AYNI KOKU

316 32 1
                                    

YAĞMUR

Brezilya için hayatımı verebilirdim. Verdim de. Uçaktan indiğimizde tatlı çocuklarımın harika arabalarıyla yola çıktık. Harika bir cumartesiydi ve yarışlara bayılıyordum. Arkadaşlarımızdan Stephen yarışacağı için biraz tedirgindim. Çok tehlikeli bir çocuktu ve yakın arkadaşım Katie'nin erkek arkadaşıydı. Katie ise benim deli dolu neşe saçan tatlımı tatlı en yakın liseden arkadaşımdı. Sarı saçları ve mavi gözleriyle meşhurdu ve hayatındaki en iyi şeyin Stephen olduğuna inanıyordu. Tabi ki de Stephen onun için iyi değildi çünkü o hayatımda tanıdığım en en en tehlikeli ve cesur çocuktu. Hiç bir kavgadan ve yarıştan geri kalmazdı. İngiltere de biriktirdiklerim bunlar ve daha fazlasıydı. Arkadaşlarım için en önemli şey günü kurtarıp mutlu olmaktı. Her zaman günü kurtarırlardı. Bugün de günü Stephen kurtarmıştı ve yarışlarda ikinci oldu. Birinci olamadığı için oldukça küfürler etti ama Katie onu dudaklarıyla susturdu. Eğlencenin devamı için David bizi müziğin ve hayatın devam ettiği bir bara götürdü. Zayn yanıma gelip

-Yağmur abartmadan iç ne içiyorsan yanındayım ama çok kalabalık seni koruyamam.

-Şu ortama bak bunu unutmak istemiyorum.

-Unutmak istemiyorum dediğin beş yüz bin şey unuttun. Normal insanlar gibi eğlen.

Zayn böyeydi işte hep beni koruyan arkadaş abi dost her ne olması gerekiyorsa o olurdu. Zayn barmene yanaşarak bir şeyler söyledi ve yanıma geldi. Barmene yanaşıp bir tekila söyledim. Sonra bir tane daha elimde bardakla pistin ortasında dans etmeye başladım Zayn bir arkadaşının yanına gitti ve ben viski söyledim bir dikişte içtim. Herkes kendince eğleniyordu ve ben Zayn yanımda yokken daha ağır bir şeylerin iyi gideceğini düşünerek absent sipariş ettim. Fakat biraz fazla sipariş etmişim ki uyandığımda gece koca bir sıfırdı. Uyandığımda başımı ağrıdan kaldıramıyordum gözümü açtığımda ise kendimi bir bar masasında buldum. Lanet olsun bir barda sabahlayacak kadar ne yapmış olabilirdim. Zayn'i bana bakarken gördüm. Acaba o gözler bana ateş mi saçıyordu.

-Nerelerdeydin?

-Hatırlamıyorum. Seni göremedim. Bende kendimi sokağa attım ve buradayım.

-Senden önce videolarını buldum. Yağmur senin aklın nerde bu haltları yerken.

-Ne? Ne yapmışım? Neden bu barda kimse yok?

-Seni bulduğum an barı kapattırdım rezilliğin daha çok yayılmasın diye. Şu haline bak Yağmur deyip çıkardı beni bardan öyle bir attı ki arabaya nefesimi kesti.

-Bir daha yanımdan ayrılırsan sonun benim ellerimden olur. dedi Batın Zayn ne kadar Avrupa görmüş olsada tam bir Arap erkeğiydi. Vahşi yani.

Otele gittiğimizde Zayn in ilk işi bana gündemi göstermek oldu. Sosyal medya Yağmur Toprak diye bağırıyordu. Ben ne yapmıştım böyle bar masasında dans etmeler striptizci gibi şovlar tam bir sürtük gibi davranmıştım. Şükürler olsun ki üstümü hiç çıkarmamışım. Zayn sinirle

-Doğum günün gerçekten kutlu olsun Yağmur. dedi

-Bu işi nasıl halledebiliriz? dedim

-Çalışıyorum ama lanet ki olmuyor. Duşa gir çık hazırlan gidiyoruz. Yaşın bar yaşı bile değil insanlar sorgulamadan İngiltereye geri dönmeliyiz.

-Peki. deyip hazırlandım peki her zaman kurtuluş cümlesidir.

Gün boyunca telefonum susmadı. Zayn bütün videoları kaldırdı. Katie Brezilya'da kaldı. Bense evden hiç çıkmadım içim bir nebze rahattı ki olaydan iki gün sonra babam aradı.

-Nerdesin Yağmur?

-Evdeyim.

-İki gün önce hangi cehennemdeydin?

İÇİMDEKİ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin