Bahsetmem lazım..

196 27 0
                                    

YAĞMUR

İlk defa gözlerimi hemen açamamıştım çünkü gece Baran'ı düşünmek ağır gelmişti ve ben şişenin dibini görmeden uyuyamamıştım. Daha doğrusu içmeden önce kapımı kilitlemiş ve şişenin dibiyle birlikte bayılmıştım. Şimdi ise, birisi kapımı yumruklarıyla kırmaya çalışıyordu. Kimse geçmişine bağıra bağıra küfür etmek istiyordum. Gözlerimi açtığımda güneşten dolayı birazcık yanmıştı. Saate baktığımda 11 di. Neeey 11 mi? Ben bu saate kadar asla yatmazdım ki! Koşarak kapıyı açtım ve karşımda canım Zayn'imi gördüm. Önce bana sımsıkı sarılmıştı. Sonra yüzüme bakıp;

-Yağmur bu hal ne? dedi. Ama ben Zayn'i duymuyordum bile çünkü arkada gözlerini bize dikmiş Baran vardı. Zaten beni Zayn'le sevgili sanmıyor muydu? Ben de Zayn'e sarılarak;

-Çok mu özlenmişim?. dedim.

-Özlenirsin tabi 1 aydan fazla oldu görüşmüyoruz. dedi. Normal de benimle yalnızken türkçe konuşmayan çocuk şimdi tatlı aksanıyla özlenirsin mi diyordu. Beni odanın içine iterek kapıyı kapattı. O siyahımsı kahverengi gözleriyle etrafa baktı ve

-İnşallah burada yaşa mı yorsundur? dedi. ingilizce olarak

-Aslında tam olarak da burada yaşıyorum .dedim.

-Bu pislik ve dağınıklıkta mı?Yağmur beni şaşırtmayı bırak ve neler oldu anlatmaya başla! dedi. Nerden başlasaydım Baran Atabey diye bir çocuk var ve galiba ben ondan hoşlanıyorum belki de daha fazlası çünkü çocuk gördüğüm en güzel şey, senden de yakışıklı, gördüğünde kabul edeceksin. Galiba beni beğeniyor. Çünkü bunu dün gece kendisi ima etti. Bana sinirle Zayn kim dedi. Başkasının olana dokunamam dedi. Dokunmadığı kalmamıştır eminim ama beyimiz başkasınınkine dokunamazmış. Neyse en azından onurlu. Demeliydim..

-Dedin zaten. dedi Zayn kahkaha atarak

-Ne dedim? dedim

-İçinden geçenleri dışından söyledin ve Baran Atabey şu Atabey Grup'un oğlu mu? Şu inşaat sektörü prensi denilen Türkiye'deki. dedi ama ben hala ne dediğimin farkında değildim resmen içimden diye dışımdan mı söylemiştim. Ben şaşkınca en en en bir şeylerim olan Zayn'e bakarken o yastığı yüzüme fırlatıp;

-Kendine gel Yağmur söyledin ve gitti. Yan odada mıydı? Senin için çocukla konuşabilirim? dedi

-Zayn yaşına başına bakmadan ki 20 yaşında eşek kadarsın benimle dalga mı geçiyorsun? dedim

-Pardon da ben bir tane bile başka kıza bakmazken sen nasıl buralarda erkeklere bakarsın? dedi

-Zayn yeme beni diye bir laf öğrendim. Kandırma beni gibi ama yeme beni deyince daha bir havalı. dedim.

-Seni yiyeceğim fakat oda servisini arayıp yüzde yüz hijyen istemeliyim ve sende gideceğimiz kahvaltı için hazırlanmalısın. dedi

-Tamam. dedim. Banyo aynasında ki sürtük tipimi gördükten sonra suyu boğulana kadar yüzüme tutmak istedim. Yüzümü suya tutayım ki boğulayım. Boğulayım ki Baran'ın beni gördüğünü unutayım fakat ne mümkün Zayn içiriden;

-Kendini suda boğamazsın çocuk senin o tipini gördü ve şuan göz doktorundan randevu almıştır. Acaba doğru kız mı hoşuma gitti diye. dedi bağırarak.

Sakin kalmalıydım çünkü çırılçıplak banyodan çıkıp Zayn'e saldırmamın bir anlamı yoktu. Bir rezilliği daha kaldıramazdım. Bugün portakal kokulu duş jelimle yıkanmak istiyordum. Aynı kokmayı sevmediğim için neredeyse 7 tane duş jelim vardı. Bir tanesi Zayn'indi gelmeden banyosundan almıştım. Onu özlediğimde onun duş jelini kullanıyordum ki jel yarısına kadar inmemişti. Neden? Geldiğimden beri aklımda Baran'dan başka bir şey yoktu. Baran'a o kadar odaklanmıştım ki. Annemin bile sadece 2 aramasına geri dönmüştüm. Yıkanma işim bittikten sonra üzerime siyah kolsuz dizlerimde biten bir elbise giydim.Sade ve hoştu. Ayağıma da Prada botlarımı giydim. Boynuma da Zayn'in bilmem ne zaman aldığı zümrüt yeşili kolyemi taktım. Makyaj masasının koltuğuna oturduğumda Zayn tarağı elimden alıp saçlarımı taramaya başladı. Sadece gözlerimin içine baktı. Bana gözleriyle emin misin der gibiydi. Ben ise başımı olumsuz anlamda salladım. Saçımı taramayı bitirdikten sonrada saçlarımı kurutma makinasıyla kuruttu. Makyaj yapma gereği duymadığım için işim bitmişti. Keşke Zayn saç düzleştirme falan da yapabilseydi. O kadar becerikli ama kızsal şeylerden tek anladığı saç taramak ve kurutmak. Bunu bir ara ona da söylemeliydim.

İÇİMDEKİ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin