Bölüm: 13

56 2 0
                                    


YAĞMUR

Siz hiç mavi okyanuslara daldınız mı? Ben daldım ve boğuluyorum...

Baran mı? Doğru tahmin!

Yorucu bir yolculuk...

1 haftanın sonunda okul da Baran'a en yakın sırada oturuyorum...

Herkes normal hayatını yaşamaya devam ediyor ben hariç. Çünkü ben hiç huzurlu değilim.. Korkuyorum. Baran'ın yanına Emir'den kaçmak için yerleştim ama kendimden kaçamadım. Resmen bir buz kütlesiyle aynı evde yaşıyordum. Arın ise hiç bir şekilde bana ulaşmaya çalışmıyordu. Abim ilk defa 1 hafta boyunca sesimi duymamıştı ve hala da duyma çabası içine girmiyordu. Annem ve babam benim bu hallerime alıştıkları için pek bulaşmak istememişlerdi galiba. Ben düşüncelerimin en derinlerine dalmaya devam ederken omzumda bir el hissettim ve Baran'ın sevimli arkadaşı Batı bana gülümsüyordu;

-Merhaba, Yağmur

-Merhaba, Batı bir sorun mu var? dedim çünkü biraz endişeli gibiydi..

-Aslında var, çünkü bahçede çok sinirli bir adam var ve seni sorup duruyor! dedi aklıma ilk başta Emir geldi ama o buraya gelmeye cesaret edemezdi. Etmemeliydi yani.

-Peki. deyip yerimden kalktım tedirginliğim hat safadaydı çevreme bakındım Baran'a haber vermek istiyordum bunu fark eden Batı;

-Baran da bahçede o adamın yanında. dedi tamam anlamında kafamı sallayıp sınıftan çıktım bahçeye doğru yürürken tek istediğim şey o adamın Emir olmamasıydı.Bahçeye çıktığımda tüm siniriyle karşımda onu gördüm... Zayn Zahid. Onun sinirlenmeye ne hakkı vardı ki! O şerefsiz beni bırakmıştı. Onun en sevdiği surat ifademi yüzüme yerleştirip aynen onu en sevdiği yumruğumu gözüne yerleştirdim. 

-Nerdesin sen? dedim Baran'ın şok olmuş gözlerini üzerimde hissediyordum ama umurumda da değildi sonuçta beni bırakmıştı. Tam ayağa kalkmış açıklama yapacaktı ki en hakikatli tekmemden de midesi nasiplendi. Sonra Baran'a dönüp aynen şöyle dedim;

-Bana yanlış yapanın ne hale geldiğini görüyorsun değil mi? 

Zayn kahkaha atarak ayağa kalktı ve;

-Zaten istesede sana yanlış yapamaz. Çünkü gidiyoruz hanım efendi. dedi ve daha ağzımı açmama fırsat vermeden beni sırtına atıp arabasına doğru götürmeye başladı. Baran'a baktığımda ise hiç sesini çıkarmadan bize bakıyordu ve nihayetinde arabaya bindiğimde Zayn gaza bastı ve konuşmaya başladı.

-Sakın ağzını açma. Baran devri bitti çünkü yaklaşık 4 gündür Eren'den haber alamıyoruz. En önemlisi ise Atılım'ın cesedi bu sabah saat 3 de siktiğimin bir kıyısında bulunmuş. Anlayacağın Baran yaşasın istiyorsan gidiyoruz. 

-Atılım da kim? dedim hafıza mı yoklayarak çünkü orada Atılım diye birisi hiç yoktu.

-Doruk desem daha anlaşılır olacak galiba. dediğinde her şey bir anda dank etti.

-Saçmalama Doruk'la sadece iş yapıyorduk. Türkiye'ye döndüğümde bile bir kere görüştüm sonrada iş için Almanya'ya gidecekti.

-Peki Doruk'la görüştüğün akşam onunla içki içtin mi?

-Bara gitmiştik herhalde C4 patlayıcılar için sıradan bir kafede buluşamazdık.dedim

-Ona da tamam. Peki Doruk ile sarıldınız mı ayrılırken?

-Tabi ki sarıldım o benim arkadaşım.

-Hayır artık arkadaşın değil. Çünkü Doruk öldü! Neden biliyor musun? Sen ona sarıldın diye. Sen ona sarıldın ve o öldü! Çünkü aklını aldığımın Emir'i peşine adam takmış sadece Baran seni koruyabiliyordu ama ben de de Baran'ı tehlikeye atacak karakter yok!

İÇİMDEKİ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin