Pelin iş yerine geldiğinde masasının üzerinde bir demet kırmızı gül gördü ve çiçeklerin içindeki notu okudu. yazılan yazı sanki çeliğe çarpan güneşin ışıltısı gibi hem gözlerini kamaştırdı hem de içini sıcacık bir titreyiş kapladı.'' Aşkın sesini duyuyor musun, hani o berrak ve ahenkli sesini?'' diye yazılmıştı. dudaklarından evet kelimesi çıktı pelinin sanki küçük kor parçaları dökülüyordu. Halili aradı iç hattan.-günaydın canım nasılsın?-günaydın pelin.-teşekkürler dedi güller için, çok güzeller.-senin kadar değil onların güzellikleri. pelinin yüzüne kırmızılık çöktü.-sevdiğine sevindim dedi Halil.-evet sevindim.anlatılmayacak kadar güzel, anlatılmayacak kadar özel benim için dedi pelin, artık gözleri alev alev yanıyordu ve aşka inancı daha da artıyordu....
Masanın üzerindeki dosyalardan Bülent güreşenin dosyasını açtı. dosyasında sabıkası gözükmüyordu. ama sanat tarihi mezunu olduğunu okudu.kendine güveni olan bir kişilik dedi içinden.sonra seyit çakmağın dosyasına baktı.adamın sicili kabarıktı.çalıştığı fabrikaların çoğunda adam yaralama suçundan göz altına alındığı yazılıydı.hatta ölüm tehdidine kadar ilerlemiş vakaları vardı.vahit çakmak için yazılan bariz bir rahatsız edici not yoktu. ama kardeşinin vakalarında yardım etmekten göz altına alınmışlığı vardı. Ali Osman Durmaz ın dosyasını okuduğunda şaşkınlık yaşadı pelin. adamın kumar sorunu vardı ve tedavi görmesine rağmen hala rahatsızlığı devam ediyordu.adamla sohbetini hatırladı pelin.davranış psikolojisinden bahsetmişlerdi ve sonraki olumsuz tepkilerini düşündü.demek ki bu konuyu saklamak istediği için heyecanlanmıştı diye içinden geçirdi. sevcan içeri girdi selamlayarak.-ne buldunuz dedi dosyalarda?-takdire şayan bilgiler değil dedi pelin dosyaları sevcana uzatarak.-sende bir incele hele.
Okulda Büşranın yolunu kesti Cengiz.-seninle konuşmam lazım.-iyi hadi konuş.-burada olmaz dedi Cengiz şaşırmış vaziyette.-teneffüslerde kardeşimin yanına gideceğim, şimdi söyle Cengiz.- Büşra, böyle nasıl olduk dedi Cengiz, sesinde cılız bir mum ışığının güçsüzlüğü var gibiydi.-biliyorsun aramızda yaşananları ve ben buna dayanamıyorum. -cengiz lütfen anlayışlı ol bana karşı. biraz zaman ver bana ve beni zor duruma sokma lütfen.- benim nasıl bir zorluk yaşadığımın farkında değil misin?-farkındayım ama aileme bir söz verdim Cengiz.bu sözümü tutmak istiyorum.lütfen beni biraz rahat bırak dedi ve kardeşinin yanına gitmek için cengizin yanından geçti.cengiz Büşra giderken ona doğru dönmedi.egoist bir kızmışsın dedi içinden, ama bunun cezasını ben çekmeyeceğim...
Peyderpey geçen günlerin sonlarında nihayet adam hazırlığını yaptı.bu gece çocukla buluşacaktı.kendini yorgun hissediyordu ama çocuğu da merak ediyordu ve soracakları vardı.altınkapıya gitmek için hazırlandı.vahamete düşmemek için plan yapması gerekiyordu.arabasına bindi ve gideceği yöne hareketlendi.istanbulun içinde esen rüzgarın, araba seslerinden daha fazla gürültüyle işitildiği zaman dilimindeydi.Cuma geceleri hep böyle olurdu.insanlar bir yerlere giderdi ve bu geç saatte olurdu.trafik yok, denetleme yok...altınkapıdan geçti adam ve arabasını kapının bayağı uzak bir yerinde park etti.geçtiği kapıya doğru yürümeye başladı. karanlık yerlerden özellikle geçiyordu.kapşonu başındaydı.evsizlerden birine rastlamadı adam ama devriye arabasını fark etti, kapının diğer tarafında durmuştu.gelirken görmemişti, karanlığın içinden geriye döndü ve yürümeye başladı.çocuk ortalıkta gözükmüyordu.başına bir şey mi geldi diye düşündü.arkasına dönüp baktı ama ortalıkta kendisinden başka nefes alan biri yoktu.yolun kenarındaki çöp konteynırlarının yanından geçerken bir melodi duydu.ıslıkla yapılan bir melodiydi ve ilk çöp konteynırından geliyordu.-merhaba zorro dedi çocuk, sesinde yaşadığı neşe belliydi.adam yüzünü kapşonun içine iyice gizledi.-merhaba ortak, çok iyi kamuflaj dedi.çocuğun gülme sesi işitildi.-neler yaptın?-hep aynı dedi çocuk.hep yer değiştirerek saklandım dediğin gibi.-dışarıya çıkayım mı?-yok dedi adam böyle daha güvende oluyoruz.adam saatine bakıyor sanki birini bekliyormuş gibi davranıyordu.ve karanlık kısımda kalmayı kendisine düstur edinmiş gibiydi.-sana anlatacaklarım var dedi çocuk.-nelermiş onlar?-birincisi senin varlığından korkan evsizler artık geceleri dolaşmak istemiyorlar.-neden ki dedi adam tebessüm ederek.-sana şeytan lakabını takmışlar.-hııımm dedi adam memnun olmuş şekilde.-sence şeytan mıyım ortak? sülonun gülmesi duyuldu.-sen şeytan olursan ben de şeytanın müridi olurum dedi. adamın gözlerinde memnunluk ifadesi oluştu. bir gece arkadaşlarından birinle uyuşturucunun etkisindeyken katilin maske taktığını söylemişti sülo. zorro maskesi demişti hatta. o geceden sonra yayılmıştı şeytanın zorrosu lakabı ama bu şekilde açıklamak istediğinden yalan atmak zorunda kaldı.adam başka söyleyeceğin var mı?-evet dedi bir şey daha var.beni araştıran biri varmış dedi evsizlerden biri.-tanıyor musun onu?-yok tanımıyorum dedi sülo ama ortak arkadaşlarımız var onlardan duydum.-seni neden araştırıyormuş ki?-yedikule kapısındaki çocuğun arkadaşları galiba beni görenler dedi.adam anlamıştı gelişen olayları.-tamam dedi o zaman hemen plan yapalım seninle.-nasıl plan?-beni iyice dinle dedi adam ve süloya ne yapması gerektiğini anlattı.-tamam anladım dedi sülo.adam cebinden çıkardığı parayı ve hapları kağıt mendilin içine koydu sülonun bulunduğu konteynırın içine attı.-al dedi ve dediğimi yap.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARGA GÖZLERİNDEKİ CİNAYETLER
Mystery / ThrillerDerler ki, mihenk taşına yatırılmış küçük bir bedenin ölümünü insanlar görmezse bir karga görürmüş.ve karga gördüğü cinayetin şahidi olduğu için kendini öldürürmüş....