Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim! ♀♂

♀ "Kızların Doğal Yaşam Popülasyonu" ♂

(IV)

Ne kadar uykusuz ve bitkin olsam da babamla olan konuşmam hala hatırımdaydı. Yekta'yı yatağına yatırıp hızlıca yurttan çıktım ve Sadri'nin tarifiyle buraya yakın bir caminin erkekler tuvaletine girip arabadan aldığım kıyafetlerimi giyindim. Yüzüne hızlıca su vurup elimle saçlarımı şöyle bir taradım ve babamın aramalarına cevap vermeden arabama bindim. Bizim yurdun alt tarafındaki sokaktan ana caddeye çıkmayı planlayıp süratle oraya sürdüm ve bu saatte pek araba olmayacağı fikrine güvenip ara sokakta 80'e bastım. Nasıl olduğunu anlam verememiş bir şekilde, müthiş bir çarpma sesiyle emniyet kemerimin el verdiği şekilde öne doğru fırladım ama neyse ki herhangi bir yere kafamı vurmadım. Tabii bu araba içinde geçerli değildi.

Apar topar arabadan indiğimde servis aracı olduğu belli olan minibüsten küçük çocuklar çıkacak diye telaşlandım ama neyse ki bir sürü genç arabadan inince en azından bir okul servisine çarpmamış olduğuma şükrettim. Şoför sapsarı bir yüzle aşağı indiğinde bi an onu süzdüm ve şokta olan gençlere fazla göz gezdirmeden telaşla bir kazada sorulacak ilk soruyu sordum.

"Birinde bir şey var mı?"

Adam başını sallayıp "Yok, sende sorun var mı?" dedi. Küfürbaz ve kavgacı bir trafik magandasıyla muhatap olmadığıma sevinmiştim aksi taktirde öküz gibi servis aracına çarpan bendim yine de sakinlikle karşılamıştı. Biraz bu sebeple çoğunlukla da suçlu olduğumdan soğukkanlı bir şekilde konuştum.

"Yok, kusura bakmayın hata bendeydi. Acelem vardı. Durumu hallederiz merak etmeyin ben Gencer... Gencer Özyurt!"

"Tamam Gencer evladım, sende sakin ol. Korkmuşsun belli, tutanak falan tutmak için polisi arıyorum" dedi ve arkasını dönüp telefonunu çıkardı. Yine de tedirginlikle etrafa göz gezdirip herkesin iyi olduğuna emin olmak istedim ve fark ettiğim ayrıntıyla beynimden vurulmuşa döndüm. Bunlar bizim yurttaki kızlardı! Sadece 2 gün de olsa çoğuyla tanışmış, ayak üstü de olsa sohbet etmiştim.

Gözlerim görmek istemediğim ama zorla gözüme çarpan detaya takıldığında bir an durup nefesimi tuttum ve Ülkü'nün gözlerinin beni incelemesini izledim. Diğer kızlar neyse de Ülkü beni tanıyabilirdi çünkü daha bu sabah yüzümün dibine kadar girmiş, gözlerimin güzelliğinden bahsetmişti! Uzun süre bakıştığımızda kaşlarını çatıp ters ters baktı bana ve bir erkek olarak benim bakışlarımdan rahatsız olduğunu anladım. Soğuk nevale!

Gençlerden birkaçı sonunda benim farkıma varmış olacaklar ki 'gerçek' Gencer Özyurt olup olmadığımı öğrenmek istediler. Battı balık yan gider hesabı olduğumu söyledim ve iki kız kitaplarımdan birini çıkarıp imzalamamı rica ettiler. Zaten trafik şubeyi bekleyeceğimiz için kıramadım ve aceleyle imzalayıp ellerine verdim sonrada başkalarına fırsat vermeden arkamı dönüp çalıp duran telefonuma cevap verdim.

"Gencer?"

"Baba, biliyorum geciktim ama bahanem var bu sefer"