Woohyun'la konuşmamızın arasından tam iki hafta geçmişti.Yani iki haftadır eskiden olduğu gibi ne yüzüme bakıyordu ne de konuşuyordu.
Eski Woohyun yeniden dönmüşmüydü emin değilim,hala onun gerçekten kim olduğunu anlayamıyorum.
Okulun bahçesinde bana söylediği sözler ve şuan bana karşı gösterdiği ilgi arasında uçurumlar vardı.
''Rain bir kerede sana seslenmeden uyan!''Myungsoo yine guguk kuşu gibi başıma dikilmiş beni uyandırmaya çalışıyordu.
Bu çocuk okula geldiğim ilk günden beri bana annelik taslıyordu resmen ama onu da zaten bu yüzden seviyorum ya.Beni ve insanları öldürmeye çalışmasından ve türlü türlü kötülükler yapmasından daha iyiydi tabi,buna bir şikayetim olamaz.
''Kalkıyorum.''dedim ve başımın altından hızlıca kaldırdığım yastığımı uykulu bir şekilde Myungsoo'nun üzerine fırlattım.
Havaya saçılan yastık tüylerini boğazımdan temizleyerek ayağa kalktım ve gözlerimi hala aralayamamış olmama rağmen herzaman yerinde duran terliklerimi kolayca bulup giyerek banyonun yolunu tuttum.
''Ahhh!Burnum.''gözlerimi önümde duran dolaba çarptıktan sonra sonunda açabilmiştim.
Arkama döndüğümde sesli bir şekilde kıkırdayan Myungsoo'ya kaşlarımı kaldırarak bir bakış fırlattıktan sonra banyoya girdim.
Üzerimdeki bütün kıyafetleri çıkarıp çamaşır makinesine attıktan sonra hemen kendimi soğuk suyun altına attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN ŞEHVETİ
Vampir*Sonsuza kadar yaşayabildiğinde ne için yaşarsın?* *Sonsuzluk şimdi başlıyor.* *Sadece bir vampir sonsuza kadar sevebilir.* *Cennetteydim;cehennemin ortasında bir cennet...*
