♀ "İlk Gün" ♂

4.6K 381 80
                                    

(II)

Merdivenlerden süratle inerken -sabah sporumdu bu- topuklu ayakkabıyı sadece düğünlerde giyen bir kız olduğuma şükrettim aksi taktirde paldır küldür gındırlanıp gidebilirdim ki bizim yurdun merdivenleri epeyce dik olduğundan ağzımı başka yerden çenemi başka yerden toplayabilirlerdi.

Servise yetişmeye çalışıyordum en azından otobüs parası vermeyecek, cebe atacaktım. Enayiler bizden o kadar para kırıyorlardı bi zahmet de bedava götürüversinlerdi. Bahçeye çıktığımda kapının oradaki güvenlik kulübesinin orada Sadri abi ve şu yeni gelen kızlardan birinin -kahverengi saçlı, Gizem- orada olduğunu gördüm. Her ne kadar ilk tanışmamız yüzünden onlardan uzak durmaya karar vermiş de olsam bu selam sabah vermeden önlerinden geçip gideceğim anlamına gelmiyordu çünkü ben her sabah Sadri abiye selam verirdim.

"Günaydın Sadri abi, servis ne zaman kalkacak?" dedim şoförümüz Mustafa amcayla konuşmuş olmasını umarak. Sabah erken saatte dersim vardı ve gecikmek istemiyordum. Ezgi ise götünü başını dağıtmış bir şekilde uyuyordu. Haftanın üç günü sabah erken kalkmasına gerek yoktu ve ben her sabah kalktığım için lanet ediyordum. Bazıları şanslı, bunu belirtmeye gerek yok.

"10 dakikaya çıkarım demişti" Sonra duraksayıp birbirimizi takmayan ben ve Gizem'e baktı. Bunlar ne çabuk kaynaşmışlardı böyle? Aksi taktirde onlara doğru yürürken Sadri abinin kızın dediği birşeye kahkaha patlattığını duymuştum. Yurdun dedikoducu kızı Esra onların çocukluklarından beri sporla ilgilendiğini söylediğinde bu iriliklerine anlam verebilmiştim ve bende eskiden hentbola giderdim, bacak kaslarımdan dolayı çok erkek dalga geçmişti benimle piç kuruları ancak böylesi bir kası ben bile görmemiştim. Anasının gözü gibi üst baş bulmakta zorlanıyorlardır bunlar. "Siz tanışmadınız mı yoksa?" diye devam eden Sadri abiye baktım.

"Tanıştık ama Ülkü beni görmezden gelmeye kararlı" dedi Gizem. Konuşurken kendi sesini kullanmıyor, ağzının ucuyla cik cik ötüyordu resmen. Abi sesiniz ince zaten, adam akıllı konuşsanıza.

"Sadece tanışıklık, saz arkadaşı olduğumuzu hatırlamıyorum" deyip terslediğimde keyifle güldü. Normalde bunun trip atıp saçını savurması gerekmiyor mu ne kırıtıyor lan bu!

"Bende zorla kankan olmaya çalışacak değilim" dedi beklediğim tribini atarak. "Sadece sevgilimi bekliyorum şurada" dedi dudaklarını birbirine bastırarak. Ne? Dalga mı geçiyordu?

"Sevgili mi? Ciddi misin?" dedim böyle kaslı kızlardan da hoşlanan var mı diye ciddi anlamda bir şaşkınlık yaşarken. Hayır, erkek milleti yanında çıt diye kırılacak, kırım kırım, narin kız arar diye biliyorum ama hey erkek değilim ne bileyim! Varsayımım bugüne kadar bu yöndeydi ama demek ki kaslı sevenleri de varmış, ilginç.

"Evet, 2 yıldır sevgiliyiz."

Sohbet ilgimi çekince kucağımdaki kitaplarla ona doğru dönüp ciddi ciddi, ne yaptığımı fark etmeden sohbet etmeye başladım. Normalde milletin ilişkisi umurumda değildi hatta pek dinleme heveslisi de olduğum söylenemezdi ama Gizem'in sevgilisi merakımı depreştirmişti.

"Nereden geldin?"

"Buralıyım" deyip duraksadı. Ben 'o zaman niye ailenin yanında yaşamıyorsun?' temalı bakışımı atınca hemen devam etti. "Ama ailemin baskısından bıktım. Boks yapmamı istemiyorlar, biraz zenginiz de" dedi memnun değilmiş gibi homurdanarak. Harbi harbi erkek gibi homurtu çıktı gırtlağından.

Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim! ♀♂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin