♀ "Bir Garip Sütyen Vakası" ♂

4.4K 376 77
                                    

(VI)



Odamda oturmuş ders çalışırken her zamanki gibi Ezgi'nin gıybetine ortak oluyordum. Artık ders çalışırken bile en yakın arkadaşımı idare etme potansiyeline sahip bir bireydim. Yine dertlene dertlene -sanki onun derdiymişçesine- sınıfından bir kızın şehrin en zibidi serserisiyle sevgili olmasından yakınıp durmasını dinledim ve sonunda dayanamayıp patladım. "Ulan abi bişey sorucam? Bak tüm ciddiyetimle soruyorum."

"Bende tüm ciddiyetimle cevap vereceğim Ülkücan bacanak. Söyle, hı. Ne diyorsun?"

"Peki, tüm bunlardan bize ne abi? Kızın ablası değilim, abisi değilim. Kendisi bulaşmış, ne yapalım yani?"

"Ya kızım malsın resmen. Sen tüm feministlerin medar-ı iftarısın. Ne demek bizine?"

"Feminist demek her ilişkiye salça olmak demek değil, bil istedim. Ayrıca feministsin deyip deyip yüzüme çemkirme. Feministlik sandığın gibi erkek düşmanı falan değil biz sadece-,"

"Tamam, tamam anladım. Her seferinde yomşurup duruyorsun yüzüme."

"Abartma o zaman. Hem ben feministim demedim ki! Tamam, gurur duyarım ama abartmasan kanka. Hem ben erkeklerden hoşlanıyorum bazen yani."

"İnanmam!" diye cırladı Ezgi. Odada İkbal olsaydı eminim homur homurdanır, bizde yastık fırlatırdık ancak hanımefendi sabah sabah süslenip püslenip kalkıp gitmişti. Daha 1 hafta önce kazık yediği sevgilisinden sonra yeni birine talip olmuş gibiydi. "Birinden hoşlandığını mı ima ettin sen şimdi?"

"Birinden hoşlanıyorum demedim, hoşlanabilirim demek istedim. Ama hiç ilgimi çekmiyor, o yüzden ağzın yayık ayranına dönmüş gibi bana bakıp sırıtma dön önüne!" deyip ders çalıştığım kalemimi saçıma sokup karıştırdım.

"Pazar gününü zehir etme de söyle zilli. Sen bi erkeği etkin altına alabilir misin, alamaz mısın?"

"Ya kızım, bas git. Alabilirim ama istemiyorum."

Ezgi inanmaz bakışlarla bana bakıp "Yav he he" dedi. "Kızım ben senin üniversite hayatın boyunca hiç birinden hoşlandığını ne gördüm, ne duydum! Ya sadece bir beğenme olsun en azından be, o da mı yok?" dedi merakla. Şimdi suratına 'Allah aşkına, seni ümüğüne kadar sıkan ailen var, sen nasıl böyle oldun?' demek istesem de ilk defa ağzımı açmadım. Bu devirde ben artık çok da insanın karakterinin ailesine göre şekillendiğini düşünmüyordum, sosyal çevreye de bakıyordu bence o iş.

Ailesinde hiç sigara kullanmayanlar, arkadaş ortamından alışabiliyordu. Yalan mı?

Gerçi o iradeyi de aileden kazanması gerekiyordu bir yerde. Neyse.

"Hoşlandığım biri vardı," dedim anında gözlerimi kaçırarak. Ezgi cıvıldayıp adeta dönen sandalyeme kadar sıçradı. "Mahalleden, lise zamanlarında. Ama üniversiteye buraya gelince işte, gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş."

"Söylemedin mi hiç?"

Kaşlarımı çatıp sorduğu soruyu kınarcasına "Tabii ki hayır" dedim.

Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim! ♀♂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin