20. Bölüm

356 31 10
                                    

Buray -  Gitmem gerek

Deniz'den...

Gözyaşlarıma eşlik eden yağmuru tenimde vücudumun her bir hücresinde hissettim, içim ürperdi. Bora'ya tek bir söz hakkı tanımadan kovdum, iyi mi yoksa kötü mü ettim bilmiyorum. Tek bildiğim şey içimde hissettiğim tarifsiz acı. Gitmem gerek buralardan. Belki bir süre de olsa uzaklaşmak iyi gelecektir.

Koşar adımlarla eve gidip valizimi toparlamaya başladım. O sıra da kapı çaldı. İstemeye istemeye kapıyı açtım. Alper Amca,
"çok şükür iyisin"diyerek bana sımsıkı sarıldı. Ve devam etti.
"öyle korktum ki sana bişey olacak diye. iyisin dimi sana bu şey yapmadılar? Üzerin sırılsıklam yağmur da mı kaldın! Hemen değiştir hasta olma. " derken daha sıkı sarıldı.
" iyiyim Alper amca bana hiç bir şey yapmadılar sadece konuştuk. Böyle sarılmaya devam edersen seninde üzerin ıslanacak. " diyerek kollarından sıyrıldım.
İyiydim eve bana bişey yapmadılar ama oğlu kalbime beynime ağır hasar verdi. Aşk mıydı bu? Aşka inanmayan ben aşık mı olmuştum. Ben yine düşüncelere dalmıştım ki Alper Amca
"Ediz de seni çok merak etti ama gelmek istemedi, size ne oldu. Kardeş gibiydiniz, gibisi fazla kardeşsiniz siz. Aranızda ne geçtiyse buna son verin artık. Bak birbirinize ihtiyacınız var" demesiyle beynim uyuştu. Bir bilsen Alper Amca oğlunun bu kardeşlik oyununu nasıl bozduğunu, ah bir bilsen. Derken öyle bir iç geçirmişim ki. Alper Amca
"aranızda ne geçti anlat bakalım, böyle iç geçirdiğine göre kesin bişeyler var " dedi. Yüzüne anlamsız anlamsız baktım.
" Alper Amca benim bir süre bu şehirden uzaklaşmam, kafamı toparlamam gerek. Gelince herşeyi anlatıcam söz veriyorum. Annemi ancak sen ikna edersin lütfen. Gerçekten gitmek istiyorum bunaldım. " konuşurken eğmiş olduğum başımı kaldırıp, dolu gözlerimi gözlerine diktim.
Anlamış olacak ki kafasını sallayıp
"üzerindeki ıslak kıyafetlerden kurtul duş al, birazda uyu, kendine geldikten sonra Valizini hazırlamaya başla ben sana haber vericem" dedi ve gitti. Banyoya gittim, önce ayna da öylece kendimi izledim sonra bidaha bidaha yüz hatlarımı izledim. Güzel miydim gerçekten? Ediz beni neden sevmişti? Allah'ım çek al beni bu dünyadan yoruldum artık. Dua ederken gözlerimden yaşlar süzüldü. Üzerimi çıkarıp kendimi ılık suya teslim ettim.

Kapının açıldığını duydum. Hiç zorlanmadan açıldı annemdir diye tahmin edip umursamadım. Saçlarımı havluya sarıp, bornozumu üzerime geçirdim. Banyo kapısından kafamı uzatıp
" Anne sen mi geldin?" diye seslendim. Saçmaydı doğrusu annemden başka kim gelecekti. Ses gelmeyince banyoya tekrar girip kapıyı kilitledim. Üzerimi giydikten sonra saçlarımı tekrar havluya sarıp çıktım.
Salona geçtiğimde karşımda Ediz'i gördüm, öylece dondum kaldım.
" Ne işin var senin burda, neden geldin, kapının zili yokmu da hırsız gibi içeri giriyorsun?.. "
" sakin olup beni dinler misin?.. " dedi masmavi gözleriyle, gözlerime bakarak. Evet der gibi kafamı salladım. Bana doğru yaklaşıp saçımda ki havluyu çekti. Korkup geri geri gelmeye başladım. Leş gibi alkol kokuyordu. Üzerime üzerime gelmeye devam etti. Ediz'in derdi ne? Hayır korktuğum şey olamaz...

Kısa olsa da desteklerinize ihtiyacım var lütfen. Destek olursanız çok sevinirim

21,10,2015 çarşamba : 00:45

MESAFELERLE SEVEBİLİR MİSİN?..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin