1. Bölüm

60 2 1
                                    



" sence de yetmez mi" aşağıdan en yakın dostum Andy'nin yakarışını duyduğumda sol ayağıma da topuklu ayakkabımı geçirip rujumu sürerek merdivenleri inmeye başladım. " bence hiç konuşma Andrew Christopher Brown. Dışarı çıkacağız ve benim son yarım saat içerisinde haberim oluyor. Bu kadar kısa zamanda hazırlandığım için dua etmelisin. " diye çıkıştım. Ama beyefendi etkilenmemiş gibi gelip yanağımdan öptü ve "üzgünüm Anna son anda haberim oldu. Yani yarın çıkacaktık ve seni sabah aramayı planlıyordum ama bugün yapmaya karar vermişler" dediğinde hayran bırakacak sakinliğimle kafamı salladım.

Arabaya doğru yürümeye başladığımızda evimin anahtarını çantama yerleştiriyordum. Benim için kapıyı açtığında gönlümü almaya çalıştığını anladım ama biraz daha bu şekilde devam etmesinin bence bir sakıncası yoktu. Nasıl olsa affedecektim. Oturdum ve hemen aynayı indirip kendime baktım. Bir haftalık denemeler sonucu artık ustaca çekebildiğim kalemim, şeftali tonlarında parlak farım, elmacık kemiklerimi vurgulayan allığım ve koyu şeftali tonlarındaki rujum; açık mavi elbisem ve dalgalandırdığım açık kahve saçlarımla tamamen uyum içerisindeydi. Bir süredir nasıl giyinmem ve nasıl makyaj yapmam konusunda bu konuda neredeyse uzman arkadaşım Joey'den destek alıyordum. Andy'nin sesiyle boğulmak üzere olduğum derin düşüncelerden irkilerek çıktım.

"Seni çok seviyorlar. Bir süredir görüşmek istiyorlardı ama fırsat bulamadık pek. Çok yoğunuz, sen de çok yoğunsun. Ne zaman işe başlayacaksın?" diye sormuştu. Kafamı ona çevirip " haftaya Pazartesi artık psikolog Anna Kunis karşında duruyor olacak " dedim yüzümden bu fikir her aklıma geldiğinde oluşan aptal sırıtışla. Andy "haydi biraz müzik aç da kutlamalara şimdiden başlayalım" dediğinde müziği açtım ve sevgili arkadaşlarımdan oluşan grubun eşsiz eserlerini dinlemeye koyuldum. Under The Sun çalmaya başladığında sesi iyice açıp ben de eşlik etmeye başladım, Andy zaten yanımda sürekli bir mırıltı halindeydi.

Yaklaşık on dakikanın ardından tam Mountains'ın after all the pain, after all the flames kısmında araba durdu. Daha önce de geldiğim şık mekana bakıp ne zamandır dışarı çıkmadığımı düşündüm ve kapım 6'4 ft boylarında çok yakışıklı bir esmer tarafından açıldı. "Çok zarifsiniz bay Brown " dediğimde "çok güzelsiniz bayan Kunis " cevabını almıştım. Kıkırdayarak konuştum.

"Dikkat et Joey kıskanmasın! "

"Annesiyle vakit geçirmeye yurt dışına çıktı." diyerek somurttu.

"Üzülme browniem benim, dönüşü muhteşem olacak. "  neşeli sesimi yadırgatmadan
gülmeye başlamıştı.

Koridoru saçma sohbetimiz ile geçmiş restaurant bölümüne gelmiştik. Ilerlerken iki parlak mavi gözü görmem ve o tatlı gülümsemesine sıcak bir gülümsemeyle karşılık vermem bir olmuştu. Yanındaki ela gözlere de gülümsedim. Ads'ın keyfi uzun süreden sonra sonunda yerindeydi. Bu beni mutlu ederken masaya vardığımızda uzaktan yaklaşan silüetin sevgili en yakın arkadaşım Georgina olduğunu görmemle herkesi es geçerek ona sarıldım. O da bana kemiklerimden su çıkarmak istermişçesine sarılıyordu. Sonra saat yönünde ilerleyerek Joel'a ve Adam'a sarıldım. Andy Ads'ın yanına kurulmuş onun yanında da Ryan vardı. Ona da sarıldıktan sonra Ryan ve Georgina arasında yerimi aldım.

Keyifli bir sohbetin ve kaliteli kırmızı şarabın eşliğinde yediğimiz yemek sonrasında bir bara doğru bir şeyler içmek üzere yol aldık. Yemek sırasında yanımda Ryan oturduğu için kendisiyle bol bol sohbet etme ve daha yakından tanıma fırsatı bulmuştum. Sanki beni tamamlayan erkek versiyonum gibiydi. Hem çok benziyor hem de bazı yönlerimizle birbirimize zıt düşüyorduk.

Barın önüne geldiğimde altı ay önce başıma gelen olayla kanımın donduğunu hissettim. Sol elimin üstünü inceleyip içeri doğru girerken 'girmek için çift olmak gerek' kuralı olan bir bar bulmuş olan ve sevgilisinin elini tutup içeri doğru çeken Joel'a bakakalmıştım. Öyle ki elimi tutan kocaman el beni çekmeye başladığında anca kendime geldim. Parfümünden anladığım üzere bay Fletcher beni kız arkadaşı olarak göstermişti. Body guard bize bakarken beni dikkatle süzmesine sinirlerim bozulsa da belli etmedim. Ama belliki birisi belli etmek istiyormuş. Belimi saran bir kol ve ağızdan küfür gibi çıkan "arkadaşıma öyle bakmaya devam edersen bakacak bir gözün kalmayacak " sözleriyle bunun Ryan olduğunu anlamamak için aptal olmam gerekirdi.

AŞKA GIDEN YOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin