harry styles one shots

Sofia - 1

merhaba! bu hikaye hala kütüphanesinde olan kaç kişi var bilmiyorum. döndüm de diyemem ama şu sıralar yazmaya çok ihtiyacım olduğu için bu kitabı bazen tek bölümlük hikayeler bazen de mini hikayeler için tutacağım :) 

hala benimle olan herkese öncelikle keyifli okumalar diliyorum. sonrasında da aslında sizden tavsiye isteyeceğim. Harry related bir şeyler okumak istiyorum ancak Harry'nin sadece görüntü olarak Harry olduğu gerçek dışı kurgular okumaktan ne yazık ki pek keyif alamıyorum. sevdiğiniz ünlü Harry'li kitapları bana önerir misiniz? çok teşekkürler. 

üç bölümlük minnoş bir maceranın ilk bölümüyle sizleri baş başa bırakıyor ve yorum rica ediyorum. yorum oydan daha çok ilgimi çekiyor açıkçası, sizinle konuşmayı seviyorum. ne kadar çok yorum alırsam o kadar çabuk yazıyorum, mini bir motivasyon takviyesi gibi! :)

---

Her hikayenin bir başlangıcı vardır ya, burası o nokta mıydı, bunu asla kestiremiyordum. Aslında bunu yaptığıma da inanamıyordum ancak bir şekilde kendimi burada bulmuştum. Bunu yapmak istediğimden ya da yapmam gerektiğinden bile emin değildim ancak içimdeki bir parça yapmak zorunda olduğumu söylüyordu. Sofia ile birlikteyken hissettiğim şeyleri sanki bir daha hissedemeyecekmişim gibi geliyordu. Bunun derin bir aşk olduğunu asla söyleyemezdim ancak gerçek aşkı bir anda bulmazdınız, değil mi? Bu sanki öyle bir histi. Sanki, birlikte biraz daha vakit geçirsek biraz daha geçirmek isteyeceğiz ve 3 çocuk 2 kedi ve 1 de köpek ile bir sahil kasabasında sonlanacak bir hikaye yazacağız gibi geliyordu.

Gözlüklerimi takıp kapüşonumu kafama geçirdim ve arabamı park halinde yolun kenarında bıraktım. Tabelasında "Keaton Hukuk Bürosu" yazan devasa binaya girdiğimde beklediğimden çok daha farklı bir atmosferle karşılaşmıştım. Burası düşündüğüm gibi bir yer değildi ve turnikelerden kemerine takılı kartları okutarak geçen inanları gördükçe anlamıştım ki Sofia'ya ulaşmak o kadar da kolay olmayacaktı. Gözlüklerimi düzeltip resepsiyona yöneldim.

"Merhaba, ben..."

Durdum, kiminle görüşecektim?

"Bayan Sofia ile görüşecektim."

"Merhaba, hoş geldiniz. Bayan Sofia'nın soy ismini rica edebilir miyim?"

Gözlerimi sımsıkı yumup yüzümü buruşturdum. Bilmiyordum, söylememişti ve sormamıştım.

"Hiç hatırlamıyorum. Burada çalışıyor, avukat."

Resepsiyondaki genç kadın kıkırdadı.

"Çalışan yaklaşık otuz avukatımız var. Sofia adında bir avukat görüntüleyemiyorum. Bayan Sofia size kartını vermiş miydi?"

Gözüm devasa resepsiyon masasının arkasında yer alan fotoğraflara takıldı. Buna hazırlıksız yakalanmıştım, aslında oldukça hazırlıksız yakalanmıştım.

"Aslında..."

Şaşkınlığımı kuyruk misali bacaklarımın arasında sıkıştırıp buradan ayrılmakla Sofia'nın karşısına dikilmek arası, çok ince bir çizgideydim. Sofia bana bir hukuk bürosunda staj yaptığını söylemişti ve bu konuyu hızlıca geçmişti.

"Çok özür dilerim. Elizabeth Keaton, kendisi yakın arkadaşım olur. Üzgünüm."

Resepsiyonda çalışan diğer insanların da kıkırdadığını duydum. Elizabeth Keaton, Kurucu Ortak. Tabii, ben kimdim ki? Resepsiyona dikilip "Bayan Keaton" ile görüşmek istediğini söyleyen kaç deli vardı acaba?