harry styles one shots

happy v-day!

geç kalınmış sevgililer günü şeysi. ay vallahi sevmiyom şu günü. marvel fanı olmayan ben,  deadpool izledim sevgililer gününde kutlamak için. gidin gidin. 

bir de, bu bölüm sahip olduğum en güzel insanın yaşanmışlıkları ile ortaya çıktı. dünyanın en güzel aşçısı oldu benim güzel kızım.

tabi ki sarhoş yazdım ve yorum istiyorum. bye.

--

Alissa, barın yanından geçip sallanarak tuvalete gitmeye çalışan modeli bir kez daha küçümseyici bakışlarıyla süzdü.

"Gerçekten bir sevgililer gününde şuna şahit olmak için çabalamadım bugüne kadar." diye hayıflandı barmene, önündeki çerez kasesini karıştırırken.

"Organizasyonunun piç olmasına gerçekten üzüldüm, Ally."

"Boş versene." diyerek şarap kadehini eline alıp havada bir tur çevirdi. Daha mutlu bir 14 şubat dilerdi ama her anlamıyla kapana kısılmıştı. Tek istediği Harry ve ona eşlik eden sarhoş model bozuntusunun bir an önce restoranını terk etmesiydi. 

Bir kez daha, gecenin başından beri kaçırmaya çalıştığı bakışları Harry'yi buldu. Hayatın acımasız tesadüfler silsilesi olduğuna dair inancını oldukça güçlendiren bir gece yaşıyordu. Gözlerini devirip, boş restorandaki hafif müziği dinleyerek kafasını sağındaki boy aynasına çevirdi. Özenerek hazırlandığı gecesini, Harry Styles mahvetmişti. Şimdi pudra rengi mini elbisesi, özenle fönlediği saçları ve güçlü görüneceğini düşündüğü yüksek topukluları ile barda oturmuş, çocukluğundan beri sevdiği adamın bir kadınla flört etmesini izliyordu.

"Sanırım bir  problem var."

Leo'nun yönlendirmesiyle kafasını masaya çevirdi. Masadaki kadın hararetli bir şekilde garsona bir şeyler anlatıyordu ve Harry oldukça yılmış görüntüsüyle onları dinliyordu. Alissa derin bir nefes alıp yüksek bar taburesinden indi ve sağlam adımlarla masaya doğru ilerledi.

"Yardımcı olabilir miyim?" diye böldü konuşmalarını, olabildiğince nazikçe. Kadın Alissa'nın düzgün fiziğini süzüp kahkaha attı.

"Sen de kim oluyorsun?"

Alissa en kibar tavrını takınıp ellerini karın hizasında birleştirdi.

"Umarım yemeklerimizi beğenmişsinizdir, Şef Alissa Gibson."

"Mmm, pekala, tatlı olarak sadece çikolata soslu bir kek istiyorum."

Alissa kadının ukala tavrı karşısında büzülen garsona baktı.

"Üzgünüm, ama menümüzde kek yok."

"Şehrin en iyi restoranlarından birini işletiyorsunuz ve çiko-"

"Özür dileyerek düzeltiyorum ama sizin de söylediğiniz gibi burası bir restoran, pastane değil."

Alissa kendini tutamayıp çıkıştığında, Harry kıkırdayarak elini alnına götürdü.

"Bu nasıl bir ukalalık? Gitmek istiyorum buradan." diye nazlandı kadın Harry'ye bakıp.

"Pekala, seni taksiye bindireyim."

Kadının fal taşı gibi açılan gözlerini gördüğünde daha fazla masanın başında durmaması gerektiğini fark etti. Garsona gitmesi için işaret yaptıktan sonra Harry'ye mahcup bir  gülüş atıp çekildi. Bara geri dönerken kadının restoranı inleten sesini dinliyordu.

"Ne olmuş?"

"Çikolata soslu kek yiyecekmiş." diye kıkırdadı bardaki yerine geri otururken. Leo kendini tutamayıp kahkaha attığında, Harry gözlerini bara çevirdi.