ISIRIK

BÖLÜM - 13

Victorianın elbisesini siyah olarak hayal edin. İyi okumalar.

Victoria geldiği için bu gün eğitime girmedim. Daha doğrusu girmedik. Hayat Victoriayla zordır. Ulan sabahtan beri bana kızdı. Neymiş 'bensiz kız dövemezsin' ya da 'sen kimsin lan? Hani benim kız kardeşimdin? Anca beraber kanca beraber demiştik. Terbiyesiz. Ağzına sıçtığımın terbiyesiz ahlaksızı' diyordu.

"Ulan Vic. Sabahtan beri küfür ediyorsun. Sonra bana 'terbiyesiz' diyorsun. Götlük yapma bacım."

Piç smilesi yaptım. Orta parmağını göstererek cevap verdi. Çantasından son paketteki son sigarasını aldı. Yaktı içine çekti. Bana göz ucuyla baktı. Sigarayı uzattı.

"İçicen mi mümin?"

Sinsice sırıtıyordu. Gözlerimi kısarak baktım.

"Sence?"

Herkes bize şaşırmış bir şekilde bakıyorlardı. Jer kolumu tutarak kendine çevirdi. Sinirliydi.

"Sen sigara mı kullanıyorsun Meg?"

Victoria kahkaha attı. Jer tek kaşını kaldırarak sorarcasına Victoriaya baktı.

"Enişte o sigara asla kullanmaz. Dalga geçiyorum zaten. O da kullanmamı istemiyor. Onu nasıl alacağını düşünüyor. 'Kızım gel sigara iç' diyorum. Sopayı hatta demir sopayı nerden buluyor bilmiyorum anasını satayım. Peşimden koşuyor. Tabi onunla bacağıma bir geçiriyor. Bak mosmor. Acımaz asla. Öküz ya. Ulan nerden buldun o sopayı. Şaka yaptım reis. Tamam mı? Enişte gördüğün gibi. Manyak... Değil ya. Psikopat bu. Neyse. Ben şu sigaramı bitiriyim de müdür yardımcısının yanına gidiyim. Meg aynı odada kalıyoruz."

"Benim yanım dolu kanka."

Bana 'o sopayı nedenden çıkardıysan farklı yere geri sokarım' dercesine baktı.

"Sence umrumda mı? Ulan bir de benim bacım olcan. Neyse kesin seninle aynı oradayım. Hadi odada görüşmek üzere koçlarım. Çocuklar benimle gelin."

Çetesinden bir kaç kişi Victorianın yanına gitti. Yavaş yavaş ve salına salına yürüdü. Köşeyi dönerken bize baktı. Eliyle asker selamı verip yürümeye devam etti. Victoria çok şey yaşamıştı. Ailesi zorla evlendirmeye çalışmıştı gelip bana anlatmıştı. Ağbeyleriyle beraber gittiği ilk kavgasını bana anlattı. Her ilkini bana anlattı. Ailesiyle sorunları çok vardı. Hala da var. Psikolojik destek bile aldığı doğrudur. Ama olsun be. Ben onu böyle seviyorum. Neyse.

"Ee? Siz ne yapacaksınız?"

Jer yaslandığı duvardan doğruldu. Omuzlarını kaldırıp indirdi.

"Bilmem. Sen ne yapacaksın?"

"Ben Victoriayı bekleyeceğim. Ve o da geliyor işte."

Elimle karşıyı gösterdim. Ağbeyi Kevinla konuşuyordu.

"Kev o..."

Bize baktı. Başka bir dilde konuştu.

"Él murió (O öldü)."

Kevin kafasını olumsuzca salladı.

"Yanılıyorsun. Bunu sana kanıtlayacağım Victoria."

Victoriaya sinirlendi. İşaret parmağını yüzüne tutarak salladı. Hala başka bir dilde konuşuyordu.

"Arruinó mi vida. Si usted vive en ella sería envenenar su vida (Hayatımı zehir etti. Eğer yaşıyorsa ona hayatı zehir ederim)!"

Kevin ellerini teslim olurcasına kaldırıp indirdi.

"Ne halt yaparsan yap. Umrumda olmaz. Ama şunu bilki benden yardım isteme."