İstedim,öptüm

229 31 6
                                    

Medya:Baran Atabey

BARAN

Yatağımda bir kıpırtı.. Sırtıma dokunan parmaklar.. Sırtıma dokunan dudaklar.. Kapalı olan bilincim o dudaklardan sonra açıldı. Yüzümü hızla arkamdaki şeye döndüm.. Tanımadığım bir yüz.. Boyalı sarı saçlar.. Kahverengi gözler.. Çıplak kız.. Ulan bu kız ne ara soyundu da yatağıma girdi. Kendi üzerime bakıyorum sadece siyah CK boxerım.. Odaya bakıyorum ki şükürler benim odam değil.. Tekrar kıza bakıyorum elleriyle yüzüme dokunmaya çalışıyor. Bu da demek ki sabah seksi istiyorum.. Hayır bebeğim olmaz tanımadığım bir kızla ikinci kez olmaz.. Benden bağımsız organım saçmalama Baran iyi olur diyor ama olmaz. Böyleleri iyi bilirim.. İki oldu mu üçüncüye de isterler. Kızın ellerini nazikçe üzerimden çekiyorum. Saate bakıyorum daha sabahın 6sı. Okulun olduğu aklıma geliyor. Ayağa kalkıp üzerimi giyinmeye başlıyorum. Tanımadığım kız;
-nereye? Diyor ilk seksten sonra bana bıkkınlık veren tek soru. Her kız mı aynı olur? Tadında bırak ama yok.
-İş. Dedim
-Tekrar görüşür müyüz? Dedi
-Olabilir.
-O zaman dün gece ki barda buluşalım. Dedi. Ne yani bardan kız mı kaldırmıştım aferin oğlum devam et! Bu sabah bir aksilik olmasa görürdüm zaten hangi bar olduğunu gazetelerden. Barı hatırlamış gibi yaparak;
-Bu gece yine aynı saat. Diyerek çıktım kızın evinden. Gitmeyecektim. Kapıyı kapatıp arkamı döndüğümde karşı daireden de Burak çıktı.
-Savaştan çıksam bu kadar hırpalanmazdım. Dedi gülümseyerek
-Sen ne alaka oğlum? Dedim
-Yine mi hatırlamıyorsun? Dedi apartmandan attık kendimizi. Burak'ın Arabasına bindik ve ben;
-Oğlum bardan kız kaldırmışım hemde Kızın evine. Kahkahalarımız Arabanın içini doldururken Burak;
-Kızlar üniversiteliymiş LAN. Dedi
-Ne oldu bana akşam? dedim
-Biz Oğuzhan, Ege falan Batı'ların barda oturuyorduk. Baktık sen gittin bar kısmına oturdun. Önce bira söyledin. Sonra hızını alamayıp viski. Bizde kesin sen bir halt yersin diye yanına gelmeden uzaktan izledik. Sonra senin yanına bir kız geldi önce kıza bağırdın çağırdın. Sonra da insaların içinde kızı yedin. Sonra tuttun kolundan barın çıkışına götürüyorsun ki gazeteciler kapının önündedir diye aldık sizi kızla barın arka kapısından çıkardık. Sonra senin araba kullanamayacağına karar verdim ve seni kızın evine getirdim. Dedi
-Ulan karşı komşuyu ne ara yedin? Dedim gülümseyerek;
-Komşuda pişti bize de düştü. Dedi
-Burak ne ballı adamsın ulan. Ben hem ne yaşadığımı unuttum hem de bütün komedi ve zevki yaşayamadım ama sen maşallah. Dedim kahkaha atarak.
-Dün ne oldu da içtin LAN pazar pazar? Sen pazar günü ağzına bir şey almazdın? Dedi
-Oğlum dün ki pazar ne kadar mübarekse ben her şeyi aldım ağzıma. Dedim otelin önüne geldiğimiz de Burak tekrardan;
-Ne oldu? dedi.
-İşle ilgiliydi. Dedim
-Sen ne derslere ne de işlere takarsın başka bir şey olmuş. Dedi. Arabadan indim ve;
-Halledeceğin bir şey olursa anlatırım. Dedim
-sen bilirsin. dedi ve gazı kökleyip gitti.
Bu sefer bilmiyordum. Otele girdiğimde güvenliğe Yağmur'u sordum. Zayn denen herif bu saban gitmiş. 2 gecedir aynı oda da kalıyorlar ve ben çıldırıyorum. Kız sevgilisiyle kalıyor! Kızın sevgilisi var! Kız başkasının! diyerek kendimi teskin etmeye çalışıyordum ve bunları yaparken de odama kadar gelmiştim. Durum değerlendirmesi yapacak olursam: Yağmur çok hoşuma gitmişti fakat sevgilisi vardı. Yağmurun kokusu beni başka bir dünyada yaşatıyordu ama o koku bana ait değildi. Yağmurun gözleri bal rengiydi. Umursamaz olması.. Neyse bu konu beni etkileyen en önemli konu.. O gözler sana ne der gibi bakıyordu.. Ve ben o gözlere haddini bildirmek istiyordum. O gözlerin içi Zayn ile çekilen bütün fotoğraflarda gülüyordu. Sahra ile konuşurken gülüyordu. Bana gelince.. Sonuç olarak kız hayatımda gördüğüm en taş 17 yaşındaki kızdı. Ve bacakları kahretsin ki uzundu. Bunlar sadece görseldi. Ben Yağmur'un her şeyinden etkileniyordum. Bir gerçek vardı ki iki gece elin adamıyla aynı oda da kalmıştı. Sevgilisi olması beni ilgilendirmezdi! Ben Yağmur'u kırdığım için üzülürken o Zayn itine sarılmıştı! Gözümün önünde! O an Yağmur'u kırdığım için üzülmemiştim. İşte ben bunları düşüp hafta sonu içmiştim. Yağmur'un elin herifiyle koca bir hafta sonunu birlikte geçirdiğini düşünerek.. Saat 07.00 okul için daha vakit var. TV'yi açıyorum. Borsa haberlerini dinlerken üzerimi giyiniyorum. Siyah okul pantolonu ve aynı renk lakoste.. Saçlarım siyah.. Ayakkabım siyah.. Üzerimde renkli olan tek şey mavi gözlerim.. Şöförü arıyorum. Beni almasını söylemek için. Sonra resepsiyonu arayıp Yağmur'u soruyorum. Saat 7 de çıktığını öğreniyorum. Neden erken çıktığını düşünmek istemiyorum. Ben Yağmur'u düşünmek istemiyordum! Kızın sevgilisi vardı! Okula gittiğimde Yağmur'u tek başına bankta otururken gördüm. Elindeki deftere bir şeyler çiziyor sonra çizdiği şeyden memnun olduğunu görüp gülümsüyor. Başını kaldırıyor. Sanki benim orada olduğumu hissetmiş gibi bana bakıyor ve gülümsüyor. Arkama bakıyorum kimse yok. Büyük ihtimalle bana gülümsüyor. Başımı olumsuz anlamda salladım ve sınıfa doğru gittim. Sınıfa gittiğimde sadece Sahra gelmiş. Sırama oturup ıpad i çıkarıyorum ve dün gece ne olup bitmiş bakıyorum. Beni ilgilendiren bir şey olduğu yok. Sınıfa Yağmur giriyor ve beni başına selamlıyor. Sahra'ya yanaşıp;
-Günaydın nasılsın? dedi ve o muhteşem gülüş..
-Günaydın. İyiyim sen nasılsın? dedi Sahra. Yağmur bana bakarak gülümseyip;
-Çok iyiyim Sahra. Dedi. Sonrada benim duyamayacağım şekilde 5 dakika boyunca konuştular. Yağmur elindeki defteri Sahra'ya gösterdi Sahra bana bakıp gülümsedi. Sonra elindeki bir kaç dergiyi Yağmur'a verdi. Yağmur da sırasına oturdu. Bir tuhaflık vardı bugün! Sonra Yağmur bana dönere; -Tam 6 dakikadır bakıyorsun Atabey? Dedi

İÇİMDEKİ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin