-17-

385 12 0
                                    

Arkadaşlar bölüm günü belirlemeye karar verdim. Eğer bir sorun olmazsa her pazartesi bölüm yanınlamayı düşünüyorum. Mültimedya Güneş var. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Herkese iyi okumalar.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Güneş'ten Devam...

Hamile! Hani içinde bir can olması? Kilo alıp karnın büyümesi? İçinde bir hayat taşıdığın? Hamile! Dolunay hamile öyle mi? Doktora mal mal bakıyordum şuan. Sonra birden gülmeye hatta kahkaha atmaya başladım.

" Ha hahahaha hamile öyle mi? Hı doktor bey bir karışıklık olmadığına emin misiniz? " doktor ilk bana daha sonra elin de tuttu dosyaya baktı. " Hayır bir karışıklık yok. Dolunay Hanım üç aylık hamile."

Sinan' ın duydukları ile gözleri parlarken hızla odadan çıkmıştı. Nereye gidiyordu bu böyle. Hemde Dolunay böyle iken? Hamile! Aman Allah'ım hamile!! Kafamı iki yana sallayıp azda olsun kötü düşüncelerden arınmaya çalıştım.

Dolunay'a baktığımda donmuş bir şekilde bir noktaya baktığını gördüm. Hızla oturduğum yerden kalkıp doktorun elindeki dosyayı alıp okumaya başladım. Dolunay... O gerçekten hamile idi! " A- ama bu nasıl olur? Dolunay!?" Dolunay sesimi yükseltmem ile sirkelenip bana döndü. Gözleri dolu doluydu.

" Güneş..." diyip devamını getiremeden ağlamaya başladı. Sinirimi ve tüm merakımı bir kenara atıp hızla Dolunay'a sarıldım. Kollarımda sarsıla sarsıla ağlarken bakışlarımı odada gezdirdim.

Bir süre Ayaz' ın gözlerinin içine bakıp dudak büzdüm. O ise dudaklarını kıpırdatınca ne dediğini anlamaya çalıştım " Dışarı çıkalım. Herşeyi anlatıcam." kafamı sallayıp Dolunay' dan ayrıldım. Ayaz'la birlikte dışarı çıkarken içim hiç rahat değildi Dolunay yanlız kalmıştı ama şaşkınlığımdan bunu bile önemsemiyordum.

" Allah'ım kafayı yiyeceğim! Nasıl olur bu Ayaz?" Ayaz bana bakıp çarpıkça gülümsedi. " Şimdi şöyle oluyor bebeğim. İlk önce çıplak olmak gerekiyor öpü-..." bakışlarım nedeni ile susmak zorunda kalırken. Yanıma gelip elimi tuttu.

Beni çıkışa doğru sürüklerken konuştu. " Sana herşeyi anlatıcam. Ama ilk önce bahçeye çıkalım. Biraz hava almış oluruz." kafamı sallayıp yürümeye başladım. İçimden "düşünceli adam!" diye geçirirken bana dönüp pis pis sırıttı. " Biliyorum bebeğim!"

" Ha ?" benim kaba bir şekilde karşılık vermem ile sesli bir şekilde güldü. Harika bir gülümsemesi vardı! İnci gibi dişleri, büyüleyici gülm- O kadın Ayaz'a mı bakıyordu? Kafamı iki yana salladım. Şimdi kıskaçlığın sırası değildi. " Düşünceli bir adam olduğunu bilmiyorum diyorum."

Boşta olan elim ile anlıma vurdum. Dışımdan konuşma özelliği de nerden çıkmıştı böyle! Hastane kapısından çıktığımızda soğuk hava yüzümü yalayıp geçmişti. Ayaz beni bankaların olduğu yere doğru sürüklerken kardan dolayı bütün bankaların ıslak olduğunu görmüştüm.

Ayaz'da bu yüzden rotasını değiştirmiş arabaya doğru ilerlemeye başlamıştı. Arabanın önüne varınca elimi bıraktı. Ön koltuğa oturup kemerimi takma gereği duymadan direk ısıtıcıları açtım. Çok üşümüşüm burnum donuyor resmen!

Kurtarıcı PatronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin