♀ "İlk Mesajlaşma" ♂

3.2K 340 37
                                    

(XI)


Yatağın içerisinde aniden dikelip yanımdaki Ezgi'nin homurtularına tanık olmak bi an için beni endişelendirse de neyse ki canımcığım hiçbir şey olmamış gibi uykusuna devam etti. Ben en azından editörden veya bu işe kimler bakıyorsa artık onlardan cevap beklerken adamdan yanıt gelmişti yahu! Hem de bu herif resmen profilime girmiş, çakma adidaslı halime göz atmış, fotoğrafımın altına 'Yine kezosun kanka xd' yazan Ezgi'nin yorumunu okumuş ve belki de o hin beyni 'Ulan ne mallar var' demişti?

Sosyal medyanın ağına düştüm a dostlar, elimden çekip kurtaranım yok!

Hemen profilime girip tüm fotoğraflarımı bi çırpıda sildim. Hangi akla hizmet ot böcek fotoğrafımdan vazgeçip kendi fotoğrafımı koymuştum ki! Halbuki sosyal medyaya resim atmayı sevmezdim. Hemen mesaj kutusuna geri dönüp yazma kısmına parmağımı dokundurdum. Acaba ağırdan mı satsaydım? Ne kazası falan deyip hatırlamamış gibi mi yapsaydım?

Bu saçma şeyleri düşünmemin tek bir nedeni vardı. Kazadan sonra Gencer Özyurt'u düşünmemiş olsam da hatta onu beynimin en ücra taraflarına yollamış olsam da tahmin ettiğimden daha fazla etkilenmiştim. Yoksa böyle sebepsizce sırıtıyor olmamın, başka bir açıklaması olamazdı. Öte yandan hoşlantıdan bile acayip korkan biriydim. Bağlılık yemini eden insanlara gıptayla bakan ama kesinlikle onlardan biri olmamaya yemin etmiş biriydim.

Fazla bekletmemeye karar vererek elimden geldiğince mesafeli ve dürüst davranmaya karar vererek yazmaya başladım.

| Hangi kaza? Hatırlayamadım kusura bakmayın. |

E yuh, dönek kızdım kabul. Ancak psikolojik olarak beynimi kemiren şeytan; herif yazar ve az birazda gideri olan bi erkek olduğundan başka kızlar tarafından fena ego kasmıştır, acık götünü indireyim diye baskı yapıyordu. Kabul.

Ön yargılı olduğumu zaten kendim bile kabul eden insandım. Aslında bakarsak erkekler hakkındaki ön yargılarımın psikolojik boyutu çok daha vahimdi. Bi erkekten hoşlanmaktan ölesiye korkuyordum ve eğer bu erkekte hemen iyi çocuk imajına uyuyorsa onun kötü yanlarını bulup kendime bahaneler üretiyordum. Aşık olmamak için çocuğun cıncığına kadar didikliyordum yani. Aşka inanmamam bu sebeptendi belki de. Fazla ön yargılı insandım ve bu hiç hoş değildi.

Mesaj kutuma gelen -1- yazısı bile bunu en iyi anlatır biçimdeydi. Kimseyle sohbet etmeye, konuşmaya bile tahammülüm yoktu. Kafa dengim olan insanı bulamıyor, sıkıcı gereksiz muhabbetlerdense kendimi her şeyden soyutlamaya çalışıyordum. Bu size biraz saçma veya vicdansızca gelebilir ama karşımdaki erkeğin konuşma tavrından, seçtiği kelimelerden hemen kendime göre anlam çıkarabilir ve 'Fazla kitap okumuyor', 'Özgüveni yok', 'Hitabet sorunu var' gibi başlıklar sıralayabilirdim. Belki de bu yüzdendir ki okuduğum kitaplarda da hep böyle düşünen bir yazar aramış, nadir buldukça hüzünlenmiştim. Ancak Gencer Özyurt'un kitapları kafamdaki sesle birebir eşleşiyor, örten fonksiyon gibi birbirini tamamlıyordu. Bu yüzdendi bu heriften korkuşum, beni benim silahımla vurabilecek bir düşmandı O.

Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim! ♀♂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin