14.bölüm

530 46 17
                                    

Gözlerimi açtığımda kendimi büyük yemyeşil bir ormanın derinliklerinde buldum.






Üzerimde beyaz uzun,değişik desenleri ve çeşit çeşit taşları olan bir elbise vardı ve ayağımda da ayakkabı yoktu.





Yavaş yavaş yerimden doğruldum ve uzun elbisemin kenarına bulaşan çamurlara bakarak elimle temizlemeye çalıştım ama çamur tam bir inatçı lekeydi.





Biraz ilerledim ve büyük bir nehir kenarına gelerek büyük taşların üzerinden geçtim.Taşlar çok keskindi bu yüzden ayaklarımı acıtıyorlardı ama istemsiz bir şekilde durmak istesem bile duramıyordum.






Nehirin en uç kısmında büyük bir taşın üzerinde Woohyun duruyordu...Gözleri simsiyah...yine o ürkütücülüğüyle duruyordu ve boş gözlerle beni süzüyordu..






Her ne kadar korksamda yanına gitmekte tereddüt bile etmedim.Büyük taşın üzerine çıktım ve çıkmamla birlikte Woohyun beni tek bir hamlede nehirden aşağıya uçuruma doğru ittirdi......






****


Başımı kaldırdığımda büyük bir ağrı hissediyordum ama bu ağrının neremde olduğunu hissedemiyordum...İşte yeni bir tuhaflık daha mı?






Sonunda kendimi toparlayabilmiştim ve bacaklarımı yatağımdan aşağıya sarkıtarak bedenimi yokladım.






Gördüğüm rüyaları sanki gerçekte de yaşamış gibi hissediyordum ve her seferinde böyle oluyordu..Yani bu okula geldiğimden beri.






Daha adını bile düzgün bilmediğim bir adam çıkageliyor ve bana Woohyun'dan kurtulması için yardım etmemi bekliyor,ardından rüyamda Woohyun'u beni uçurumdan aşağıya iterken görüyorum ve hala akıl sağlığımın yerinde olduğundan şüpheliyim.

KAN ŞEHVETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin