Bölüm; 12

117 12 4
                                    

BARAN

Şuan çalışma odam da çalışıyorum ve bir haftadır Yağmur ile aynı evdeyim. Her şeyimiz o kadar istediğim gibi ilerliyor ki hiç bir şey bu kadar mükemmel olmaz! Her şeyi hiç konuşmadan ortak kullanıyoruz. Örneğin yatak odasını gece 12 den sabah 4 e kadar yağmur kullanıyor ki o saatler benim de uyku saatlerim olduğu için bütün dengem bozuldu yani önce yağmur uyuyor o kalktıktan sonra ben bunu seviyorum çünkü kalktığı an bütün kokusu yatağa siniyor ki ben bu kokudan oldukça memnunum. Bir de evde normal giyinse.. Hangi 17 yaşında ki genç kız ipek pijemalar giyerdi ki Yağmur giyiyordu ve bu da benim gibi sağlıklı bir erkek için normal olmuyordu. Hiç kitap okumak gibi bir alışkanlığı yoktu derste çalışmıyordu sadece bir şeyler çizip dergi okuyordu bir de yemek yapıyordu. Bir de bana hiç hoş gelmeyen ev topuzu vardı! Sanki saçlarını dağıtıp gezse ölürdü. İnatçının birisi varsa o kesinlikle Yağmurdu. Asansöre bindim oturma odasına çıkmak için. evin alt katında iki ayrı çalışma odası vardı ve girişleri şifreliydi birinde silahlar birinde de benim çizim yapmam ve ev taslakları için maketler vardı. Budan tabi ki Yağmurun haberi yoktu zaten beni görmese daha mutlu gibiydi ve bu beni anlamsız bir şekilde sinir ediyordu. Oturduğumuz odaya geçtiğimde Yağmur her zaman ki oturduğu tv koltuğunda uyuya kalmıştı. Eğilip yüzünü kaplayan saçlarını aldım.. Yüzünde anlayamadığım bir tebessüm vardı. Yüzüne baktıkça bakıyordum baksam da doyamıyordum çünkü Yağmur'un çok güzel bir yüzü vadı. Yüzü değil her yeri çok güzeldi. Üzerinde uzun kollu bir tişört ve şort vardı dışarısı soğuktu ama ev sıcaktı bu nedenle Yağmur da yaz ayındaymışız gibi ve hiç utanmadan evde istediği gibi geziyordu. En iyisi sıcaklık derecesini düşürmekti! Hem benim akıl sağlığım hemde Yağmurun namusu için yoksa hiç hoş şeyler olmayacaktı! Birden gözüm yerde dağılmış olan çizim kağıtlarına takıldı. Resimelere baktıkça gözlerim büyüyordu çünkü bütün resimlerde ben vardım. Hatta bir resim de şelale vardı ve biz öpüşüyorduk. Resmin altında da '' Hiç bir şey bu kadar heyecan verici olmamıştı.'' yazmış. Başka bir resimde ''Bir tek bende ki sen kalsın.'' ağzımı açılmış halde resimlere bakıyordum ve ağzımı kapatamıyordum! Başka bir resimde de sudan çıktığımız an vardı yine öpüşüyorduk bir den yüzümde anlamadığım bir tebessüm oluştu çünkü hep Yağmur'u öpmüştüm doğru düzgün kızla konuşmadan onu hep öpüyordum ve bu biraz kafa karıştırıcıydı. Ben resimlere bakmıştım ki Yağmur birden bağırmaya başladı BIRAK diye ne olduğunu anlamadan arkamı bir döndüm Yağmur resmen sırılsıklamdı ve hala bağırıyordu Yağmur sakin ol desem de YALVARIRIM BIRAK ne olur diye ağlamaya başladı ve hala uyuyordu uyanmamıştı. Kriz mi geçiriyor diye baktım ama yok kesinlikle uyuyordu ve Yağmuru kaldırdığım gibi banyoya götürdüm. Hala bağırıyordu kaç ay aynı otelde kaldık hiç böyle bir şey olmamıştı ne kadar yan odada olsa da bu ses kesin duyulurdu! Susun altında Yağmur kendine geldikten sonra onu banyodan çıkardım ve kuruladım. Ağlamaktan kızaran gözleriyle bana bakıyordu.

-Üzerini giyin ve gel bekliyorum. dedim 

Yağmur üzerini giyinip geldiğin de onu yatağa yatırdım ve bende yanına yattım. Bunları benden beklemediği için şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. 

-Korkma sen istemediği sürece sana dokunmam. dedim

-Öperken de sormayı deneseydin keşke. dedi o çizdiği resimlerden Yağmurun da hoşuna gittiğini biliyordum. Yağmur'u altıma aldım ve dudaklarımı Yağmur'un dudaklarına bıraktım. Öptükçe öpesim geliyordu ve Yağmur da bu durumdan hiç şikayetçi değildi. Elleri saçlarımı okşayınca bu hoşuma gitmişti ama asıl hoşuma giden kendimi Yağmur'a birazcık bastırmamla Yağmurun inlemesi oldu. Resmen beni sınıyordu ama Ali'nin kardeşim sana emanet lafı aklımdan da gitmiyordu. Geri çekildiğimde Yağmur'un yüzünde bir huzursuzluk vardı.

-Ne oldu? dedim bir yandan da yanağını okşuyordum

-Bir öpüyorsun uzun süre yüzüme bakmıyorsun yine mi öyle olacak? dedi 

-Hayır. dedim

-Yani üşümeyeceğim mi? dedi

-Bence üşümen benimle alakalı değil evde çıplak gezmenle alakalı. dedim şok olmuş bir şekilde gözlerini açtı ve

-Benden etkileniyorsun? dedi 

-Etkilenmek biraz hafif kalır. dedim ve bu sefer Yağmur'un üzerinden kalktım çünkü üzerinde az daha kalsaydım pek hoş sonuçları olmayacaktı! Ondan uzaklaşınca daha da sinirleneceğini biliyordum ama aşağı inip çizdiği resimleri onun bıraktığı gibi toplamalıydım! Tahmin ettiğim gibi

-Nereye gidiyorsun? diye bağırmadı resmen çığlık attı edepsizliğin diğer anlamı kesinlikle Yağmurdu! Ona ciddi misin bakışımı yolladım ve merdivenleri indim tabi ki küfürler de arkamdan indi. Önce mutfağa girip ısıtıcıya süt koydum ve tekrar salona döndüm Yağmur'un resimlerini dosyanın içine koymuştum. Bu kesinlikle benim için müthiş bir şeydi ilk defa bir kız beni hissediyordu ya da hissetmek istiyordu ve bunu dokunarak değil çizerek yapıyordu. Sütü alıp odaya çıktığımda Yağmur uyuya kalmıştı. Onu bu kadar korkutan şey neydi bilmiyorum ama Emir Mertoğlu'yla karşılaştığımızda hiç bir şey eskisi kadar sakin olmayacaktı. Arın'ı arayıp  ringde Emir'le görüşmek istediğimi söylediğimde:

-Ne demek emir ile ring de dövüşmek ölmek mi istiyorsun? dedi

-İlk defa öldürmek istiyorumdur belki. dedim ve telefonu kapattım.



İÇİMDEKİ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin