Bölüm Şarkısı: Sia-Big Girls Cry
Medya:Barkın Keskin
İnstagram:okuyankizlar
13.Bölüm
-*-*-*-İyi Okumalar-*-*-*-
İnsanların mutluluğunu,gülüşünü izlerken somurtmak en saçma şeydir. Normalde sende mutlu olursun,değil mi?
Etrafımda milyonlarca insan var ve ben onları izliyorum. Yüzlerindeki gülümsemeleri. Ama hiç biri beni gülümsetmiyor. En yakın arkadaşım olan Sâre'nin bile.
Bazen kaçtığım düşünceler öyle bir boynumdan tutuyor ki,gerçekten boğuluyorum sanıyorum. Bilinç altım o düşünceleri ne kadar da atsa inatla geri geliyor. Bu saçmalık değil mi?
Hazal ve Yiğit şuan 32 diş sırıtmalarıyla karşımda oturuyorlar. Yiğit aşkı ilk bulduğunda aşk ondan kaçmadı. Keşke her zaman aşkı bulmak bu kadar kolay olsaydı.
Sâre ve Barkın yan yana oturmuş birbirlerine espiri yapıyorlardı. Onlar tam mutlu sayılmasalar bile sevdiği kişiyle beraberlerdi ve mutluydular.
Kayra sanırım aralarından beni en çok anlayan. Kalpten anlıyor. Üzgün. Kırgın. O ise Alev'e bakıyor. Onu izlemekten hoşnut oluyor. Ama benim izleyeceğim bir Bulut'um bile yok.
"Selam," sesi duyduğumda kafamı o tarafa doğru çevirdim. Gördüklerim beni şaşkına uğratsa bile gerçek değildir diye düşündüm. Gözlerimi yumup,tekrar açtım. Ama yine buradaydı.
Sarı saçları,mavi gözleri,uzun boyu,incecik fiziğiyle buradaydı. Ve yüzünde aptal bir gülümseme vardı. onu en son gördüğümde Sâre'yi yakması üzerine bir tokat geçirmiştim.
Gözlerimi yavaşça Yiğit'e kaydırdım. Yumrukları masanın üzerindeydi. Hazal'a kaydırdığımda gözlerindeki üzüntüyü gördüm. En yakın arkadaşını kaybetmişti daha acı ne olabilir?
Kayra ağzı 5 karış açık bakıyordu. Sâre'nin de onlardan farkı yoktu. Tek normal karşılayan;Barkın'dı.
"İsra,uzun zamandır nerelerdesin?" dedi Barkın.
İsra tabağını masaya koyup sandelyeyi çekti. "Annem gelmişti. Onun yanındaydım," dedi.
Nefret bütün her yerimi kavrarken kalkıp İsra'nın saçını başını yolmak istedim. İncecik,her an kırılabilecek gibi duran bacaklarını iki parçaya ayırıp ellerine vermek istedim. Elinde tuttuğu çatalı mavi gözlerine sokup,mavilerini yerinden çıkarmak istedim.
"Niye öyle bakıyorsunuz?" dedi İsra. "Benim işte. Her zaman ki İsra."
Hazal dirseklerini masaya koyup,"Sen her zaman ki İsra değilsin. Bunu buradaki herkes iyi biliyor," dedi.
İsra söylediği sözden hiç etkilenmemiş gibi devam etti. "Hazal,sadece ufak bir kavga edip,küstük. İmâlı laf sokmalar arkadaşlarımızın yanında uygun olmuyor," dedi. Arkadaşlar derken eliyle bizi göstermişti.
Yiğit çatalın tabağına koyarak,"Senin arkadaşın yok burada,İsra," dedi.
Kayra uyarıcı bir öksürük yolladı. İsra Yiğit'e gülümseyip Sâre'ye döndü. "Sâre de buradaymış. Nasılsın? İyi misin?" dedi. Ellerini Sâre'nin saçlarına koyup,"Yangındaa bunlar yandı sanmıştım. Yazık olurdu,değil mi?" dedi.
Sâre öfke dolu bir bakış atıp saçlarını İsra'nın elinden kurtardı. "Saçlarım yanmadı. İnsanlığım gibi," diyerek masadan kalktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/46873817-288-k913269.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Doğan Güneş
RomansBir kız düşünün. Kırılmış,üzgün ve depresyonda. Bir erkek düşünün. Aşık,içine kapanık ve yakışıklı. Ve bu ikisinin Antalya'da tanıştıkları. Sizce kader mi,tesadüf mü? ---- Serenay,çok sevdiği Bulut onu aldatınca depresyona girer. Bileklerina attığı...