♀ "Acılaaaar!" ♂

3.8K 339 72
                                    

(V)

Yatakta sürüklenerek yorganı da kendimle beraber aşağı atıp uyku sersemi yerde debelenirken, aynadan gözlerine kalem çeken Ezgi ayağıyla beni tekmikledi. Ardından kalemi gözüne sokunca acıyla inildedi ve katarakt olmuşçasına ciyaklayıp ortalığı ayağa kaldırdı. İkbal götünde pireler uçuşurken uyku-uyanıklık arası homurdandı.

"Ya kuzum her seferinde Yüzüklerin Efendisi'ndeki Gollum gibi yatakta sürünüyorsun. Uyan lan götünü ponçiklerim he!"

"Gitmeyelim Ezgiii, okumayalım Ezgiii" deyip dün gecenin yorgunluğunu üstümden atmaya çalışırken bir daha gecelere kadar wattpad okumayacağıma söz verdim. Çoğu hikâye yaşıma hitap etmese de hakkını yiyemeyeceğim kalemlerde vardı. Hafta içi ders çalışmaktan kitap okuyamadığım için hafta sonu da adeta sabahlara kadar wattpad'in ırzına geçiyor, aşklaşıyordum kendimce. Aksi taktirde kişisel gelişim kitapları okurdum genelde.

"Bir hafta sonunu daha yurtta geçirmeyeceğiz! Ülkü sıçarım ağzına kalk lan şuradan" deyip annem gibi yerde duran yorganımın içinden beni çıkarmaya çalıştı. Bilerek debelendim ve isyanlarıma devam ettim. Aslında uyuşuk bir insan değildim ancak hafta sonu ne hikmetse kimse bedenimi yataktan kaldıramıyordu. Ezgi de tam tersi okul zamanı ölü, hafta sonu dipçik gibiydi.

Hala uyuklarken "Ya neden uyumuyoruz ha neden!" dedim.

"Pikniğe gideceğiz, dedik ya. Lan bak hala uyuyor. Allah'ıma annenden yemediğin dayağı benden yersin!"

"Her seferinde tavukları yakıp yediriyorsunuz. Kusacağım, ölüyorum, ölüyorum!" deyip yorganımın içerisinde -yerde- tepiklendim. Ezgi en sonunda sinsice gözlerini kısıp üzerime atıldığında ne yapacağını anlamış ancak kurtulamamıştım. Çığlıklarım odada yankılanırken Ezgi çorabını ağzıma sokmaya çalışıyordu.

"Ulan uyuyamıyorum be!" diyen İkbal yatakta doğrulup ters ters bize bakınca Ezgi yastığını alıp bir fasıl da ona daldı. Artık kızla o kadar yüz göz olmuştuk ki ne yapsak sesini çıkarmıyordu. O da ayrı bi tip ya, neyse.

"Kalktım be! İllallah be illallah" deyip atarlı atarlı banyoya girdim. On beş dakika da ortalığı toparlamış, saçımı toplamış, elimde telefonum kapının önünde Ezgi'ye cırlarken koridorda Çek Çek Serpille karşılaştık. Pikniğe onlarda geleceği için planlamayı son şekliyle yaptık ve en sonunda aynanın karşısındaki Ezgi'yi saçından tuttuğum gibi odadan çıkarıp kahvaltı için yurdun alt katına indik.

Hafta sonu olduğu için çoğu kız yemekhanedeydi. Normalde okul zamanı bazısı kahvaltı yapmadan gittikleri için, şimdi yer bulmakta sıkıntı çekmiştik. Yade ve Gizem'in oturduğu masaya yaklaştığımızda yanlarında oturan kızlarla sohbet ediyorlardı. En son Gizem heyecan ve merakla adını bilmediğim kıza "Oha sen ne yaptın?" dedi.

"Ne yapacağım, engeli çaktım. Kızım ben aldatılmaya gelemem, acayip gurur yaparım." Olayı çaktığımda yorum yapmama engel olamadım.

"Sıçaydın ya ikisinin de ağzına."

"Kız karateye gidiyormuş nereye dalıyorsun kızım?" dedi Yade.

Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim! ♀♂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin