ISIRIK

BÖLÜM - 15

Yukarıda ki Rowena....
Hayırlı Bayramlar...

"Ya anlamıyorum seni. Neden gitmek zorunda kaldın ağbey? Neden?"

"Sonra anlatacağım kızım. Annenler nasıl?"

Gözlerim doldu. Nasıl söyleyeceğim ki? Öldürüldüler. Nasıl denir bu?

"Kızım söylesene?"

"Nasıl söyleyim?"

Bağırmıştım. Nasıl söylerdim?

"Dümdüz söyle. Patavatsızlık yap. Söyle işte. Annem nasıl? Babamı siktir..."

"Babamız hakkında düzgün konuş ağbey!"

Gözleri kıpkırmızı oldu. Dişlerini çıkardı. Üzerime yürüdü. Şimşek çaktı ve hava karardı.

"O babamız değil. İstediğim gibi konuşurum."

Bende sinirlenmiştim. Dişlerimi çıkarttım. Daha doğrusu kendiliğinden çıktı. Dişlerim kaşınmaya başladı. Diş etim acıyordu. Şimşekler çaktı. Hava daha da karardı. Şu an olduğumuz şatonun ışıkları gitti. Mumlar alevlendi. Fena bir şekilde içeriyi sadece mum ve şimşek ışıkları aydınlatıyordu.

"Babamız hakkında düzgün konuş. Ne yaptı sana babamız? Sana ne yaptı söylesene!"

Hırlayarak bağırmıştım. O da hırlayarak bana bağırmaya başladı.

"O baba dediğin adam sen daha beş yaşındayken seni işi yüzüne evlendirmeye çalıştı. O bok suratlı seni evlendirmesin diye ben o adamdan dayak yedim. Üstüne üstlük beni öldürmeye kalkıştı. Bu aileyi boşver. Biz bütün vampirlerin en güçlüsüyüz kızım. O baba dediğin piç seni evlendiremeyince seni içtiği gün ikimizide öldürmeye çalıştı. Yine ben zarar gördüm. Bu yüzden gittim. Bıktığım için. Ama sana birşey yapmadığını duyunca geri dönmek istedim. Vampir olduğunu öğrendiğine göre herşeyi anlatabileceğimi düşündüm. Bana bak yerden bitme yer cücesi. Benim tek varlığım sensin. Şimdi o baba dediğin şeref yoksunu olan piçi bana savunma. Annem nasıl onu söyle. Umarım o baba dediğin piç sana birşey yapmamıştır. Eğer yaptıysa bana söylüyorsun. O adamın işini bitiriyorum. O adam sana birşey yaptı mı?"

Şaşkınlıkla kafamı olumsuzca salladım.

"Oh be. Birşey yapmamış. Yapamazda zaten. Ona bu tehdit yetti de arttı bile. An..."

"Doğru mu söylüyorsun... Ağbey?"

Derin bir nefes aldı.

"Evet. Doğru söylüyorum. Bana güven. Hatırlıyor musun? Hani biri seni bir hafta boyunca rahatsız etti. Aradı. Mesajla taciz etti. Seni takip etti. Sana bağırmaya başladığında sende ona yumruk atmıştın."

Gözlerimi kocaman açtım.

"O sen miydin?"

"Hayır. Sonra o adam senin saçını tutmuştu. Kafanı duvara çarpmıştı. Sonra biri gelip seni kurtardı ya. İşte o bendim. Sonra zaten rahatsız edemedi. Çünkü benim kız kardeşimin tırnağının ucuna zarar verenin canını alırım. Bunu böyle bil yerden bitme yer cücesi. Şimdi gel bakayım kaslı kollarıma."

Beni kendine çekti. Sıkıca sarıldı. Ağlamaya başladım.

"A-ağbey... Sana b-birşey söylemeliyim."

Hala sarılıyorduk.

"Söyle bakalım. Yine ne yumurtlayacaksın acaba?"

Daha şiddetli ağlamaya başladım. Yağmur hızlandı.

"A-nnemler ö-öldü-dürüldü."

Ağbeyimin elleri belimden düştü.

"A-anne?"