10 YIL SONRA
Bu sabah öpücüklerle uyandım.Yanımda ki iki yakışıklının karnı acıkmışa benziyor.Önce sağ tarafımdaki yakışıklıyı kucağıma aldım ve doya doya öptüm.Sonra sol yanımda duran koca bebeğe uzandım ve öptüm.
"Anne!" diye prensesim girdi odaya.Onu da kucağıma alıp öptüm. Barkınla ortamıza yer açtık ikisi de hemen aramıza girdiler.Her sabah yaptığımız gibi biraz oynadık yatakta.Hep birlikte yataktan kalktık, Barkın bir koluna kızımızı bir koluna oğlumuzu alıp hızla odadan çıktı.Bende mutfağa girip kahvaltı hazırladım.Mutfağa yine kucak kucağa girdiler.Barkın onları sandalyeye oturtup yanağıma bir öpücük bıraktıktan sonra yerine oturdu.Bende çocukların meyve suyunu doldurup oturdum.Ailece her zaman ki gibi harika bir kahvaltı yaptık.Kapıda dizilmiş beni bekliyorlardı.Yanlarına gidip önce prensesime kocaman bir öpücük verdim,sonra prensime,sonra da heyecanla sırasını bekleyen koca bebeğe. Barkın çocukları kaptığı gibi arabaya bindirdi ve okula götürmek için yola çıktı.Bende mutfağa girip kahvaltı masasını topladım,ardından bulaşıkları makineye dizdim.Odama çıkıp üzerimi değiştim ve aşağıya indim.Kışın güneşli günlerinden birindeydik ve bahçeye çıkıp oturdum.Salıncakta sallanıp güzel havanın tadını çıkartırken kapıda bir taksi durdu.Zeynep hanım ve Ülkü gelmişti.Hemen kalkıp kapıya doğru yürüdüm ve onları karşıladım.
"Hoşgeldiniz." deyip ikisini de öptüm.Zeynep hanım Ülkü'nün bakıcısı Ülkü de Beyza ve Mert'in kızı.
"Hoşbulduk." deyip içeriye geçtiler.Salona geçip oturduğumuzda Ülkü hemen yanıma gelip sıkıca sarıldı bana.
"Özledin mi beni?"
"Hemde çok." deyip küçük kollarını daha da doladı boynuma.Bende ona sarılıp öptüm.
"Bende çok özledim."
"Annem gibi kokuyorsun." dediğinde dolan gözlerime hakim olamadım.Ne zaman bana sarılsa aynı şeyi söylüyor ve ben göz yaşlarımı tutamıyorum.Zeynep hanımında üzgün olduğunu gördüm.
"Oyun oynamak istersen yukarıya çıkabilirsin."
"Tamam." deyip koşarak yukarıya çıktı.
"Birkaç gündür geceleri uyanıp ağlıyor.Anne ve babasını istiyor."
"Çok küçüktü." dedim yanımızda olmadığı için göz yaşlarımı serbest bırakarak.Beyza ve Mert öldüğünde Ülkü küçüktü.Yaklaşık 4 yaşındaydı ama sorsan ikisini de ezbere biliyor.Şimdi büyüdü 7 yaşında.Beyza ve Mert ölüme el ele gittiler.Mutlu bir ölüm olmuştu onların ki.Evlilik yıl dönümlerini kutlamak için dışarıya çıkmışlardı geri gelmediler.Arabanın uçurumdan yuvarlandığı söyleniyor. Mert'in de alkollü olduğu.Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilmiyoruz ama olay anında içimizi burkan tek şey cesetleri bulunduğunda el ele olmaları.O günden sonra Ülküyü yetimhaneye göndermek yerine bakıcı tutuldu.Hem Mert'in ailesi hem de Beyza'nın ailesi sürekli ilgileniyor zaten.Bizde öyle.İki günde bir mutlaka ya onlara gideriz ya da o bize gelir.O bize gelmeyi Özgür ve Duru sayesinde daha çok seviyor.Beyza ve Mert ölünce Ülkü baya bir süre bizde kaldı.O zaman kardeş gibi oldu üçü.Şimdi ellerinden geldiği kadar ayrılmamaya çalışıyorlar.Özgür ve Duru 1 yaş küçük ama yine de sorun etmeden çok eğleniyorlar.
"Beren abla bu bozulmuş mu?" diyerek Ülkü girdi salona. Düşüncelerimden kurtulmama yardımcı olmuştu.Uzattığı oyuncağı elinden alıp çalıştırmaya çalıştım ama olmadı.
"Sanırım pili bitmiş." diyerek mutfak çekmecesinden pil alıp geldim.Taktığım pille oyuncak çalışınca yüzündeki mutluluk arttı.
"Teşekkür ederim." deyip yanağıma minik bir öpücük bıraktı ve merdivenleri koşarak çıktı.Ülkü Beyza'ya fazlasıyla benziyor. Onun gibi kahverengi kıvırcık saçları var. Tıpkı onun gibi bakıyor ve onun gibi davranıyor. Eğer Beyza yaşasaydı kesinlikle harika bir anne-kız olurlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOT: "BENİ SEV"
Teen Fiction"Benden uzak dur." dedim boğuk sesimle. "Yeterince uzak durmadım mı Beren? Sen senden uzaktayken senin gülüşünü özlemek nedir biliyor musun? Ben her gece senin hayalini kurarak seninle uyudum.Ben her nefesimde gülüşünü özledim.Beren,seni özledim.Saç...