Boru ötmüştü."İşte ses başlama zamanı yerinde olsam dikkatli olurdum."
Gruplar kendi bölgelerine geçti. İkinci boru sesiyle hareket etmeye başladık. Herkes koşuştururken ben ağır adımlarla ilerlemeye başladım ormanın çok derin yerler indeydik ve hiç ses yoktu. Sonra bir çıtırtı duydum hızlıca arkamı döndüm sessizce etrafa baktım ama kimse yoktu önüm döndüğüm an bir kılıç darbesiyle yere yığıldım, karşımda 3 kişi üzerime geliyordu yerde arka arka kaçmaya başladım sonra bir kütüğe tutunup kalktım, ilk önce iri yarı biri geldi önüme beni üçe yok yok beşe katlardı. Elindekini savurdu karşılık verdim ama çok ağırdı, daha sonra biraz daha güç toplayarak kılıcı geriye attım ama hiç hareket etmemişti. Ben geri geri giderken arkamda diğeri belirdi. Sarışın kıvırcık saçlı bir kız kılıcını üzerime savurdu ama aşağı doğru eğilerek kendimi korudum, boşa çıkmıştı hareketi. Sonra ikisi birden gelmeye başladı. Artık gücüm kalmamıştı ki birden bana kılıcı getiren çocuk çıkageldi. Birkaç hareketle iri kıyım olanı yere serdi.
"Yanımdan ayrılma bayrağın yerini biliyorum."diye bağırdı. Sarışın kızla ve diğer çocukla savaşırken.
Bende bir korkak gibi ağacın arkasına saklanmıştım. Yarama baktım fazla derin değildi ama çok kanıyordu, canım çok yanmıştı. Sesler durulmuştu kafamı çıkardım önümde bir çift ayak korka korka kafamı kaldırdım çok şükür neyse ki o çocuk.
"Teşekkür ederim sen gelmesen bunlar beni çiğ çiğ yerlerdi."
Kısa bir kahkaha attı."Sorun değil bir yerine bir şey oldu mu" yaramı gösterdim.
Üzerindekini yırtıp yaramın üzerine sardı. Karşımda duran şeye inanamadım offf çok güzel vücudu vardı yaa. Bu ne bee sonunda retinalarım bayram etmişti, öylece ona bakıyordum.
"Hey.. hey " bir el gördüm gözlerimin önünde gidip geliyordu. Kafamı salladım kendime gelmek için.
"İyi misin şoka grindi sandım. "
Girdim girmez miyim buları görünce beynimde uğultular oluşmaya başladı hem de.
"Ha...yok...yok bir şeyim yok öyle bakıyordum."
"Affedersin kendimi tanıtmadım. Ben İlker."
"Ben d-"
"Biliyorum kim olduğunu son umut Son Komutan İlkim." Dedi gülerek.
"Hadi ya bu kadar meşhur muyum?"
"Tahmin edemeyeceğin kadar hem de." Öylece bakıyorduk birbirimize sonra yavaşça bana yaklaşmaya başladı. İçimden ılık sular akmaya başladı. Kalbim yanıyordu, bir anlığına sadece bir anlığına kendimi bırakmayı düşündüm ama böyle şeyi kendime yakıştıramazdım. Hemen kendimi toparladım.
"Bayrak"
"Hıh"
"Bayrak diyorum yerini biliyordun değil mi ?"
"Evet, bu taraftan beni takip et." Biraz bozulmuştu sanki ama kendi ilkelerimi karşı çıkacak değildim. Onu takip etmeye başladım, ortam çok sessizdi korkuyordum birden önümüze kırmızı takımdan 4 kişi çıktı ilk olarak korktum geri çekildim ama İlker savaşırken benim burada durman anlamsızdı bende yanına gittim.
"Yardıma ihtiyacın var mı." Dedim gülerek Beni gördüğüne şaşırmıştı beklemiyordu herhalde.
"Ufak bir yardım hiçte fena olmaz." Dedi.
Karşıdakileri gördüğüm zaman dilim tutuldu, ya ama bunların hepsi iri kıyımdı ne ile besliyorlardı bunları Allah aşkına...
İki tanesini İlker iki tanesini de ben idare etmeye çalışıyorum. Bir anda bizi daire içine aldılar sıkışmıştık, ama sırt sırta verdiğimiz için artık dördü de göz hizamızdaydı. Sarışın kısa saçlı bir kız gülerek elinde ki kılıcı havada sallayıp bağırarak bana doğru koşmaya başladı. Bana yaklaştığında kılıcımı kaldırıp karşı bir hareket yaptım, kılıçlarımız kesiştiği zaman kulağımı rahatsız eden çok ince bir ses çıktı. Beni kendimden geçiren sesle uğraşırken beni geriye doğru itti, sendeledim ama düşmeden kendimi toparladım. Daha sonra üzerine koşup yaptığı hareketi kendine karşı kullandım kılıçlar tekrar kesişti ama bu sefer ses o kadar can yakmadı, üzerine yüklendim benden beklemiyor olacak ki şaşırmış bir şekilde bana baktı o öyle bakınca suratımda sinsi bir gülümseme oluştu daha sonra geriye doğru itti, o benim aksime yere düştü kalkmaya çalışırken kılıcı boğazına dayadım nefes nefese kalmıştım oda aynı şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Komutan Minikanlar (Wattpad/Sing of Hobe)
Fantasy"Minikan'ların Son Komutan'ı olarak hayatım boyunca sizleri koruyup halkıma hizmet edeceğime yemin ederim..." DAHA DOĞMADAN BİR SÜRÜ DÜŞMAN EDİNMİŞTİ BİLE ONLARLA YÜZLEŞMEK ARTIK AN MESELESİ. Yaşayacağı bu hayatta hiç beklemediği insanla...