Uyandığımda daha gün doğmamıştı bile yataktan kalkmak istemiyordum. Kendime çok kızıyorum, salak gibi her şeyi berbat ettim niye söyleyemedim neden söylemedim...
Ona karşı bende boş değilim bende bir şeyler hissediyorum ama söyleyemiyorum sebep ne. Aptallığım tabi ki beceriksizliğim, insan hoşlandığını sevdiğini neden söyleyemez. Dün gece öylece bırakıp gitmişti beni İlker. Bir şeyler bekledi benden ama ben sadece sustum hiçbir şey söylemedim. Öylece yatağın içindeydim sırt üstü yatmış tavanı izliyordum. Ortalık karanlıktı, sakinleşmek için banyoya gittim. Üzerimi çıkartıp sıcak suyu açtım musluktan akan suyu şekillendire biliyordum. Kafamın dağılması için sıcak suyun altındaydım ama çocuk gibi suyla oynuyordum.
Kafamı toparlayıp yaptığım aptallığı düzeltmem gerekiyor hem de en yakın zamanda ama nasıl. Acaba Demet'ten yardım istesem, hayır iyi fikir değil anında tüm krallık duyar. Kızlara söyleyip dillerine düşmek istemem en azından şimdilik.
Suyun antlında ne kadar kaldığımı bilmiyorum çıktığımda gün doğmuştu bile. Üzerimi giyip tekrar yatağa girdim ama uyku yine kaçmıştı benden çooook uzaklara. Offf canım çok sıkkın ne yapmam lazım ne yapmam lazım...
Kapı sesiyle doğruldum yatağın içinden odanın kapısı çalıyordu saat 10 olmuştu düşünceler içinde sızıp kalmışım yine.
"Tamam, gel hadi kırıldı kapı yaa" içeriye Kiraz girdi.
"Hadi kalk ders zamanı bugün eğitime başlamamız lazım." Derin bir nefes vererek.
"Doğru bugün ders vardı, ya yarın yapamaz mıyız lütfen kendimde değilim. "
"Olmaz canım iki gündür müsamaha gösteriyorum zaten daha fazla izin veremem sana. "
"Of hazırlanıyorum tamam."
Odadan çıktı ben tekrar yatmaya döndüm ama kalkmam lazım Kiraz'ı sinirlendirmek istemem çok fena oluyor. Kısa sürede giyinip aşağı indim, kahvaltı sofrası hazırdı bile.
"Günaydın kızlar."
"Günaydın" dedi Gizem ve Demet.
Tam sofraya oturdum Kiraz arkamdan bağırdı.
"Hadi gidiyoruz."
"Nereye daha kahvaltı yapmadım ki"
"Senin kahvaltını bekleyemem zaten geç kalktın dersleri daha fazla aksatamam." Dedi ve kapıya doğru ilerledi. Kızlara döndüm, kafamı sağa sola salladım ne oldu buna der gibi.
Kızlarda omuz kaldırıp anlamadıklarını söylediler.
Kiraz'ı böyle görmemiştim ama daha fazla sinirlendirmenin âlemi yok azıma birkaç şey attıktan sonra arkasına koştum birlikte evden çıktık. Eğitim için ayırdığı boş bir alana getirdi beni. Krallığa fazla yakın değildi, sakin bir yerdi.
"İşte burası, burada çalışacağız. Yaptığın bir hatada başkalarının yaralanmasını istemeyiz öyle değil mi? "
"Haklısın hem rahatsızda olmayız sakar olduğum göz önüne alınırsa dediğin tamamen doğru."
"Hadi başlayalım. İlk olarak geleceği görme işini ele alalım."
"Tamam, nereden başlıyoruz."
"Geleceği görmek illa aylar ya da seneler öncesini görmek değil çok iyi çalışırsan bir saat öncesini bile görmeye başlaya bilirsin buda seni üst seviyeye çıkarır. Yani bu gücü çok iyi kullanırsan sonu hafıza okumaya kadar gidebilir."
"Hafıza okumak nasıl olacak o"
"Dediğim gibi bir saat sonrasını görebilirsen insanların neler yapacağını da görebilir buna nazaran duygu düşüncelerini de bilebilirsin. Ama çok fazla çalışman lazım sen den önce ki koruyucular bu güce erişebilmek için kaç senelerini feda ettiler hayatta neler kaybettiler bilemezsin. Ama şimdi bile bu gücünü sana karşı kullanabilecek güçte insanlar var hem bu gücü öğrenmeli hem de bu güce karşı koymayı öğrenmelisin. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Komutan Minikanlar (Wattpad/Sing of Hobe)
Fantasy"Minikan'ların Son Komutan'ı olarak hayatım boyunca sizleri koruyup halkıma hizmet edeceğime yemin ederim..." DAHA DOĞMADAN BİR SÜRÜ DÜŞMAN EDİNMİŞTİ BİLE ONLARLA YÜZLEŞMEK ARTIK AN MESELESİ. Yaşayacağı bu hayatta hiç beklemediği insanla...