Tanışma (1. Bölüm)

22.2K 449 66
                                    

Saat 7 olmuş. Bir insan nasıl kağıtla elini bu kadar kanatabilir? Annem haklıymış kağıt kesikleri konusunda. Ayy Sinan abi İnşallah servisi bekletmiştir, yoksa 8'den önce evde olamam!
Kahretsin! Okulda hizmetliler dışında kimse kalmamış, elimin kanı da dinmek bilmiyor.
Düşüncelerle okuldan çıktım. Okulum sanayi bölgesinde, yeni açılan bir kolejdi. Hiç istememiştim buraya gelmeyi ama babam devlet okuluna devam etmeme izin vermedi. Sonuçta son senem ve üniversiteyi kazanmak zorundayım. Gerçi ben hala ne olmak istediğime karar veremedim. Sadece çalışıyorum, ailemin bu kadar emeğine karşılık, tek çocukları olarak anneme ve babama borçluyum. İyi okumak zorundayım ama bana kalsa ormanda yaşar ve tüm işlerimi kendim hallederim. Zaten insanlarla enerjimizi bir türlü tutturamıyoruz. Okuldan çıktım, daha fazla geç kalmamak için, araçlarla baş başa olduğum yolda, koşmaya başladım. Hay aksi! Annemi aramayı da unuttum. Meraktan çatlamıştır. Elimi çantama attım, nerde bu telefon ya. Kız olmak gerçekten çok zor, çantam ev gibi. Uzun çabalarım sonucunda, devasa olmasına rağmen lâzım olduğu zaman Nokia c-5 gibi saklanabilen telefonuma ulaştım.Harika! Telefon kapanmış. Şarja takmayı unutmuşum. Yolda birini görürsem telefon rica etmem lazım, tabi bunun sonucunda ormandan cesedim çıkabilir. Telefonla uğraşırken yanımda lüks bir araç durdu.

Araçtan 1.90 boylarında, benim iki katım, bir genç indi. Ürpermeye başladım, bomboş yolda başıma bir şey gelse, kimsenin ruhu duymaz.
3 diyince kaç kızım Almira, gözlerimi yumdum, 1-2-3, çoktan yanıma gelmişti.

- Eliniz kötü görünüyor. Kusura bakmayın rahatsız etmek değil amacım, bu saatte, böyle bir sanayi bölgesinde, okul çantasıyla dikkatimi çektiniz. Zor durumda olmalısınız.
Bir an nefesimi bıraktım, iyi birine benziyor. Gülümsemek isterdim ama yanlış bir durum olmasına karşı ciddiyetimi korudum.
-( Sert durmaya çalışarak) Teşekkür ederim. Durağa yürüyorum, bir sıkıntı yok, iyi akşamlar.

Cevabını beklemeden yürümeye başladım. Çok korkuyorum, Allah'ım sen bana yardım et. Anneme öyle ihtiyacım var ki şuan, meraktan çatlamışlardır.

Arkamdan birinin geldiğini hissediyordum. Korktuğumu belli etmemeye çalışarak hızlı hızlı yürümeye devam ettim. İçimi büyük bir ürperti kapladı. Adımlarımı iyice hızlandırdım. Sonuçta yetişti. kısacık boyla, böyle bir adamdan hızlı olabileceğini mi sandın Almira? Off.

- Eliniz için yardıma ihtiyacınız var. Yola baksanıza, her yer kan oldu. Bu halde gitmenize izin veremem. İşte burada bir yarabandı var en azından gideceğiniz yere kadar idare eder. Lütfen size en azından dolmuş durağına kadar eşlik etmeme müsade edin.
Korkudan yüzüne ilk kez doğru düzgün bakabilmiştim. Yüzünde büyük bir ciddiyet ve gerginlik vardı. İri kahverengi gözlerindeki şefkatli bakış içime işlemişti. Bakışları öyle derindi ki, kızardığıma emindim, yanaklarım yanıyordu. Nerde rahat Almira, çok utanmıştım. Düşüncelerimden utandım. Tüm o şıklığına ve modern görüntüsüne rağmen, hayran olduğum tarih romanlarından fırlamış gibiydi.
Başka şansım kalmadı. Hava kararmak üzere ve iyice serinledi. Eliminde kanı durmak bilmiyor. Hem anneme haber vermek zorundayım, meraktan ölmüş olmalı.
-Teşekkür ederim. Başka çarem kalmadı gibi gözüyor. ( Tebessüm ederek araca bindim)

Not: Değerli okurlarım, kitap 8. Bölüm sonrası +18 içeriklidir. Bunu bilerek okumanızı tavsiye ederim.

TakipçiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin