♀ "Erhan Sorunsalı" ♂

3.5K 389 73
                                    

(VII)

"Kaşına ne oldu senin?"

Ülkü'nün sorusuyla beraber Yekta'yla göz göze gelmemiz, ayrıca birbirimize 'ne bok didicez?' bakışı atmamız bence pek de manidar değildi. Her zamanki atikliğimle araya girip gülümsemeye çalıştım. Sevgili olayını kabul etmemekte direnmek istesem de sıçtı balık okyanus bok koktu hesabıyla "Geçenlerde yanımda bi kıza baktı da... Haddini bildirdim ehehe" deyip salak saçma kikirdemeye çalıştım.

"Çok garip" dedi Ülkü gözlerini kısmaya devam ederek. Şöyle bakmayı kesmesini, aksi taktirde altıma sıçacağımı söylemek istedim ama öyle daha fazla dikkat çekeceğimi bildiğim içim gıkım çıkmadı.

"Ne garip kızım, ne garip. İyice havaya girdin haa!" dedi Ezgi sonunda garip bakışmamızı sözleriyle bölerken. "Hadi yürü daha külot, don alacağım yürüüü!" deyip Yekta ve benim kocaman açılan gözlerimize aldırmadan "Hadi görüşürüz bacanaklar" deyip el salladı.

Ülkü'yü çekiştire çekiştire götürmeye çalışırken Yektayla beraber ikisine el salladık ardından dönüp birbirimizin gözlerine baktık. "Yürü gidelim bizde, Allah'ın cezası. Ne diye pazara gelelim dedin göt oğlu?"

"Abi sen bir haftadır aynı sütyeni takmak ne demek biliyor musun?" dedi Yekta öfkeyle. Tamam, haklıydı. Pekâlâ, sütyen ayrıntısını unuttuğumu kabul ediyordum ancak hayatımın hangi zaman diliminde takmıştım da bizim iç çamaşırları gibi onların da sütyenlerini değiştirdiğini düşünecektim Allah aşkına!

"Ne bileyim lan. Yürü!" dedim ittirerek. Yanımızdan geçen teyze şok olmuş gibi bize bakınca anlayamamıştım ancak sonradan bir kızın, bir erkeği ittiremeyeceği bir güçte Yekta'yı kaktırdığımı fark edip elimi ayağımı üstünden çektim.

Sütyen alırken bende bir nebze sıkıntı çıkmayacaktı ancak Yekta bir erkek olarak o tezgaha yaklaşırsa yaşlı teyzelerce yüzüne 5 ton salya gelebilirdi. Halbuki belki karısına alıyor abi, ön yargılı olmamak lazım! Bizde Yekta'yla bu mantıkla düşünerek -çekinerek- tezgaha yaklaştık. Ulan param var da ne götüme yanımdakinin aklına uydum da pazara geldim, gidip bir mağazadan kolayca işimi halledebilirdim oysaki!

"Gel ablacım gel! Sütyen 7,5! Destekli, dolgun sütyen vaaar!" diyen kadının dibine girdik. Hanım teyzeler ellerini uzatıp malın kalitesini falan kontrol ederken, satıcı bizim neden dibine kadar girdiğimizi merak ediyormuş gibi bize baktı. Sesimi alçaltıp ciddiyetle sordum.

"Sütyen alabilir miyiz?"

Abla çekindiğimizi anlamamış olacak ki herkesin içinde bağırarak tezgahtan bir tane kaptığı gibi gözümün önünde çekiştirdi. "Kaliteli mal ablacım. Esneme, yırtılma olmaz" dedikçe çekiştirmeye ve malın kalitesini göstermeye çalıştı. Aniden cart diye yırtılınca tek kaşımı kaldırıp dik dik kadına baktım.

Satıcı kadın aniden mahcup olup başka bir tane aldı eline. Bunun kumaş işçiliğinin daha iyi olduğu belliydi. "Bak bu daha iyi ablam. Esneme, kopma olmaz" deyip kalitesini gösterircesine çekiştirdi. Evet, görünüşe göre daha iyiydi ki ablanın dediğine göre tuzluydu da. Neyse, artık yapacak bir şey yoktu, girmiştik bir işe madem paraya kıyacaktık.

Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim! ♀♂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin