Bölüm Şarkısı: Halil Sezai-Git -dediğm yerde açın-Bu bölüm biraz depresif oldu. Sanırım ruh halimdan kaynaklanıyor. Serenay-Kayra dertleşme bölümünde resmen scı yağdı içime. Bölümler kısa oluyor ama bunlar geçiş bölümü. Bir kaç bölüm sonra aramıza hikayede ismi geçen ama olmayan biri katılacak. Ve Saygıner'in kimliği ortaya çıkacak.
20.Bölüm
İyi Okumalar
Aferin,Kayra. Sanada aferin,Barkın. Sanada aferin,Yiğit. Asıl sana büyük aferin,Ecrin. Alev mi? Zaten ona yakışanı yapıyor.
Resme bir kez daha baktım. İzlemek kalbime bir acı düşürüyordu. Sanki nefes almamı engelleyecek gibi. Ama engellemiyordu. Sanki kalbimi durduracak gibi,ama durdurmuyordu.
Boğazımda bir yumru oluşturuyırdu. Yutkununca geçmek yerine,daha çok boğulmaya neden olan. Gözlerim acıyla yanıyordu.. Kırpıp göz damlalarının düşmesini isteyecek kadar.
Tekrar baktıktan sonra kapadım. Alev'le Kayra'nın o kadar iç ice olmasına dayanacak kadar güçlü değildim. "Telefonunuda kontrol ettin. Suratını da astın. Şimdi anlatabilir misin?"
Kafamı kaldırıp Hazal'a baktım. "Neyi?" Kaçmayacağım sandınız,değil mi? Hazal yeniden ağırça göz devirdi. Sâre sıkıntıyla nefes verdi. Hazal gözünün önündeki saçlarını arkaya attıktan sonra,"Kayra'yı salakcım," dedi.
"Hangi Kayra?"
"Kaç tane Kayra tanıyorsun?"
"He sen tanıdıklarımı mı şaaptın? Dünyada bir sürü Kayra var çünkü. Hem kız hem erkek bir de. S-"
"Söyle işte Kayra'dan hoşlandığını!" diye bağırdı Sâre. Bir kaç kişi bize dönünce Sâre gülümsedi. Sonra,"Özür dilerim," diyerek önüne döndü.
"Hoşlanıyorsun,değil mi?" dedi Hazal. Kafamı önüme eğdim. Yalan atamazdım çünkü Sâre tek Hazal'a değil,bütün dünya duyacak bir şekilde böğürmüştü. "Evet," dedim.
"Biliyordum," dedi,ses tonu neşeli geliyordu. Kafamı kaldırdım. "Benim beni hiç sevmicek birini sevmemin neresi güzel,Hazal? O Alev'i seviyor,onun kalbi Alev'e ait. Ben onun kalbinde hep bir arkadaş-ve ya kanka-gözünde kalacağım. Ben kendimi öldürmeye çalışmış biriyim. Benim beni sevmicek birini sevmem tehlikeli."
"Sen seni sevmicek birini sevdiğini mi sanıyorsun,Serenay?" dedi Hazal. Gözlerinden sadece şaşkınlık ve mutluluk okunuyordu. "Eğer dünya bir hayal diyarı olsaydı,severdi. Biliyorum."
"Hayır. Kayra sadece salak. Aptal aşık. Alev'i sevmediğini anlayamayacak kadar saf. Kandırıyor kendini. Çünkü kendisini Alev'den başkasıyla düşünemiyor,bu onu korkutuyor. Ama o Alev'i sevmediğini Alev'e sahip olduğunda anlayacak. O zamana kadar geç olmuş olabilir ama maalesef ki öyle."
"Hazal,Kayra ile biz sadece kankayız. Sarılmamız kankaca,konuşmamız kankaca," bir an durdum. Aklıma dudaklarımın dudaklarıyla kapandığı zamanı hatırladım. Sonra aralarına aldığı.
Kolumdan tuttuğunda ona döndüm. Bakışları gözlerim ve dudaklarım arasında gel git yapıyordu. Mavilerine bu kadar yakından bakmak hem heyecandan ölecek düzeye gelmemi hem de mutlu olmamı sağlıyordu. Mavilerin kralıydı adeta.
Dudakları dudaklarıma değdiğinde içim ürperdi. Ama onu itmedim,itemedim. İçimden itmek gelmedi. Ya da onu Bulut gibi düşünmek. Onu o an öptüm. Çünkü o,O'ydu. Kayra'^ydı. Ben onu öpmek istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Doğan Güneş
RomanceBir kız düşünün. Kırılmış,üzgün ve depresyonda. Bir erkek düşünün. Aşık,içine kapanık ve yakışıklı. Ve bu ikisinin Antalya'da tanıştıkları. Sizce kader mi,tesadüf mü? ---- Serenay,çok sevdiği Bulut onu aldatınca depresyona girer. Bileklerina attığı...