümsemeye devam ediyordu, ve o... kızarıyordu? Bunun nedeni ben değilim, değil mi?
Ufak kutuyu elinden aldım ve yavaşça birbirlerine tutunmalarını sağlayan kapağı kaldırdım. İçindeki gördüğümde sertçe yutkundum.
Bu, lanet olası çikolatalı bir kapkekti.
"Aman Tanrım, Louis," İnanamıyormuş gibi söylediğimde kendime hak vermiştim. Harry'nin getirdiği şeyi, Louis de getirmişti. Nasıl şans ama? "Bu çok... çok tatlısın."
"Bu bir şey değil," Hiçbir şeyden habersiz bir şekilde kıkırdadı. "Bunu büfede gördüm ve, senin için aldım işte."
"Çok teşekkür ederim," Tebessüm edip kısa bir kucaklaşma için yaklaştım, böylece yüzümü saklayabilirdim. "Buna inanamıyorum."
"Sadece bir kapkek bebeğim, endişelenmene gerek yok." Saçıma doğru güldü. Nedense, söylediği 'bebeğim' kelimesinin altında daha fazla şeyler olduğunu hissediyordum.
Kollarından sıyrıldıktan sonra, ikimizde hala koridorun ortasında tuhafça dikiliyorduk. Bundan memnun olduğum söylenemezdi.
"İçeri gelmek ister misin?" Louis teklif ettiğinde sessizlik bozulmuştu.
"Tabii."
İkimizde derin bir nefes aldık, konuşmadan uzaklaştığımız için şükrediyordum. Dürüst olmak gerekirse, benim yüzümden bir daha odasına falan giremeyeceğimi düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nudes » h.s (türkçe)
FanfictionÜniversiteli erkek-şanssızı bir kız, kazayla cinsellik içeren resimli bir mesaj alır. - ÇEVİRİDİR. GERÇEK YAZAR: @calumf0rnia Thank you for your permission!