Medya: Zulalhead'ın hikaye için yaptığı çalışmalardan biri
Bölüm Şarkısı: Katy Perry-Last Friday Night *bölümle pek alakası yok ama güzel şarkı;)*
*Bu arada bir kaç şey demek istiyorum. Öncelikle;bookstagram işine atıldım. Bookstagram;İnstagram'da kitaplar hakkında olan sayfalara deniliyor. İlgisi olanlar bakabilir.
Hesap: okuyankizlar
*Yeşil ve Ela kitabıma bakmak isterseniz profilimden ulaşabilirsiniz.
*Ve eğer kitabı beğeniyorsanız vote ve yorum verebilir misiniz?
10.Bölüm
-*-*-*-İyi Okumalar-*-*-*-
"Ben bütün gün senin yokluğunda ne yapacağım,sarı?" dedi Yiğit. Sâre işaret parmağıyla beni gösterip,"Ahanda bu gerizekalı var," dedi. Yiğit kıkırdarken ben kaşlarımı çatmıştım. Yiğit kıkırdaması sonunda,"Evet. Bu gerizekalı var. Ama Kayra için," dedi.
Yiğit'in kafasına bir tane geçirdim. "Ben sadece Kayra'ya Alev meselesinde yardım eden bir arkadaşım. Hem senin Hazal'ın vardı. Ne oldu?" diye sordum. Omuz silkip,"Kayra'yla ilgilenecekmiş bugün," dedi.
"Bak Kayra da yok. Bugün bir çakma abi-kardeş günü yapalım mı?" dedim.
"Olur," diyip bir beşlik çaktı. Sâre,"Ben Barkın'ın yanına gidiyorum," dedi. Bize bir öpücük attıktan sonra odadan çıktı. Onun arkasından bakarken,"Bu gezi onun için süper olmalı," dedim.
Yiğit bana dönüp,"Eminsin değil mi? Günün yarısına geldiğimizde hadi onları takipe gidelim demiceksin?" dedi.
Buna asla söz veremezdim. Bir,aşırı merak ederdim. İki,eğer gün ekşınsız geçerse gün içinde salya sümük ağlayabilirdim. Yiğit'e bir şey demeden odaya girip çantamı aldım. O cevabı almıştır.
"Gidelim mi?" dedim.
Başını aşağı yukarı salladıktan sonra asansörlere doğru yürümeye başladık. "Sence onlar sevgili olur mu?" dedi Yiğit,asansörün düğmesine basarken.
Duvara sağ omzumu yaslayıp,"Barkın'ın ve ya Sâre'nin cesaretine bağlı bu. Ama belli olmaz," dedim. Yiği başını geriye atıp,"Sarı'yı kimseye vermek istemiyorum," dedi.
Bana komik gelen bu cümlenin üzerine kahkahalara boğulmamak için yanağımı ısırdım. "Merak etme. Senden izin almıyor," dedim.
Asansör geldiğinde boş kabine bindik. "Kimden izin alıyor?" dedi. Ona dönüp,"Kimseden. O neredeyse 18 yaşında bir genç. İzin almasına gerek yok," dedim.
"Sâre'nin babası sevgilisi olmasına izin verir mi?" dedi.
"Tek bir şartla. Oda sevgilisini öldürmek," dediğimde kahkaha attı. "Babasını sevdim," dedi. Beraber Sâre hakkında konuşurken havuza gittik. Hazal ve Kayra'nın yanında şezlong bulduktan sonra üzerimizdekilerden kurtulduk.
"Yiğit,şu kaydırağı hatırlıyor musun?" dedim,kaşlarımla orayı gösterirken. Yiğit gösterdiğim yere baktı. Bana dönüp,"Götün yemez," dedi. Kıkırdayıp,"Kesinlikle," dedim.
"Neye götü yemez?" dedi Hazal. Yiğit ban bakışlarıyla 'söyleme' desede ben bir piçlik yaparak söyledim. "Yiğit,o 3'lü kaydıraktan korkuyor," dedim. Hazal kahkahalara boğulurken Yiğit saçımı kökünden koparırcasına çekmeye başladı.
Sâre Polatsoy
"Kahvaltı mı ediceğiz önce?" dedim,koltukta yerimi alırken. Barkın çoktan şöför koltuğuna geçmiş,arabayı bile çalıştırmıştı. "Evet. Ve en güzel yanı,hepsini otel ödüyor."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Doğan Güneş
RomanceBir kız düşünün. Kırılmış,üzgün ve depresyonda. Bir erkek düşünün. Aşık,içine kapanık ve yakışıklı. Ve bu ikisinin Antalya'da tanıştıkları. Sizce kader mi,tesadüf mü? ---- Serenay,çok sevdiği Bulut onu aldatınca depresyona girer. Bileklerina attığı...