-7-

577 8 0
                                    

Mültimedyada Tatil için gittikleri yer ve Ayaz'ın Güneş için aldığı araba var. İyi okumalar.

*********************************************

O gün Ayaz' la aldığımız tatil kararı üzerinden iki gün geçti. Yarın Allah 'ın izni ile yola çıkıcaz . Bana sıcak bir yere gideceğimiz dışında hiçbir şey söylememesi beni sinir edip merakta bıraksa da umursamamaya çalışıyorum.

Herneyse. Bu iki gün içinde Ayaz benim verdiğim pozları çok beğenmesine rağmen asla kullanmayacağını açık bir dille söylemişti. Fakat gel gör ki manken ben oldum ve dergilerde sayfa sayfa boy boy fotoğraflarım var.

Ayaz buna sinir olsa da Sinan bunun harika olacağını anlatmış onay almamasına rağmen beni manken olarak kullanmıştı. Bu bir iki gün içinde evet Sinan Bey Sinan olmuştu çünkü Ayaz ona olanları yani sadece kuzen olduklarını bildiğimi anlatmıştı ve Sinan' da artık Bey sözcüğünü aramızdan kaldırmamızı söylemişti.

Ben ise şuan okulda matematik dersi işliyorum ve önemli olan konuları not alıyorum.

Yanımda Dolunay düşünceli bir şekilde tahtaya bakıyor ve ben onun ne düşündüğünü çok iyi biliyorum. Annesini Tülin teyze hastanede. Şekeri çıkmış ve fenalaşmış. Komaya girmiş ama durumu günden güne iyiye gidiyormuş.

Bu gün işe gitmicem yani Ayaz izin verdi bavulumu falan hazırlamam için. Bende ilk hastaneye gidip Tülin teyzemin durumu öğrenicem daha sonra ise eve gidicem .

Zaten bizim kızlar yani Melek ve Arzu 'da hastaneye gidiceklermiş. Her ne kadar bana kızgın ve kırgın olsalar da etin tırnaktan ayrılmayacağı gibi bizde bir birbirimizden ayrılmayız. Az bir sürede tanışmış olsakta birbirimize çok sıkı bağlanmıştık.

Evet belki ailemin açtığı boşluğunu kapatamasalarda yanımda olup yaralarımı sarmışlardı . Hem gerçek anlamda hemde mecazi anlamda. Sonuçta Vedat ilk kez dün dövmedi beni. Neyse ne.

Zilin kurtarıcı sesinin duyulması ile derin bir nefes verdim. Gerçekten sıkıcı ve bol uyku getiren bir ders sonrası bir kahve harika olurdu. Dolunay ve bizim bir önümüzde oturan Arzu Melek ikilisini dürttüm .

" Hadi gelin kantine gidelim. Bir kahve hepimize iyi gelir." kızlar onaylar mırıltılar çıkartıp ayağa kalkınca bende ayağa kalktım . Peş peşe kantine indiğimizde hepimize kahve aldım ve kızların oturdukları masaya ilerleyip yanlarına oturdum. Sessiz bir şekilde kahvemizi içerken masada titreyen telefonum ile bakışlar bana dönünce omuz silkip telefonu elime aldım .

Mesaj kısmına girdim. Mesaj Ayaz' dandı . Ayaz bana neden mesaj attı ki ? Yüzümdeki şaşkınlığı gizleyemeyip mesajı okumaya başladım.

Kimden; Kurtarıcı Patronum

Mavi Güneş ne kadar itraz edersen et umrumda değil. O Vedat denen herif ortadayken senin otobüsler veya toplu taşıma araçlarını kullanmana izin veremem. Bu yüzden okulun önüne senin için bir araba bıraktım. Artık o araba senin itraz istemiyorum. Arabanın anahtarı ise çantanın ön gözünde iyi dersler. Ha ehliyetinin olduğunu da yaptığım küçük bir araştırma sonucu öğrendim. Yani yalana da baş vuramassın .

Okuduklarım ile şaşkınlığım baş gösterirken şaşkınlıkla gelen hayal kırıklığı ile yüzümü buruşturdum . Ayaz kim olarak yapıyordu bunları. Bir patron çalışanı ile böyle ilgilenmezdi .

Kurtarıcı PatronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin