Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim! ♀♂

♀ "Her Yer, Her Yerde" ♂

Multimedia, Ezgi (temsili). :)

Keyifli okumalar! ♡

(VIII)

Hiddetle öne atıldığımda ne hikmet ilahiyse Yekta adama ağız burun dalacağımı anlayıp önüme geçti ve beni durdurdu. Ardından gözlerimin içine 'her şeyi daha fazla sikme' der gibi bakınca sadece Ülkü'yü kolundan tutup yanımıza sertçe çektim ve belki de gözüm hiddetten kan toplamış şekilde karşımdaki şerefsize baktım. Adi herif kıza resmen göz koymuştu! Ulan kız kardeşinin arkadaşı senin de kardeşindir yavşak. Ne demek göz koymak, NE DEMEK! Kız bile yaşadığı şoktan olsa gerek yanımda tir tir titriyordu. Kolumu omzuna atıp yanıma doğru çekiştirince itiraz etmedi ve bana sokulup "Teşekkür ederim Gizem" dedi titrek sesiyle.

Ağzımı açmadım. Açsam ana avrat düz gideceğimi, artık bir kızdan beklenmeyecek öfkede ortalığı dağıtacağımı hissettirmemeye çalıştım. Ulan adam bende seni kenarda kıstırmaz mıyım lan!?

"Abi git artık!" dedi Ezgi, abisine elleri iki yanında yumruk olmuş şekilde bakarak. Yaşadığı şoka bakılırsa o da abisinin Ülkü'ye olan ilgisinden haberdar değildi ve öğrendiğinde acayip kızmıştı.

"Bir daha adın bir erkekle duyulursa..." diyen adam kendince kızı ezmeye çalışır bakışlar attı. Yekta'nın yanımda gerildiğini hissettiğimde garip garip ona baktım ve göz göze geldik. Gözlerinin içinde anlayamadığım huzursuzluk kol geziyordu ve ben çocukluk arkadaşımın bu halini nerede görsem tanırdım. Küçükken sevdiği arabasını elinden koparıp alınca da bana böyle bakardı.

"Abi sana kim, ne söyledi bilmiyorum ama yok öyle bir şey!" dedi Ezgi abisinin lafını tamamlamasına izin vermeden.

"Göreceğiz Ezgi, göreceğiz! Bu hafta sonu eve gel, annemlerde ne zamandır görmüyor seni" dedi ters ters kardeşine bakarak. Gerçekten böyle abiler var mıydı aklım almıyordu! Benim kız kardeşim olacak, bırak kendim zarar vermeyi kalbini kırmalarına bile müsaade etmezdim. Belki bu şerefsiz "kendince" korumaya çalışıyordu ama bu tavırlarıyla en çok kardeşini mahvettiğini, utandırdığını, genç bir kızı sindirmeye çalıştığının farkında değildi!

"Gelirim, tamam" dedi Ezgi bıkmış ses tonuyla. Cıvıl cıvıl kız, ne hale gelmişti soysuz itin yüzünden. Sen baskıyla neyi halletmeye çalışıyorsun gavat, demek vardı ya onu da sırası gelince söylerdik evelallah!

"İyi, kendine dikkat et. Ararım ben seni" deyip Ülkü'ye kısa bir bakış attı. Kızı arkama doğru ittirince adamla göz göze geldik ve bakışlarıma kaşlarını çatarak baktı. Bir süre kız olduğumu unutmuş, öylece ters ters bakmıştım herifin yüzüne. En son Ezgi beni çekiştirmeye başlayınca hepimiz arkamızı dönüp yurda doğru yürümeye başladık.

Yekta, geceye doğru sıkıntılı nefesini bırakınca havada buhar oluştu ve bizim önümüzde yürüyen Ülkü ve Ezgi'ye "Kızlar, erkek işi ne ayak? Sevgili mi yaptın Ezgi?" dedi merakla. "Acayip" bir merakla! "Biz sizi yargılamayız biliyorsunuz."

"Evet, bi erkekleydim bugün" deyince Yekta ansızın "Ulan senin erkekle ne işin-," derken böğrüne kimse görmeden dirseğimi geçirip susmasını sağladım ardından tüm gece olduğu gibi bir kez daha garip garip bakıştık. Ben göt oğlunun bu hallerinin sebebini anlamıştım da o anlamış mıydı acaba!