13. Bölüm

11 1 0
                                    

(Medya: Anna)

Çalan kapıyla dikkatimi içeri giren kişiye verdim. Kasları lacivert gömleğini zorlayan neredeyse iki metrelik bir erkek beklemiyordum. Çıkık elmacık kemikleri, şekilli dudakları, parıldayan mavi gözlerini gölgeleyen kalın kaşları ve bu sanat eserini tamamlayan dalgalı siyah saçlar. Böyle bir enerjiye sahip olmak için ne yaptığını ona sormaya karar verdim. Güven verici bir etkisi vardı. Bunu ben de uygulamalıydım. Bir koluyla kapıyı açmış oradan destek alırken ötekini eşiğe yaslamıştı. "Girebilir miyim? " diye soran yabancıyı "buyrun lütfen!" diye yanıtladım.

"Bayan... " ismimi bilmiyor olduğuna göre muhtemelen geçen hafta geldiğimde izinli olan patronum olmalıydı.

"Kunis. Anna Kunis. "

"Ah, pekala, bayan Kunis, ben Simon Hawke. Patronunuzum. Sizinle çalışma saatleri ve diğer çeşitli düzenlemeler konusunda görüşmek istiyordum ama görünen o ki meşgulsünüz. " erafta gözlerini dolaştırırken gözleri önümdeki toplanmış koca bir demet çiçekte takılı kalmıştı. Utancımdan kıpkırmızı kesilmiştim.

"Hayır, meşgul değilim. Sadece gelmişler, ben de.. Onlara uygun bir yer bulmaya çalışıyordum. " doğru kelimeleri seçmek hiç bu kadar zor olmamıştı.

"Sorun değil. Elbette kendine zaman ayırabilirsin. Bu arada bana Simon de! Ben de sana Anna diyeceğim. Arada böyle şakalar yaparım. " karşımdaki dengesizin şaşırtıcı U dönüşüne renk vermeden elimi uzattım.

"Memnun oldum bay Hawke. Sanırım Simon'a alışmam biraz sürer. " telefonumun çalmasıyla kaşlarının çatılması bir olmuştu.

"Genellikle bu kadar sevenim yoktur. Yani vardır ama rahatsız edilmem. Yani işime engel olmaz. " panikleyişime sıcak gülümsemesiyle karşılık vermişti.

"Bak şu telefona! Bir fincan çay iç ve rahatlayıp odama gel! Vaktimiz bol Anna. " göz kırpıp odamdan çıktı. Ben de derin bir nefes alarak aramayı yanıtladım.

"Anna! Yeni işini kutlarım güzelim. " James herzaman James'dir. Çiçekle böcekle uğraşıp incelik etmez, arar ve söyler.

"Boş ver yeni işimi şimdi. Dün nerede kaldın? "

"Paul beni misafir etti. Evde bir kaç eşyam var anahtarım sende sanırım. Gelip alacağım. "

"Hayır bende değil. "

"Nasıl sende değil. Evden çıkarken anahtarımı almıştım, sonra yok oldu. Sende olduğunu düşündüm. "

"Allah kahretsin! Senden anahtarını çalmış. Kildi değiştirmeliyiz. "

"Şerefsiz p*ç! Ben hallederim çilingir işini. Orada ortam nasıl? Alışabildin mi? "

"Elbette alıştım, sanki yıllardır burada çalışıyorum! Tanrı'm James! Ne saçmalıyorsun daha işe başlayalı yarım saat olmadı. "

"Sakin ol! Kötü bir şey demedim! Destek olmaya çalışıyorum. "

"Üzgünüm. Çok gerginim! Seni kırmak istememiştim. "

"Kırmadın zaten. Bu akşam bilemedin yarın görüşelim. "

"Tamam, görüşürüz. " onun da veda etmesiyle aramayı sonlandırdım. Çiçekleri geçen hafta getirdiğim modern kesimini cam vazoya içme suyumdan fedakarlık ederek koydum, telefonumu sessize aldım ve su kaynatıp bir fincan içerisinde poşet çay demledim. Rahatlamaya ihtiyacım vardı.

_______________________________________________________

Genç adam, yıllardır iş ortaklığını yapan dostunun daveti üzerine evine gitmişti. Andy iki fincan çay getirdi ve konuya nereden girmesi gerektiğini düşündü. Bu konuşmayı yapmalıydı ama sonuncu kimsenin aleyhine olmamalıydı. Sonunda sessizlik bozulmuştu.

AŞKA GIDEN YOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin