♀ "Mantığın Son Soluğu.." ♂

4.7K 417 165
                                    

(XIII)

Gitmemeye karar verip fuara son bir gün kala fikrimi değiştirmek tam da benden beklenen hareket olmuştu. O gece yatağıma uzanıp yarın fuarda onu kanlı canlı bir kez daha görebileceğim ihtimalini kafamda evirip çevirmiş, gün boyu beni ikna etmeye çalışan Ezgi'nin sözlerine isyanlarımı düşünüp durmuştum. Ezgi gitmezsem daha çok dikkat çekeceğini, madem onu sevmiyorsam neden gitmediğimi anlamaya çalıştığını söyleyip durmuştu. Derslerimi falan bahane edip çenesini kapattıktan sonra, işte gecenin bir yarısı uykuya haram bir şekilde yatağımda uzanmış beynimin içindeki sesin bu fırsatı kaçırmamam gerektiğiyle ilgili zırvalıklarını dinleyip duruyordum.

En sonunda aniden dikelip diğer yataklarda fosur fosur uyuyan İkbal ve Ezgi'yi uyandırmamaya dikkat ederek laptopumu çantasından çıkarıp çalışma masamın üzerine koymuş, çalıştırmıştım. Şu gururumu ilk defa dinlememem için çırpınan içimdeki sese hak veriyor ve bu sefer 'hayır' deyip duruyordum.

İnternete girdiğimde hemen fuarın yapılacağı yeri harita bilgilerinden öğrenmeye çalıştım. Çünkü ne kadar 4 yıla yakın bir süredir burada yaşıyor olsam da hep yurt civarlarında gezmiş, çıktıysam da Ezgi'yle uzak alanları keşfetmiştim. Bu fuar yerinden ise haberim yoktu. Ufak bir not kağıdına haritayı hızlıca not ettikten sonra sosyal hesabıma girdim ve açık olup olmadığına baktım. Ne yazık ki açık değildi. Sonradan girer düşüncesiyle, en azından o kadar olumsuz konuşmamın üzerine haber vermem gerektiğini düşünüp girdiğinde görebileceği kısa bir mesaj attım.

| Ben düşündüm de... Yarın için işlerim sonraya ertelenebilir. Fuar yerinde olup kitabınızı bizzat imzalatacağım. Görüşmek üzere. |

Bi yarım saat de göndersem mi göndermesem mi diye düşünüp tarttıktan sonra eğer öyle durmaya devam edersem cesaret edemeyeceğimi anlayıp birden tuşa bastım ve artık geri dönüş yoktu!

Ertesi günün sabahında gece geç uyumama rağmen erkenden uyandığımda Ezgi şaşkındı. Hafta sonları geç kalkma huyumu biliyor, bu huyumdan ötürü beni yerden yere vurup duruyordu. Şimdi ise elinde dudak parlatıcısı aynadan pijamalı halime bakmaktaydı.

"Lan, sabah sabah ne ayak? Çişin falan mı geldi?"

"Yoo."

"Niye kalktın ölüm uykundan o zaman?"

"Abartma be," dedim lavaboya yürürken. O sırada iki lafın arası "Ben bugün fuara gideceğim" dedim. Ezgi, İkbal'i yattığı yerden sıçratacak bir coşkuyla cıvıldayıp elindeki tüm meşgaleyi bırakıp peşimden koşturdu ancak ben çoktan banyoya girip kapıyı kilitlemiştim. Kapının önünden cevap vermediğim kırk bin türlü soru soruyordu.

"Hani gitmeyecektin?"

"O mu aradı?"

"Neden karar değiştirdin?"

"Kocaya mı kaçcan kız!"

"Defol!" diye bağırdığımda güldü.

Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim! ♀♂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin