♀ "Nihayet" ♂

512 47 31
                                    

(XVII)

Herkesin kendi kahvesini kendi aldığı serkeş, rahat bir kahveciye gelince ister istemez kendimi bulmuşçasına rahatlamıştım. Öğrencilerin sınav mekanı olan bu tip kimsenin kimseyi umursamadığı mekanlarda daha fazla bulunduğumdan Gencer'in burayı tercih etmesine minnettardım. Bu geceyi daha zor kılan şüphesiz gerileceğim, kendimi kasacağım bir yerde oturmaktı ancak sanki o bunu bilirmişçesine mekan seçiminde de başarılıydı.

Ben iki kişilik kenarlarda küçük bir masaya oturduğumda o da kırk yıllık iş paylaşımımız buymuş gibi ikimizin de kahvesini alabilmek için sıraya girmişti. Çevremdeki çoğunluğu üniversiteli gençlerden olduğunu düşündüğüm gruplara bakarak milletin final haftasında ne diye buralarda keyif çattığını anlamaya çalıştım lakin kendim de bu gençlere dahil olduğumu hatırlayınca fazla heriflenemedim.

Uzaktan elinde iki kahve kutusuyla bana doğru yürüyünce akşam karanlığı olmasına rağmen, arabadan alıp taktığı siyah şapkasının bile onda sırıtmadığını fark ettim. Adam gecenin bir körü şapka takıyordu kimse de 'ne yapmaya çalışmış şimdi bu?' bakışı atmıyordu.

Kahvemi önüme koyduğunda cüzdanını bana doğru uzatıp "Şunu çantana atsana" dedi.

Siyah deri cüzdanını elinden alıp çantama atarken bana bu denli güveniyor olması her defasında beni ayrı bir hoşnut ediyordu. Sonuçta iki gündür gördüğü bir insandım, istemese güvenmeyebilirdi de.

"Çok sıra vardı" derken konuşmuş olmak için konuştuğumu sanmasın diye "Niye burayı seçtin ki?" dedim.

"Sevmedin mi, rahat oluruz diye düşündüm" Gözlerindeki bakış samimiydi ve bunların hepsi gerçekten bir rüya olabilir mi diye düşünmekten kendimi alamadım.

Hayatıma bir adam giriyordu ve her şeyiyle sanki benden biri gibiydi. Tamamen benim için, sırf bana aitti. Eğer gerçekten bu şans değilse, neydi? Kader mi, nasip mi, talih mi?

"Aksine çok memnun kaldım" dedim gülümseyerek. "Senin böyle yerlere geldiğini düşünmezdim"

"Niye, ben insan değil miyim?" diye dalga geçtiğinde gözlerimi devirip iğrenç esprisine güldüm. Şurada öl, dese ona bile gülecektim galiba.

"Hayır da çok daha iyi yerlerde çok daha iyi kahveler içebilirsin?"

"Çok daha iyi yerlerde çok daha iyi kahveler içtim" dediğinde ifadesi kibirli değildi ama gözlerindeki bakış benimle eğlendiğini belli edercesine parıldıyordu.

Onu pek tanımasam da yüzünde her zaman bir gülüşün var olduğunun farkında mıydı acaba? Gerçi fuar günü okuyucularına karşı da sıcaktı, sempatikti lakin sanki o zaman bile görünmez bir mesafesi vardı. Şimdi ise tamamen doğal, temiz, saf haliyle karşımda duruyordu.

Üstelik tanınmamak ve rahatsız edilmemek adına taktığı şu spor şapkasına rağmen.

"Ama seninle değildim.." deyip cümlesine devam ettiğinde her şeyin bu denli hızlı gelişmesi karşısında tedbirliydim.

Gözlerine bakamayıp bakışlarımı kaçırdığım son dakikada beni utandırdığının farkında olarak pislikçe güldü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 16, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim! ♀♂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin