Multimedya;Umut
Gözlerimi açtığımda ortalık zifiri karanlıktı.Doruğa baktım horul horul uyuyordu oysa ki ben böcek korkusundan doğru düzgün yatamamıştım bile.Telefonumu çıkarıp saate baktım 02:17.Çok uykum vardı ama üşüdüğümü hissediyordum.Doruğun getirdiği pike sadece benim üzerimdeydi ama ben yinede üşüyordum.Elimi anlıma götürdüğümde ateşim olduğunu anladım.Eve gitmek istiyordum ama bu saatte eve gidemezdim.Hasta oluyordum anlaşılan oturduğum yere iyice sinerek ağlamaya başladım.Doruk bir süre uyanmasa da artık hıçkırıklarımı duyduğunda telaşla kalktı.
"Ne oldu canım?" deyip kafamı kendine çekti ve göğsüne bastırdı.
"Kendimi iyi hissetmiyorum."
"Tamam ağlama.Dur bakalım." deyip elinin tersiyle ateşime baktı.
"Çok mu?" diye sordum hislerim kaybolurken.
"Evet.Hastaneye gitsek iyi olacak."
"Hayır ne olur istemiyorum hastane."
"Beren böyle burada kalamazsın evine götüreyim seni o zaman."
"Hayır annem çok telaşlanır."
"Kahretsin ya hepsi benim suçum seni çok ıslattım."
"Ya Doruk senin suçun değil ben çok eğlendim."
"Tamam kalk o zaman."
"Nereye?"
"Bana gidiyoruz ne yapalım eve gitmek istemiyorsun."
"Tamam." deyip kalktım ve uyuduğumuz çarşafları toplayıp Doruğun aldığı yere koydum.Kaskımı takıp oturdum.Doruk motoru çalıştırdı ve gecenin sessizliğinde Doruğun evine geldik.Doruk tek hamlede cebinden anahtarını çıkarıp kapıyı açtı ve koluma girdi.Beni yukarı kata odasının olduğu tarafa götürdü.Daha önce geldiğim için odasını biliyordum ama biz bu sefer odasına girmiyorduk.Sol taraftaki ilk kapıyı açtı ve beni içeriye girdirdi.Zaten içeri giren salak değilse buranın banyo olduğunu anlardı.Hiç halim yoktu ve gözlerim kapanıyordu.Yavaş hareketlerle beni küvetin içine koydu ve soğuk suyu birden üstüme tuttu.Vücudum şok etkisine uğrarken hiçbir şey diyemeden tüm gücümle Doruğun kolunu sıkıyordum moraracağından emindim ama üşüyordum.Doruk suyu kapatıp dolaptan bir havluyu aldı ve beni iyice sarıp kucağına aldı.Odasına götürüp yatağının üzerine uzanmamı sağladı.Daha fazla üşüdüğümü hissederken Doruk gömleğimi çıkarmaya başlamıştı.Utançtan kıpkırmızı olmuştum.
"Beren özür dilerim ama bunu yapmazsam hastanelerde sürüneceksin.Umarım benim boxer'ım sana olur." deyip güldü.Bu çocuk tam bir aptal.Tişörtümü ve şortumu çıkarıp dolabının önüne gitti.Gri salaş bir tişört ve kendi boxerlarından bir tane alıp yanıma döndü.Ellerini belime sokup sütyenimin kopçasını açtı ve çıkarttı.Utancın dibine vurmuş gözlerine dahi bakamıyordum.Hemen gri tişörtü giydirip bana bakmadan iç çamaşırımı çıkarttı ve kendi boxerını giydirdi.Fazla komik gözüktüğüme emindim.Banyodan fönü getirip saçlarımı kuruttu ve yatağın çarşafını açıp beni içine uzandırdı.Gözlerim uykusuzluktan ağrıyordu ama ben hastayken uyuduğum zaman sürekli kabus görüyordum.Çocukluk tramvası da olsa Doruğa kendimi rezil edemezdim.Tüm gücümle gözlerimi açtım.
"Uyusana ne diye inat ediyorsun?"
"Sen nerede uyuyacaksın?"
"İçeride."
"Tamam."
"Hadi uyu ben gelir gider sana bakarım."
"Doruk..."
"Efendim?"
"Şey...Benimle uyur musun?"
"Neden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOT: "BENİ SEV"
Novela Juvenil"Benden uzak dur." dedim boğuk sesimle. "Yeterince uzak durmadım mı Beren? Sen senden uzaktayken senin gülüşünü özlemek nedir biliyor musun? Ben her gece senin hayalini kurarak seninle uyudum.Ben her nefesimde gülüşünü özledim.Beren,seni özledim.Saç...