Adam evine geldiğinde iş kıyafetlerini çıkardı ve iç çamaşırlarıyla yatağına oturdu. sadece giriş kapısının lambası yanıyordu.ışıklardan nefret etmesi, o olay sonrasında olmuştu.ışıklar dedi kendi kendine, sadece intikam almak için parıldar çünkü etrafı aydınlatır senin görmek istemediğin her şeyi en ince ayrıntısına kadar gösterir.karanlık ve sessizlik onun için muhteşem dinanizmdi. bir nebze de olsa iyi hissettiriyordu kendisini. dışarıdaki havanın nemli ve biraz da soğuk olmasına aldırış etmeden banyoya gitti adam.eline aldığı banyo lifiyle derisini acıtana kadar ovdu.su ılık ılık akıyordu.gözlerinin arkasına son cinayeti geldi, dua eden çocuk. Adam küvetin içine oturdu büzüldü iyice.gözlerinden akan yaşlar banyo suyuna karışıyordu.
Pelin annesine durumu anlattığında, kadının kızından mahrum kalmasının sıkıntısını gösteriyordu yüzünde. -kızım sen neden çıkacaksın, maden devriyeleriniz varmış dedi, sesinden parça parça tedirginlik akıyordu.-ben bu birimin başındayım anne, benim de kontrol etmem gerekiyor bazı şeyleri dedi.-hele bundan sonra bir çocuk cinayeti daha görmek istemiyorum ve üstelik cinayetler hakkında doğru düzgün bir ip ucumuz bile yok.o kadar profesyonel çalışıyorlar ki, onlara ulaşamıyoruz.bu yüzden çıkmam lazım ve araştırmalara başlamam gerekiyor..-ama kızım dedi esin hanım, senin için tehlikeli bir duruma girme de, gözlerinde meraklı bir damla belirdi.-beni düşünme ya anne dedi pelin sarılarak.sevcan benimle olacak anne merak etme, zaten ekip arkadaşlarımızla aynı yerlerde bulunacağız.kadın bu sözlerle bile rahatlamadı.pelinin gece çıkmasına içi elvermedi.o gittiğinde annesinden kalan sandığın başına gitti esin hanım.sandık, bambu parçalarından özellikle yapılmıştı ve üzerindeki kırmızı renginin ne olduğunu çok iyi biliyordu.anılar gözlerinin arkasına hücum etti.annesi asinin hayali geldi.sandık için hazırlanışı ve sandığın içindeki o değerli aletleri nasıl birleştirdiğini.eski zamanların oluşturduğu bu anıların heyecanı, kadının sırtına soğuk soğuk vuruyordu.ama en önemli malzemesi eksikti.çatıdaki seslere kulak verdi ve kargalardan çıkan sesleri dinledi.sabah yapacaklarını aklından bir daha geçirdi ve not aldı.
Pelin sevcanı evinden alıp ilk cinayet yerine geldi altın kapıya.sivil ekip yerini almıştı yol kenarında. araçtan inip ekibin yanına geldi.ekiptekilerle görüştü, şu anda her şey normal seyrediyordu.aracına geri geldi.-sizce gene eyleme geçecek mi komiserim?-evet dedi pelin kararlı bir ses tonuyla.-onu durduramazsak devam edecektir.-sur kapılarında işledi cinayetleri diye devam etti pelin.mutlaka geri gelecektir buraya.-sur kapıları ona göre bir şeyi mi tarif ediyor sizce diye sordu sevcan.-galiba öyle.baştan evsizlerin takıldığı bir yer olarak görüyordum sur kapılarını ama içimden bir ses başka bir detay daha var diyor. sevcanın meraklı bakışlarını üzerinde hissetti pelin ve devam etti.-evsizlere ulaşmak istersen köprü altı, terk edilmiş evler veya iş yerleri ya da parklara gidebilirsin.ama bizim bay X özellikle sur kapılarında cinayet işliyor.onun buralarda olması, ona kontrolsüz bir heyecan verdiğine bahse girebilirim.hatta bu tarihi yerlerin ona özel bir mesaj ilettiğini bile dedi pelin, sanki sesinde sır perdesini aralayan bir ton kullanmıştı.-eğer hem sur kapıları hem de evsiz çocuklar ile ilgili bir sırrı varsa dedi sevcan, pelin devam etti.-o sırrı çözmek zorundayız ve bay X i daha kolay yakalayabiliriz.yavaş yavaş yağmur atıştırmaya başlamış, soğukluğunu ve şiddetlenerek sulu sepkene dönmek üzere olduğunu kanıtlamıştı iki kadına.-sizce katil çocuğuyla beraber mi cinayet işliyor?-bunu bende bilmiyorum ama iki katilin olduğu muhakkak .bir an durdu pelin sözlerini bir daha düşündü.-hayır dedi çocuğu değil, sesinde davetkar bir müdahil vardı.o da evsizlerden biri olmalı mutlaka.öldürülen o üç çocukta evsizdi ve hiçbir boğuşma veya korunma amaçlı emareler bulunmamıştı.o çocukları kandıran da hatta uyuşturan da onlardan biri olmalı dedi.-arkadaşı yani diye tanımladı sevcan.ikisinin de içinden, çoktan unutulup gitmiş karabasanlar üstü toz bağlamış tabutlarından uyanıyorlar gibi his geçti. cinayet işlenen diğer kapılara göz attılar. yağmurun şiddetlenmesi ve soğuk havanın olması, dışarıda ki hayatı etkilemişti.ortalıkta kimseler gözükmüyordu ve herkes yaşadığı yerleşkesinden memnun gibiydi.sevcanı evine bıraktı pelin.
Sabah, esin hanım bir an önce pelinin gitmesi için dolanıyordu ortalıkta.ama gecenin üçüne kadar dolanıp durmuştu pelin ve üzerinde yorgunluk vardı.kahvaltıyı bile zorlukla yaptı.dışarıya beraber çıktılar, kızını uğurladı kadın.arabası gözden kaybolunca mutfağa gitti.kargalar için dün geceden hazırladığı tepsiyi aldı, bahçeye çıktı.kadını ve tepsiyi gören kargalarda cıvıltılar çıkmaya başladı.tepsiyi yere bıraktı ve birkaç adım geri çekildi.kısa süren bir bekleyişten sonra kargalar tepsiye üşüştüler.kadın eğildi yavaşça ve çömeldi.kargaların gözlerine bakmaya başladı.-sizden yardım istiyorum dedi fısıltıyla.bana bunun için borçlusunuz.kargalar yemeklerine devam etti.kadın tekrar aynı fısıltıyla-lütfen dedi mutlaka yardımınız gerekiyor.kargalar hala tepsi içindeki mısır, buğday, ekmek ve meyve parçalarını yemeye devam ediyordu.kısa bir süre sonra yemek bitince kargalar bahçeden ayrılmaya başladılar.kadın kargaların havalanıp gitmelerine bakıyordu.sadece tepsinin kenarında duran iri bir karga uçmadı.bakışları kadının üzerindeydi.-bana yardım etmelisiniz dedi tekrardan kadın.karga hala bakıyordu tepsi kenarından.-kızıma yardım etmem gerek, bana da sizin yardım etmeniz gerek.kanatlarını açtı ve kargadan korkunç bir çığlık sesi yükseldi.sonra havalandı iri karga, arkası arkasına tiz çığlıklar atarak çatının etrafında uçtu.peşine takılan diğer kargalarla gözden kaybolana kadar çığlıkları devam etti.
Sevcanın getirdiği, saldırıya uğramış aileler hakkındaki bilgileri okudu pelin.iki aile üyesinde tarif edilen ölçülerde kişiler bulunmuştu.kişilerin künyeleri yazılmış,çalıştıkları iş yerlerinin adresleri belirtilmişti.
Seyit çakmak
Vahit çakmak
Ali Osman durmaz
Bülent güreşen
Erhan güreşen
-hadi gidiyoruz dedi sevcana.bir de biz görüşelim şu kişilerle.kardeşini kaybeden seyit ismindeki kişinin adresine geldiler.çatal kaşık fabrikasının dökümhanesinde çalışıyordu seyit.üzerindeki tulumu boyuna göre ya kısaydı ya da yıkanmaktan çekmişti.seyrelmiş saçları ve geniş bir kafası vardı.-kardeşinize yapılan saldırı hakkında görüşmek istiyoruz dedi pelin sesine daha çok arkadaş muhabbeti olacak tınısı ekleyerek.seyit çakmak ın sert ve koyu renk gözlerinde bir kıpırtı olmadı.sadece çenesinin kaslarından birkaç tanesi seyiriyordu.sessizlik ve yıkıcı bir hareketsizlik odaya savruldu.seyit derin bir nefes aldı ve dışarıya yarısını verirken-siz saldırı diyorsunuz ama ben düzelteyim bu kısmı dedi gözlerini kısarak.sadece öldürülmesini deseniz yeterliydi.adamın vücut dili kapalıydı.kollarını göğsünde birleştirdi bacaklarını üst üste attı ve bakışlarını peline dikti.-peki dedi pelin içindeki savunma hattı yıkılmış bir şekilde.-başınız sağ olsun diyerek sözlerine başladı.elindeki kağıtta işlenen cinayetlerin tarihleri vardı.-bu tarihlerde nerede olduğunuzu söyleyebilir misiniz dedi?adam şaşırmıştı çenesinin kasları daha çok seyirmeye başladı.-neden soruyorsunuz? son zamanlarda tinerci çocukların öldürülmesinden dolayı mı?-bunun için bilgi veremem size dedi pelin sesinde otoriterlik kurmak isteyen bir tını yaratarak.-eğer cevap vermediğiniz takdirde mahkeme kanalıyla çağırılacaksınız dedi.adam isteksiz bir şekilde kağıdı aldı eline.-bu iki tarihte gece vardiyasındaydım, isterseniz bakın çalışma defterine dedi.-son tarihte evdeydim tatil günümdü dedi ve misafirhanenin masasına kağıdı çarparak koydu.ellerini bağladı tekrar göğsünde.-size bir şey söyleyebilir miyim dedi peline doğru eğilerek.-o çocukları ben öldürmedim ama katilleri kimse inanın iyi bir sebebi vardır dedi.pelin gözlerini kapattı bu cümleyle ve başı dönmeye başladı.burnundan derin bir nefes verdi.-13 yaşındaki çocuklardan bahsediyoruz dedi sanki olduğu yerde bir yükseliyor bir alçalıyor gibiydi.-benim kardeşimde 15 indeydi dedi seyit, sesinde nefretin ahengi vardı.-ama dedi pelin, onların seçimi değil bu düzen istenilirse hepsi doğru bir insan olabilir.yeter ki gerekli yardımı alabilsinler dedi.seyit bir kez daha eğildi peline doğru, siyah gözlerinde alev alev bir ifade vardı.siz şu dizeleri bilir misiniz dedi ve okudu.
İster bilgi ver ister para istersen yuva
Kursak alışmışsa ister bulamacını bir daha.
Pelin dizeleri duyduğunda, kalbi kafesinden kaçmak isteyen bir kuş misali çırpınmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARGA GÖZLERİNDEKİ CİNAYETLER
Mystery / ThrillerDerler ki, mihenk taşına yatırılmış küçük bir bedenin ölümünü insanlar görmezse bir karga görürmüş.ve karga gördüğü cinayetin şahidi olduğu için kendini öldürürmüş....