Uyuyamıyordum. Yüzüme baka baka söylediği laflar yüzünden uyuyamıyordum. Bu ona laf söyleyemediğim için değil bana o lafları bir nefeste,hiç canı yanmadan söylediği için uyuyamıyordum. Lanet olsun ki onu umursuyordum.LANET OLSUN Kİ....
Ama bu kadar uzak ve umursamaz davranması canımı yakıyordu. Kendime bile itiraf edemediğim bir şeydi bu. Ama işleri sanki dahada zorlaştırmak için herşey tam anlamıyla bir kör düğüme dönüyordu. Tam ona yakınlaşmak istediğimde sanki beni kendinden uzaklaştırmaya ant içmiş gibi davranıyordu. İtici,soğuk,karanlık,bomboş davranışları acıtıyordu. İşte ben Yağmur Erkin, demir kadar soğuk olan bi adama Demir Soykan'a aşık olmuştum. İtiraf ediyorum. İlk defa bunu kendime itiraf ediyorum.Onu seviyorum. O karanlık adamı seviyorum. Bunu ona söyleyebilir miyim? Açıkcası bunu pek bilmiyorum.Ama içimden bir ses "hadi bi cesaret" diye bana yalvarıyordu.Şuan bu sese yenik düşemezdim. Düşmemeliydim.Çünkü onunda bana karşı birşeyler hissetiğine emin değildim. Ayrıca bana yaptıklarının bedelini ödeyecekti. Ve bu bedelin sonucu olarak ya ondan umudu tamamen kesecektim ya da ona daha sıkı bağlanıp sevmiyorsa bile sevmesi için elimden geleni yapacaktım.Sonunda uykuya yenik düşüp gözlerimin karanlığa gömülmesine izin verdim.
-"Mal Yağmur kalksana!!!"
-"Iııııımmm sen kimsin be!!!"
-"Ebenin ... töbe töbe ya . Sabah sabah günaha sokuyon beni. Mal !!! Hadi kalk , okula geç kalıcaz."
-"Ya of ya!!! Gitmiycem ben okula falan. O pis kalasın suratını görmek istemiyorum. Bana ne bana ne gitmiycem."
-"Kalas kim laa???"
-"Demir . Namı diğer Bay Ukala."
-"Kalk hadi!!! Hem hazırlan hem de bana dün neler olduğunu anlat "
Yataktan tepinerek çıktım. Banyoya girip işlerimi hallettikten sonra hem formalarımı giyip hemde olanları Deniz denen şahsiyete en ince ayrıntısına kadar anlattım.
-"Oha kızım sen Yamanı mı öptün??!!"
-"Sana inanamıyorum Deniz. Ben sana bi saattir felsefe yapıyom sen Yaman'ı öpmeme mi takıldın ?!?!?"
-"Valla kusura bakmada knk izin ver de ona takılıyım. Lan kuzenimin namusunu kirlettin lann"
-"Hee kuzeninde zaten namus abidesi.Hem hiçde rahatsız olmuyodu yani . "
-"Knk çok beğendiysen ayarlayım"
-"Mal ben sana bi saattir ne anlatıyom. Demir diyom , onu seviyorum diyom.Hadi la okula geç kalıyoruz . Çene yapmayı bırak."
Okula geldiğimizde dış kapının önünde biraz durup bekledim ve derin bir nefes aldım.Tam nefesimi bırakacağım sırada Demir ile karşı karşıya geldik.
İkimizde taş kesilmiştik sanki. O haldeyken nefesimi bile dışarı vermeyi unutmuştum. Yanından hızlıca geçip nefesimi dışarı bıraktım. Kalbimdeki bu acı nefesimi tuttuğum için mi yoksa nefesim olmaya başlayan adam için mi bu kadar acıyordu?
Sınıfa geçip sırama oturdum. Hoca geldi ama o yoktu . Derse gelmemişti. Bu beni fazlasıyla hayal kırıklığına uğratmıştı. Tam zil çaldığında kapının açılma sesiyle pür dikkat herkes o yöne doğru baktı. Gelen Demirdi. Rahatça, sanki hiç birşey olmamış gibi gelip yanıma oturdu. Kalas olduğunu daha öncede söylemiştim değil mi. Hiç tepki vermeden yanından ayrılıp Buse'-nin yanına oturdum. Buse'nin sıra arkadaşı Begüm'e benimle yer değiştirmek istiyo musun diye sorduğumda tabikide beklediğim cevabı aldım. Değiştirecekti. Demir'den bahsediyoruz sonuçta . Okuldaki kızların bir numaralı aşkı DEMİR SOYKAN.Cool ,tarz,umursamaz,aklı sıra badboy havası yapmaya çalışan bir gerzek.
İkinci derse girdiğimizde Demir ne olduğunu bile anlayamadan Begüm yanına yerleşmişti bile. Demir şaşkın gözlerle Begüm'e bakarken Begüm mal mal etrafa gülücükler saçıyordu . Hoca daha gelmemişti. Demir aniden ayağa kalkıp sinirle yanıma geldi.-"Sen ne yaptığını sanıyorsun!!!"
-"Ne yapmışım Bay Ukala"
-"Kendi kafana göre yer değiştirmeler falan..."
-"İstediğim yere otururum Bay Ukala. Hem niye bu kadar taktın ki "ben kimim ki senin için" "
Aniden duraksadı . Afallamış gibi bir hali vardı. Kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı. Herkes bizi izliyordu. Sınıftan çıkmıştık . Çırpınıyordum. Bırakması için bağırıp vuruyordum . Ama kalasa işlemiyordu bile . En sonunda beni bacaklarımdan ve belimden tutup omzuna attı. Bu seferde sırtını yumrukluyordum.Aşağıya kazan dairesine inmiştik.Üstümüze kapıyı kilitlemişti. Tırsmaya başlıyordum. Yavaş yavaş bana doğru yaklaşmaya başladı.En sonunda kaçacak yerim kalmadığında duvara yaslanmış bir şekilde buldum kendimi. Kollarını iki yanımdan duvara yaslamış beni etten bir kafesin içine almıştı.Yavaşça burnunun ucuyla boynumdan saçlarıma kadar koklayarak sürtünmüştü.
-"O kadar güzel bir kokun var ki ciğerlerim onunla dolsun hiç bırakmasın istiyorum."
-"Ne saçmalıyorsun sen!!!"
-"Anlayamıyorsun Yağmur. Gerçekten anlayamıyorsun . Sen benim karanlık gecedeki dolunayımsın ve bunu asla anlayamıyorsun.Sen kısa bir zamanda bile olsa benim karanlığımı aydınlatabilecek kadar parlak bir dolunaysın. "O kadar güzel bir kokun var ki ciğerlerim onunla dolsun hiç bırakmasın istiyorum.Güneş değil,yıldız değil,sen DOLUNAYSIN"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmurlu Günler ( Düzenleniyor)
Humor"O kadar güzel bir kokun var ki ciğerlerim onunla dolsun hiç bırakmasın istiyorum." -"Ne saçmalıyorsun sen!!!" -"Anlayamıyorsun Yağmur. Gerçekten anlayamıyorsun . Sen benim karanlık gecedeki dolunayımsın ve bunu asla anlayamıyorsun.Sen kısa bir zama...