Bölüm 20

16 0 0
                                    

Kendini kabul ettiren güneş, öğleden sonra sürpriz yaparmış gibi bulutların arkasına saklandı. birden hava karardı.esin hanım bahçe kapısında durmuş Kübrayı görmeye çalışıyordu.aradan bir saate yakın zaman geçmiş hala Kübra gözükmemişti.esin hanımın kalbi öyle hızlı çarpmaya başladı ki sanki göğsünde bir kuş ötüyordu.dayanamadı bu bekleyişe ve Kübranın gittiği markete bakmaya karar verdi.

Büşra vitamin kafeye gülümseyerek girdi, masalarda cengizi aradı ama gülümsemesi gözlerine yansımadı.cengiz burada değildi.saatine baktı daha bir saatten fazla zamanı vardı.cep telefonundan cengizi aradı ama hat kapalıydı.masalardan birine kızgınlıkla oturdu ve yiyecek bir şeyler söyledi.

Neşe hanım pazarın en başına kurulmuş tezgahlardan hemen alış verişini yaptı ve yağmura yakalanmamak için hızlı bir şekilde geri döndü.

Esin hanım market sahibiyle konuştu ve Kübranın bir saat önce ayrıldığını duyduğunda, kulaklarında bir arı kovanı vızıldamasını hissetti.-nereye gittiğini gördünüz mü?-hayır görmedim, çok müşteri vardı dikkat edemedim dedi market sahibi.son derece gerildi yüz derisi yaşlı kadının.her duyduğu bir söz kafasına düşen bir meteor gibi geliyordu.arkadaşlarından birine mi gitti acaba diye düşündü kadın ve marketin dışına çıktı. kübrayı görememek sanki gözüne kum tanesi girmiş gibi rahatsız ediyordu. marketten aşağıya inen sokaklarda gezindi, bakındı.hatta yolda oynayan çocuklara sordu kübrayı, kimse görmemişti.okulun etrafını dolaştı ama bahçede kimse yoktu ya da yağmur yağacağından herkes evine gitmiş olabilirdi.merakı ayaklarındaki ağrılardan daha fazlaydı ve hissetmiyordu bacaklarındaki isyanı.evine gitmeye karar verdi. sokağa girdiğinde neşe hanımı evlerinin yanında gördü, ellerinde pazar poşetleri vardı.-hayırdır dedi neşe hanım, nereden geliyorsun esinciğim?-kübrayı arıyordum dedi gördün mü onu? -yok görmedim senin yanında değil miydi?-marketten geliyorum bende ama oradan ayrılalı bir saatten fazla olmuş.-nasıl bir saatten fazla olmuş dedi neşe hanım şaşırmış bir yüz ifadesiyle.-senden sonra ben mutfakta suyu koydum kuşburnu demledim ama Kübra gelmedi.bayağıdır kapıda bekledim ama gözükmeyince aramaya karar verdim,sokaklarda gezdim hatta okulun oyun bahçesine baktım kimseyi göremedim dedi.-ben bir eve bakayım dedi neşe hanım, belki eve gitmiştir.neşe hanım koşarak evine gitti ve fazla zaman geçmeden geri geldi.-evde yok esin dedi sesinde korkuyla karışık panik duygusu hakimdi.-nereye gitmiş olabilir dedi esin neşeye,- yakınlarda arkadaşı var mı bildiğin?-yok olsa söylerdi bana dedi kadın ve ağlamaya başladı.-gel içeriye girelim pelini arayayım dedi neşeyi kolundan tutarak.pelini aradı durumu anlattı.-birazdan gelir pelin dedi neşeye.neşe hanımda eşini aradı durumu anlattı.eşi de iş yerinden izin alıp geleceğini söyledi.-neredesin kızım diye şiddetli ağlamaya başladı neşe.esinin yapabileceği bir şey yoktu kadını teskin etmek için.sağ elinin içine gömdü yüzünü esin ve gözlerindeki saklanan damlaların akmasına izin verdi, tıp ki dışarıda yağmaya başlayan yağmur gibi.

Cengizin gelmemesine ve üstelik telefonunun kapalı olmasına oldukça sinirlendi Büşra. kafeden çıkacağı zaman Cengiz içeriye girdi.-merhaba Büşra.cengizin gözlerine baktı kız sinirli bir bakış atarak.-özür dilerim dedi buraya gelirken cep telefonumu düşürdüm ve kapandı açılmadı telefon, bende yaptırmak zorunda kaldığım için geç kaldım.-ama ben karnımı doyurdum Cengiz şimdi de dershaneye yetişmem lazım.-biliyorum sadece bir çay ya da kahve içelim.saatine baktı daha yirmi dakikası vardı-tamam bir bardak çay içelim.

Pelin ve Sevcan eve geldiler. pelin iki kadınında gözlerindeki yaşları görünce göğüs kafesinin içinden bir şeylerin uçup gittiğini hissetti.-neler oldu anne anlatır mısın bana? Esin hanım her şeyi anlattığında,- tamam bir de biz arayalım sokaklarda arabayla Kübrayı dedi ve evden dışarı çıktılar.-sizce nereye gitmiştir komiserim?-o yaşta ve sandalyesinde bir çocuk kapalı bir yerdedir yani arkadaşında ya da alış veriş yapacağı bir yerde olabilir diye düşünüyorum dedi pelin. bayrampaşa sokaklarında gezdiler ama yağan yağmur ve şemsiye altında dolaşan insan kitlesinde Kübranın olmadığı gerçeğini kabul etmek zorunda kaldılar.pelin eve geri geldi.neşe hanımdan Kübra nın resmini istedi.kadın evinden getirdi resmini.-biz karakola gidip resmi devriye ekiplerine verelim dedi ve dışarı çıktıklarında irfan beyi gördüler.pelin durumu kısaca anlattı ve irfan bey de bende geleyim sizle dedi.

-kızım nerededir esin, diye sayıklama nöbetlerine girdi neşe.esin ne diyeceğini bilemiyordu -çıkar gelir bir yerden birazdan Kübra, mutlaka arkadaşlarından birini görmüştür ve onunla gitmiştir.bir de hava bozunca da dönemedi dedi ama içinden aksini söyleyen sese karşılık veriyordu aynı zamanda. –öyle olmuştur değil mi esin?-evet öyledir bizim hayallerimiz umutlarımız geleceği yönünde dedi kadının elini tutarak.-ama geldiğinde sakın kızma Kübraya, tamam mı neşe? –o benim bebeğim ona kızabilir miyim ki, ne olur gelsin artık dedi ağlamaya tekrar başlayarak.kapıdan içeriye girdiğinde irfan karısının balon gibi oturduğu yere çöktüğünü gördü.-neşe diye seslendi.kadın ayağa kalktı ve kocasına sarıldı hıçkırarak ağlamaya başladı.-kübra kayıp diyordu kadın kesik kesik ağlayarak.-tamam sakin ol neşe hadi eve gidelim birazdan gelir Kübra.kadın içi çekilmiş mecalsiz bir şekilde kocasına sarılarak yürüyordu.evlerine gittiklerinde pelin-sevcan seni evine bırakayım bende dedi.esin hanım şimdilik gitmeyin bir yere pelin, size yemek hazırlayayım evde durun olmaz mı?-sevcana bağlı, ne dersin?-benim için sorun değil kalsam daha iyi olur.ama karnım aç değil esin teyze, daha sonra yesek?-tamam kızım sen ne zaman istersen.pelin camdan dışarıya baktığında yağmurun şiddetlendiğini gördü ve arada bir şimşek çakıyordu.sessizce oturdular ama bu duruma tahammül etmek zordu.pelinin aklında annesinin söyledikleri vardı onunla konuşmak istiyordu ama sevcanın yanında olmazdı. dışarıdaki hava gibiydi düşünceleri.. karışık, engebeli,hüsranlı,allak bullak...üstelik rıfatla konuşmaları hala aklındaydı, bir de o mevzuda akıl yürütmesi gerekiyordu.ama şimdilik Kübra konusuna yoğunlaşması gerekiyordu.kız neredeydi ve eğer annesinin dediği gibi eğer kıza bir şey olursa bunun açıklaması nasıl olacaktı.

Esin hanım dışarıya çıktı ve çörtenlere baktı. kargalar yağmurdan korunmak için sığınmışlardı gene yuvalarına.bir karga çığlığıyla ürperdi.maha ağacındaki kargaya baktı.kargayı tanıdı dizine konan o iri kargaydı.karga kanatlarını açtı yeniden çığlık attı.havalandı ve sokağın aşağı tarafına uçtu ve geri geldi.bu hareketi birkaç kez tekrarladı.karga her dönüşünde bir çığlık atıyordu.peline seslendi esin hanım-pelin gelir misin dışarıya .pelin koşarak geldi annesinin yanına-ne oldu anne?-şemsiye al kızım benimle gel soru sorma sadece.pelin bir şey demedi annesine ve sevcanla beraber üç kadın sokağın aşağı kısmına yürümeye başladılar.pelin annesinin gözlerine baktığında, kadının kargayı takip ettiğini anladı.iyice şaşkınlık içinde kalıyordu.kadının kalp atışlarını hissediyordu pelin. Karga okulun çiçekli bahçesinin olduğu bölümdeki elektrik direğine kondu.-oraya gidelim dedi peline kadın.bahçesinin kapısının açık olduğunu gördüler pelin içeriye girdi ve gördüğü manzara sonrasında elinle ağzını kapatmak zorunda kaldı. 


KARGA GÖZLERİNDEKİ CİNAYETLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin