birbirimizi seviyoruz (+18)

13.2K 174 242
                                    

öhm. merhaba. uyarı, aşırı sapkın cinsel içerik içerir. lütfen rahatsız olacaksanız okumayın.

bir de. yazar bu bölüme yorum istiyor. oyu falan siktir edin yazar bu bölüme gerçekten yorum istiyor. hadi bıraktım bunu buraya. öptüm bye.

--

Küçükken, gözlerimi kapatırsam beni kimsenin görmeyeceğini düşünürdüm. Şu anda, o anların birindeydim işte. Şu an tam olarak içinde bulunduğum şey bir bok çukuruydu. Elimde de iki ucu boklu bir değnek tutuyordum. Hatta ve hatta, ciğerimi söküp atacaklarmış gibi ağlıyordum. Bu durumdan nasıl kurtulacağımı bilmiyordum ve hiçbir şey gizli kalmazdı, değil mi? Zaten neden kalsındı.

"Fi, kendine gel. Lütfen, lütfen pişman olma. Yalvarırım. Çok özür dilerim."

Karşımda çaresizce yalvaran Harry'nin buğulu gözlerine bakınca kalbim parçalandı. İki adamı küçücük kalbime nasıl sığdırabilmiştim? Dahası, birkaç ay önce, küçücük bedenimle serserinin tekinin herkese yeri olan kalbine bir tek beni sığdıramadığından şikayetçiydim. Şimdi mi? Şimdiyse kelimenin tam anlamıyla sürtükler kraliçesiydim. Belki bakıldığında görülmezdi evet ama üzerinde adımın yazdığı bir tacı kafamda taşıdığımdan hiç şüphem yoktu.

"Bitch Fiona." diye fısıldadım tacımı hayal ederken.

"Hayır, hayır. Bu işin suçlusu benim. Lütfen, bunu kendine yapma. Görmüyor musun Fi, dayanamıyorum. Sevgilin olduğunu bile bile seni ayartan bendim."

Çaresizlikten sesi titriyordu. Lanet olsun, hiçbir fikri yoktu. Ona bunu yapmaya hakkım yoktu. Kendini suçlamasına izin vermemeliydim. Onu bir hata olarak görmüyordum. Lanet olsun ki, göremiyordum. Nasıl görebilirdim ki? Her yerde defalarca karşıma çıkan, son zamanların en zengin ve ünlü dört gencinden biriydi. Onunla tanışana dek ufacık bir şey bile hissetmediğimi biliyordum. Haberi yoktu ama hayatına bir şekilde dahil olacaktım. En kötüsü de hayatına bu şekilde dahil olmayı hayır planlamamıştım.

"O gece..." diye fısıldadım ama bir hıçkırık dalgası sözümü kesti. Harry umutsuzca gözlerini sıkı sıkıya yumarken göz pınarından süzülen bir damlanın hızlıca dudaklarına koşuşunu izledim. Şu an acı çekiyor olmasaydım, yemin ediyorum gülümserdim. Doğru yol, sevgili göz yaşı damlası. Ben olsam ben de pembe dudaklarına değmek için sonumu düşünmeden koşardım. Koştum da zaten. Ve şimdi, tıpkı sen gibi, iki dudağının arasında, beni öpüşünde kayboldum.

"O gece, seni ilk gördüğüm andan beri seviyorum." diyebildim zar zor. Kelimeler genzimden küçük bir hırıltının ağlayışıma kattığı sancıyla çıkıyordu. Kelimeler sesimle beraber orada, ciğerlerimde gömülü halde kalmak istiyordu. Tıpkı onunla sevişirken derin nefesler haricinde hiçbir ses çıkarmayışım gibi. Çığlık atmamalıydım. Çığlıklarım göğsümde asılı bekliyordu.

"Siktir, siktir."

Alnını acı içinde göğsüme yasladığında hiç düşünmeden kollarımı boynuna doladım. Bu anın bitmesi için şu an her şeyimi verebilirdim. Tam olarak şuracıkta ölmek için her şeyimi verebilirdim. 15 dakika önce şu yatakta onunla yaşadıklarımı düşününce mideme kramplar giriyordu. Kafasını boynuma gömüp sanki yüzyıllardır bir kadına açmış gibi içimde yaptığı gelgitleri düşününce gözlerimi sımsıkı yumup ayak parmaklarımı istemsizce büzüştürdüm. Belki de bu yüzden çığlık atmamıştım. Daha önce boğazımı yırtacak sertlikte sevişmeler yaşamıştım, biliyordum. Harry ile öyle değildi. Sertti ama sakindi. Onunla az önce yaptığım şeye seks demeye bin şahit isterdiniz, ya da belki seks tam anlamıyla böyle bir şeydi. Asla anlatamazdım.

harry styles one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin