Kızlara olanı biteni anlattım Kiraz ve Görkem bile kahkahalar la gülmeye başladılar.
"Hadi hadi artık çıkarsanız üzerimi değiştireyim."
Kızlar üzerime bakarak bir şey unutmuş nidaları atarak odadan çıktılar. Hemen giyinip aşağı indim. İlker'e ateş saçan gözlerle baktım ne olduğunu anlamaz gözlerle bana bakıyordu.
"Konu ya giriş yapabilir miyiz artık." Herkesi karşıma alacak şekilde oturdum.
"Evet bence de nasıl bir konum alacağız onları da konuşmamız lazım." dedi Gizem.
" Ondan önce yarışın nasıl işlediğini anlatsak iyi olur İlkim ilk defa girecek" dedi Görkem bana bakarak.
"Tamam o zaman ben anlatıyım" diye lafa girdi İlker. Bana bakarak anlatmaya başladı.
"Anka yarışması. Bu yarış 3 aşamadan oluşuyor ve 3 gün sürüyor. İlk aşama zeka testleri bu aşamada gruplar da seçilen 2 kişi bu teste girerek zamana karşı yarışa giriyorlar."
"Peki ilk aşamayı kazanan gruba nasıl bir öncelik sağlanıyor. Birde bu test nasıl oluyor nelerle karşılaşılıyor."
Gizem araya girerek ;
"İkinci aşamaya bir sıfır önde başlıyor. Test de sorulanlar ise her yarışma da değişiyor kimse kestiremiyor."
Herkes pür dikkat anlatılanları dinliyordu başta ben tabi.
Başımı aşağı yukarı sallayarak devam etmesini söyledim İlker'e.
"İkinci aşama harita. İlk aşamayı kazanan gruba asıl harita için yardımcı harita verilecek ve bu kazanan grubun yarım saat önde başlamasını sağlıyor. Haritayı aramaya başlıyor. Bu harita biri siyah biri kırmızı iki şifrelenmiş sandığın içinde duruyor. İlk grup bulup sandığı açtığı zaman diğer grubun sandığı otomatik olarak kitleniyor. Sen sormadan söyliyim. Bu haritalar karşı grubun bayrağına giden yolu gösteriyor."
Söylediklerini anlamam için bir müddet susup beni bekledi. Devam etmesini istedim.
"Üçüncü aşama son ve en önemlisi. Bu aşamada karşı tarafın bayrağını alıp kendi tarafına getirip asman gerekiyor.
"Tamam buraya kadar anladım.
"Bu gruplar neye göre değerlendirilip seçiliyor."
Artık yarışı az çok anlamıştım. Zaten aklıma takılanları sorarım.
Kiraz soruma cevap verdi.
"Bizde de senin dünyandaki okullarda verilen sınıflandırmalara benzer sınıflandırma var. Biz kademe olarak ayrılıyoruz. 4 kademeden oluşuyoruz. Yarışmaya 4.kademe yani üst düzey katılıyor. Sen hariç hepimiz 4. kademeyiz. Sen daha ilk kademe desin ama buraya ne için geldiğinde belli değil mi ?"
"E yani bu yarış benim için bir sınav sayılır."
"Aynen güç gösterisi." dedi İlker gülerek. Kiraz devam etti.
"4. kademe 50 kişiden oluşuyor. İkiye bölünerek grup oluşuyor, ama seninle birlikte bir taraf fazla olacak bunu avantaja yada dezavantaja çevirmek bize bağlı. İki grup iki komutan biri sen diğeri Gökçe." Görkem'e bakarak konuşmaya devam etti.
"Geçen senelerde senin yerinde Görkem vardı. Senin karşında durmayacağı için komutanlık seninle Gökçe arasında olacak."
Görkem'e baktım ama yüzünde hiç bir duygu kırıntısı yoktu. İlk gördüğüm gün aklıma geldi. Oradada aynı bu şekilde bana bakıyordu.
"Grup renkleri Kurucu tarafından belirlenecek bir iki gün içinde. Bizim grubun 6 kişisi hazır bekliyor. 19 kişiyi seçmemiz gerekiyor."
"Evet peki biz bunları neye göre seçicez."
"İlk olarak zeka testine girecek kişileri belirlemeliyiz. İki kişi yanımızda zaten Demet ve Gizem. " kızları göstermişti.
"Katılıyorum kızların zekasına karşı rakip göremiyorum. Ama yine de kızlara yardımcı gerekicek"
"Aynen öyle rakip tanımıyorum zaten" dedi Gizem kendinden emin bir şekilde. Kahkaha atarak bizlere bakıyordu.
Gizem'in kendinden emin bu hareketleri onda emanet gibi dursada hoşuma gitmişti. O gülerken hepimizi güldürmüştü yine.
O arada gözüm Kiraz ve İlker'e kaydı. Çok düşünceliydiler. Bu Kiraz'ın herzaman ki hali ama son zamanlarda cıvıklıkta nirvanaya ulaşmış olan İlker garibime gitmişti. Anlaşılan bu yarışma onlar. İçin baya önemliydi.
"Şimdi yarışmayı anladım. Zeka, harita, bayrak. Zeka testinden geç harita için, önde başla haritayı kap bayrağı al kuleye as. Bu kadar yani öylemi."
"Aslında bir şey daha var."dedi Demet biraz korkan gözlerle. Tedirgin olmuştum.
"Ne gibi Demet korkutma beni lütfen"
"2.ve 3. aşama 10 kmlik bir arazide yapılcak. Sık ağaçlarla kaplı bir ormanda, burada kurucu ve yardımcıları ile kurulmuş tuzaklar olucak."
"Bu ne için, zorladıkları yetmiyormu"
"18 yıl önce yaşanan zorluğa benzemez ama ona benzer zorluklar oluşturmaya çalışıyorlar."
18 yıl önce yaşanan zorluğa benzemez ama ona benzer zorluklar oluşturmaya çalışıyorlar."
"18yıl çok uzun bir süre değil aslında yani nasıl olduda bu kadar çabuk toparladınız."
"Toparladığımızı kim söyledi..." bir anda yüzüne hüzün çöktü. Gözleri buğulandı. Gizem'i ağlarken çok görmüştüm ama bu sefer çok farklıydı.
Gelen yaşları geri itmem adına gözlerini kırptı bir kaç kere. Derin bir nefes alarak devam etti.
"Fiziksel olarak hiç birimiz yıpranmadık. Ama psikolojik ve ruhen çok yara aldık. Ve bunu kimsenin unutmasına izin vermiyoruz."
"Neden? Unutmak daha kolay değil mi? "
"Tabiki... Unutup kolaya bağlamak sanki bir şey olmamış gibi. Geçmişini unutmak geleceğine zarar verir İlkim bunu sakın unutma."
Haklıydı, neden böyle bir şey dediğimi bile bilmiyorum. Belki de unutmak işe yara diye düşündüm... Ama bilmiyorum.
"Bu şekilde düşünmemiştim. Özür dilerim." sesim çatallaşmış.
"Neyse bırakın şunu yarışmaya dönelim artık." Arkamdan Görkem'in sesi geliyordu.
"Haklısın nerede kalmıştık... Hım tamam dediğim gibi toprağın altıda tuzaklarla dolu. Bunun içinde bir çözüm bulmalıyız fazla kayıp vermemeye çalışarak kazanmalıyız."
"Tamam, o zaman ben yarın ki çalışmadan sonra Gökçe'den izin alacağım 6 günümüz kaldı. Hemen takımımızı kurmamız gerekiyor. Sonra savaş stratejileri ile uğraşmalıyız çok az zamanımız var, halletmeliyiz."
Gerçekten yorulmuştum aldığım duş bile beni kendime getirmedi, gözlerim kapanıp duruyordu.
"Komutan şimdiden uyuklamaya başladı anlaşılan yarış çok zor geçecek" dedi İlker gülerek. Kaşlarımı çatarak bakmaya başladım. Birden öpücük attı, hoppala kızların yanında kan hücreleri benim yanaklara hücum etmeye başladı bile.
"Kızarmaya gerek yok canım." dudaklarını oynatarak sessizce domatesim dedi.
Kafamı sallayarak göz devirdim.
"Hadi kızlar gidelim artık yarın erken kalkmamız gerekiyor ki İlkim'in bizden fazla çalışması lazım." dedi Kiraz.
Kızlar hep birlikte ayaklandılar ama İlker olduğu yerde kalmayı tercih ediyordu. Kalkması için başımla işaret yaptım.
Hepsini kapıdan çıkarıp kapının arkasına yaslandım. Umarım bu yarışmadan gerçek anlam da başarılı oluruz. Kızlara güvenim sonsuz fakat söz konusu benim, onların güvenini boşa çıkarmamak için elimden gelenin fazlasını yapacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Komutan Minikanlar (Wattpad/Sing of Hobe)
Fantasy"Minikan'ların Son Komutan'ı olarak hayatım boyunca sizleri koruyup halkıma hizmet edeceğime yemin ederim..." DAHA DOĞMADAN BİR SÜRÜ DÜŞMAN EDİNMİŞTİ BİLE ONLARLA YÜZLEŞMEK ARTIK AN MESELESİ. Yaşayacağı bu hayatta hiç beklemediği insanla...