Zamansızlık tutmuştu yakamı bırakmıyordu.Bir gölge gibi takip ediyordu beni.Her şeyimin zamansız olması başka türlü açıklanamazdı.Önemsiz bir şeymiş gibi zamanın arasına sıkışmıştım ben.Öyle ki ne zaman yağmur yağmasını çok istesem güneş açıyordu.Ne zaman bir şeye heves etsem hayallerim orta yerinden kırılıyordu.Yine de umut ediyordum.Belki bir daha ki sefere daha iyi olur diye.Ama hep yanılıyordum.Her seferinde daha kötü oluyor ve hep yüzüm düşüyordu.Ve ben yine umut ediyordum.Bu benim ki aptallık mıydı?İçimdeki çocuk hangi masala inanıyorsa bende ona mı inanıyordum?Yoksa polyannacılık mı oynuyordum?Sonuncusu hiç inandırıcı değildi.
Çünkü ben hep iyiyim desem de hiç iyimser olamamıştım.İyimserlik bana göre değildi.Ben her zaman evhamlı ve kuşkucuydum her şeye karşı.Her şeye olduğu gibi beni iyimserliğe inandırmakta zordu.Kabul edilmez bir savunma geliştirmiştim içimde.Bu savunma bende öyle gelişmişti ki kendimi tedavi eder hale gelmiştim.Ne yazık ki tedavi edilemeyecek kadar çok çatlak vardı ruhumda.Gereksiz ruh sıkıntılarımda boğulan ayrıntısız biriydim ben.Düşüşlerimin bir çıkış yolu yoktu.Ben düşmekle kalmayıp her zaman dizlerimi yaralardım.Ama ağlamazdım.Ağlamak istesem bile ağlamazdım.Bana dondurma alan yoktu nasıl olsa.Bir çocuğun en büyük hayaline bile sahip değildi klişe sıkıcılığım.Klişe diyorum ya öyle katı bir sıkıcılığım vardı ki sonunda insanları kaçırmak diye bir yetenek edinmiştim.O kadar çok kaçan vardı ki gidenlerin ardından bakmıyordum bile.Sonra bir gün karar verdim.Oturdum ve susmaya başladım.Tüm boş sözlere rağmen sustum.Yorulmuştum ve dinlenme vaktiydi.Susmak dinlendiriyordu beni.Sözlerimin boşa gitmesine üzülmüyordum.Artık tek üzüldüğüm şey kütüphaneden aldığım kitabı iade edemeyip gününü geçirmiş olmamdı.Üzüntü anlayışım ancak bu kadarını kapsıyordu artık.Her şeye karşı vurdum duymaz olmuştum.İlginçtir ki bu bana bir şey kaybettirmemişti.Ben her zaman ki gibi şimdi de bir tebessüm edip iyiyim diyen ama hiç iyileşemeyen biriydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALICI DÜŞÜŞ
RandomYalnız başına oturan bu sessizlik beni anlatan bir üsluptur yalnızca.Sustukça çoğalan satırların arasında sıkışmış beni sayıklar.İçimde konuşturamadıklarımı bir gölge sanatına dönüştürür.Sergiler bütün gizlerini eski meydanlarda.Düşünceler büyür bey...