Yeni Doğan Güneş

YDG 14.Bölüm-Kayıp Barkın-

Bölüm Şarkısı:James Young-What is Love?

Instagram:okuyankizlar

14.Bölüm

-*-*-*-İyi Okumalar-*-*-*-  

Serenay Akbulut

İnsanlar bazen zor bir duruma gelir ve dillerinin ucuna gelen kelimeleri hiç düşünmeden söylerler. Buna cesaret mi denir zorla yapılan bir şey mi,bilmiyorum. Tek bildiğim şuan İsra'nın o durumda kalmış olmasıydı.

Barkın'ın bağırışlarından,benim kışkırtmalarımdan olsa gerek,-neredeyse- bütün otelin önünde Barkın'a ilan-ı aşk etmişti. Neyse ki,otele gelen ziyaretçi yaş ortalaması gençlerden hoşlanıyordu. Bir kaç aile bu olaya tanık bile olsa bu kötü bir şey değildi. Gençlik hatası gibi bir şeydi.

Herkes olayın şokuyla İsra'ya bakarken Barkın dudaklarını araldı. "Senden tiksiniyorum. Bir kızın kalbini kırmak istemem ama şuan bunu sana yapmak bana ödül gibi geliyor," dedi. İsra'ya doğru bir kaç adım atıp,"Çünkü sen. Benim canımı acıtmaya kalktığında kormadan yaptın. Cesaretinden dolayı seni tebrik ediyorum."

İsra'nın hıçkırıkları ağzı açık olaya tanık olanlarla dolu resepsiyonda yankılanıyordu. Canının acımasını anlıyordum ve ona üzülüyordum. Vicdanlı bir kızdım. En yakın arkadaşımı acımasız bir ölüme bile boğsa kimse ağlamayı,acı çekmeyi hak etmezdi.

Barkın bir şey demeden oteli terk ederken Sâre arkasından baktı. Ben sadece dizlerinin üstüne çökmüş hıçkırklara boğularak ağlayan İsra'ya bakıyordum. 

"Ben sadece sevdim. Çok sevdim," diye mırıldanıyordu. Bazen sesi yüksek çıkıyor,bazen de fısılıtyla. Şuan ona sarılıp,'Geçti,' demek istesem de iyi niyetimi hak eden sayılı insanlar vardı. İsra bunlardan değildi.

Sâre,Barkın'ın geri gelmediğini fark etmiş olacak ki otelden çıktı. Herkes hâlâ bize bakıyordu. Kayra'ya yaklaışıp,"Dağıt şu karşılarında ayı oynuyormuş gibi bakan topluluğu," dedim.

Kayra başını salladı. "Neye bakıyorsunuz öyle! Dağılın!"

Hazal dizleri üstüne İsra'nın karşısına çöktü. "Seni teselli etmeyeceğima am tekme de indirmeyeceğim. Sadece git diyeceğim. O kadar. O güç aldığın kişinin yanına git," dedi.

İsra başını kaldırıp Kayra ve bana baktı. "Kayra,sana bir mesajım var;Arkanı kollasan iyi olur. Çünkü Saygıner seni her an yerinden edebilir," dedi. 

Saygıner...

Saygıner...

Bulut Saygıner?

"Saygıner derken? İsmi ne bu kişinin?" diye atıldım. 

"Merak etme,Serenay. Saygıner sadece takma isim. O öyle dedi," dedi İsra. 

Kayra kaşlarını çattı,"Niye arkamı kollayacakmışım anlamadım. Biraz daha açsana konuyu," dedi.

İsra omuz silkip,"Sadece arkanı kolla," diyip ayağa kalktı. Gözyaşlarını silip asansörlere doğru yürüdü.

Hazal yanımıza geldiğinde hâlâ asnsör beklemekte olan İsra'ya bakıyorduk. Zor bir durumu düşmüştü. Canı fazla yanıyor olamlıydı.

"Sâre halen dışarıda," dediğinde Hazal kafamı kapıya çevirdim. Sâre'nin sırtını görüyordum. "Yanına gidelim," dedim. Herkes onaylayan homurtular çıkarınca dışarı çıktık.

Sâre mermerlere çökmüş ağlıyordu. Sağ tarafına oturup onu kollarımın arasına aldım. "Barkın nerede?" dedi Kayra. Sâre hıçkırıkları arasında,"Gitti," dedi.